|
Lemi ÖzgenYurt |
Durakta iniyorum. Yürüyen merdiven kalabalık. Ellerinde Tati mağazasının pembe torbaları bulunan esmer erkekler. Başları renk renk...
Estragon’un potinleri dün akşam bıraktığı yerde duruyordu. Ökçeleri bitişik, uçları ayrık. Lucky’nin şapkası da dün koyduğu...
"Kendimi bildim bileli hep bana ait bir köşem olsun istedim ama hiç olmadı. Şöyle gerektiğinde sığınabileceğim bir köşecik. Bir odanın...
Soluk maviydi. Üzerinde zaman zaman beyaz ışıklar dolaşıyordu. Sessiz ve şeffaftı. Derinlere doğru iyice karanlıklaşan, yukarılarda ise...
O leş gibi kokan, yerdeki küflenmiş yemek artıkları üzerinde iri hamam böcekleri dolaşan yarı karanlık mutfaktan elimizden geldiğince...
“Önce Alman boksör göründü. Sarışın, kasları iyice gelişmiş, sırım gibi ve bembeyaz bir oğlan. Çevik bir sıçrayışla iplerin...
Evden çıktı. Güneşin ilk ışıkları altında pembe renkli pamuk helvalar gibi parıldayan karda kaymamaya çalışarak dikkatle yürüdü....
Kadın, diğer kadınlara benzeyen bir kadın. Yüzünde bir uyku mahmurluğu. Saçları biraz seyrelmiş. Hafiften kilolu. Yıkanmaya hazırlanıyor....
Şiddetin öncü kolu olan morlar eflatunların önüne geçmeye çalışıyor, yıldız tozuna bürünmüş lacivertler, karanlık pembelerin...
Sonra Çubuk Gazinosu’na gece indi. Akşam hiç olmadı. Ankara bozkırında güneş hızla battı ve renkler akşamın yangın kızılında boy...
Göğsü iyice sıkışınca durdu. Biraz soluklandı. Ne kadar zamandır yürümekte olduğunu bilmiyordu. Nerelerden geçtiğini de bilmiyordu,...
Duvardaki çifte pandüllü, ağır zincirli, konsolu abanoz ağacından yapılmış İsviçre saati, boğuk sesli gonglarla vaktin gece yarısına...
Fakültenin yurt odasından çıkıp, merdivenlere doğru yürüdü. Merdivenlerin başındaki kocaman pencereye yaklaşıp, beşinci katın...
Büyük taşlar, sararmış otlar ve cılız çalılarla kaplı tepeye çıktı ve aşağıdaki köyü gördü. Köy ama ne köy? Epi topu on, on beş...
Sonradan çok düşündü. İleride yaşayacağı o onulmaz acıları bilebilmesi mümkün olsaydı eğer, yine de gider miydi kütüphaneye o gün?...
Ayakkabı boyacısını her zamanki yerinde göremeyince, kahvehanenin önünden hızla geçtim. “Onu da kaybettik işte” diye düşündüm. Sıra...
Viyana’nın en zengin ailelerinden birine mensup olan Bayan Adele Bloch-Bauer, her zaman olduğu gibi öğleye doğru uyandı ve hizmetçisinin...
Çamur. Vıcık vıcık, balçık gibi bir çamur. Sarı kireç taşından yapılmış küçücük istasyon binasında trenden iner inmez bastığı,...
Meydan Parkı’nda oturmuş, büstünüze bakıyorum efendim. Bu kentin ünlü hoyrat rüzgarının, ara sıra kendini gösteren kuzey güneşinin...
Toros Katarı, dumanlar ve ıslık sesleri çıkartarak istasyona girdi, yavaşladı ve durdu. Yolculardan biri tahta bavulunu aldı, trenden indi....
Bu da öteki barmenler gibi. Yüzüme hiç bakmıyor. Önümdeki bardağın boş olduğunu pekala da görüyor ama kılını bile kıpırdatmıyor....
“Reis Beyefendi” cüppesinin eteklerini savurarak kürsüye ulaşan basamakları çıktı ve koltuğuna oturdu. “Mahkeme Heyeti Azaları” da...
Sokağı dönünce sağdan birinci ev onun oturduğu evdir. Dedesi yıllar önce Anadolu’nun küçük bir kasabasından kalkıp o zamanlar ıssız...
“Bu sabah inanamayacağım bir manzara ile karşılaştım. Boğazda oturduğumuz yalının balkonuna kahve içmek için çıktığımda, bütün...
Yakası kürklü kaftanını ve altı dilimli “alim” kavuğunu çıkardı. Canfesten yapılmış kocaman bir mendille yüzündeki terleri sildi....
Günler kısaldı. Akşam erken iniyor. Yahya Kemal'i daha sık hatırlar olduk. “Yazlar yavaşça bitmese, günler kısalmasa” demlerindeyiz....
Güçlü bir lodos eşliğinde öğleden beri yağmakta olan yağmur, gece saat dokuza doğru kesildi. Az önce yaktığı Cainsborouch sigarasını...