|
Adnan ÖzyalçınerEvrensel |
Sen bensin, ben de sen. İkimiz biriz. Birimiz ikimiz. Biriz hepimiz. Kareli bir deftere yazılıyor bu satırlar. Söylenecekleri söyleyemiyorsa...
PAYLAŞIM İşçinin, emekçinin her gün kendi elleriyle yarattığı uygarlığın güzellikleriyle zenginliklerini tepe tepe kullanırken...
DİLEK Güzel günler dileyelim. Güneşle dolsun evler. Resimlerle boyansın mavi göğüyle sularda yansıyan kentler. Aynalarda boy göstersin...
İKİMİZ DE Masamda Sennur’un resimleri. Birinde yanında ben varım. Onun yüzü gülüyor şiirle. Benim kol kola oluşum öyküyle....
YÜKSEKLİK KORKUSU Bacalar insan gibidir. Dikilir durur damlarda. Kiremit aktarmazlar ama. Düşmemek için damdan sokağa. BENSİZ Güzelliğine...
Toprağından koparılmış bir gül kanatmaz dikenleriyle elleri. Dağılarak yaprak yaprak. Solar gider düşleri. Ayağa kalkıp yürüdükçe...
Kestikçe ağaçları, yıktıkça evleri, öldürdükçe insanları yok edemezsiniz dünyayı. Ele geçirmedikçe güneşi, ayı, yıldızları....
Haramiler ki kırkın üstünde artık sayıları… Ece Ayhan/Devlet ve Tabiat Boş defterleri...
Yakan/yakılan, yıkan/yıkılan(lar), ölen/öldürülen(ler) arasındayız. Yaşıyoruz. Yaşıyoruz yani. Çığlık çığlığa. Bir ben varım...
Kışı sırtımızda taşıyoruz. Yağmasa da kar, açsa da güneş. Ağırlığı sırtımızda. Yaza kadar. Atılımcı bir kuşağın şairiydi...
Geceden bir rüzgar eser. Yıldızların arasından. Parıltısını yansıtarak. Işığını taşır sabahın. Her gün bir yenisi ekleniyor...
Nasıl beyaz bir ay doğuyorsa fıstıkların ardından. Karanlığı aydınlatan. Parıltılı bir güneş de doğacaktır çatıların üstünden....
Orhan Veli ve arkadaşları diye anılmışlardır. Melih Cevdet, Oktay Rıfat birlikte. Şiirden eski ölçüyü/ölçüleri, kafiyeyi/mafiyeyi...
Geceler uzuyor. Karanlık katlanarak. Günler kısalıyor. Aydınlığı azalarak. Güneşsiz soğuyarak geceye kalan. Ajandalarımız doldu. Kara...
Göz gözü görmüyor. Tozdan dumandan. Körlemesine yürüyoruz. Enkazlarda. Kulaklarımız sağırlaştı. Duymuyoruz duvarların yıkılışını...
Kuş dili konuşurduk aramızda. Başkaları anlamasın diye. Kendi dilimizi konuştukça açıkça. Kimse kimseyi anlamıyor. Gece kayar...
Bir karaltı kalmasın, ne de bir gölge. Kendi olsun her şey. Sevgiyle olsun, doldursun yüreklerimizi beyaz geceler. Her söylediğinin tersini...
İnancım tamdır. Havaya, suya, toprağa, ateşe. Ne fazla, ne eksik. Kendimce. Şair her şeyi bilir. Görüleni de, görülmeyeni de. Duyulanı,...
Sapır sapır toprağa dökülüyor ölüler. Düşen yapraklar gibi. Sonunda güzü gelmiş olmalı yaşamın. Ne kadar ters yüz edersen üstüne...
Tersi de bir yüzü de. Altı da bir üstü de. Ne yapsan düzeltemiyorsun. Gülen her yüz, ağlayan yüzlere karıştıkça. Gün öyledir....
Suya baktığında resmin çıksın. Gülüşünle parıldasın. Göğe çevrildiğinde başın sesin yankılansın. Şarkılar türkülerle. Görmesi...
Yukarıya çıkan yürüyen merdivenlerden aşağı inmeye çalışıyoruz. Ne yukarıdayız, ne aşağıda. Düşmemek için dengeyi sağlamaktan...
Sen aydınlanırsan onlar da aydınlanır. Sen sevdikçe onlar da sever. Çoğaldıkça sen onlar da çoğalır. Dar sokaklara dalıp çıkıyorum....
Bir açtı, bir kapadı hava. Günler geçti. Olduğumuz yerde kaldık biz. Bir adım ne ileri, ne geri. Odalarda. Hücrelerde. Koğuşlarda....
Pencerem açık. Geceye de, gündüze de. Belki bir ay doğar. Güneş doğacaktır her zaman. Sıyırarak karanlığı. Sıyrılarak karanlıktan....
Kışın ortasında yazdan kalma bir gün, yeter belki karanlığı aydınlatmaya. Isınamayanları ısıtmaya. Yetmez ama açları doyurmaya. Buzlar...
Zaman geçer. Çekilen/çektirilen acılar geçmez. Pişer. Yakarak yürekleri. Çektirenler ortalıkta geziyorsa eğer. Har vurup harman...
Su akar. Dağları ovaları geçer. Güneşle. Ağaçları, kayaları dolanır. Sarılır. Gölgelenir koyaklarda. Sessizleşir. Akarsu olur denize...
Yüz yüzeyiz. Baktıkça. Kimi görerek, kimi görmeyerek. Görenler, görmeyenlerle bir arada. Karanlıkta da, aydınlıkta da. Yaşam bir koşuysa...