✔ Dil bilgisinden uzak bir müfredat Türkçenin yapısına zarar verir. Seyreltilerek verilmesi yerinde bir karar olsa da tamamen sezdirilmeye yönelik olması dil yapısının öğretilmesine zarar verecektir. Çünkü sahada görev yapan öğretmenlerimizin çoğu bu sistemle derslerini anlatmaktadır.

✔ Anlama dayalı anlatım bozukluğu her sınıf kademesinde aşama aşama olmalıdır. Çünkü yeni müfredatın amaçlarından biri günlük yaşamın yansıtılmasıdır. Dolayısıyla her gün günlük konuşmada yapılan hataları düzeltmek ve kazanımlarda yer alan Türkçeyi doğru kullanma ilkesini gerçekleştirmek için bu konu müfredatta yer almalıdır.

✔ Türkçe ders konularının anlatıldığı dijital bir kılavuz kitap hazırlanmalıdır. Daha önce basılı materyal olarak öğretmenlere dağıtılmıştı ve öğretmenler için çok büyük kolaylık olmuştu. Bu müfredata uygun da bir öğretmen kılavuzu yayımlanabilir. Bu dijital şekilde verilerek ek maliyetin de önüne geçilmiş olur.

✔ MEB’in her ay hazırladığı örnek sorular gibi her ay 2-3 dinleme metni ve örnek sorular hazırlaması hem öğretmenler hem öğrenciler için önemli alternatif olacaktır.

✔ Tema sayısının 8’den 6’ya indirilmesi yerinde bir karar oldu. Temel becerileri vermek için öğretmenlerimizin zaman açısından eli güçlenecektir.

✔ “Dil yapıları ölçme ve değerlendirme süreçlerine dâhil edilmemelidir.” maddesi yeniden gözden geçirilmelidir. Yoksa öğrenciler dil yapıları bölümlerine gereken hassasiyeti göstermeyecektir.

✔ Atatürk teması her sınıf kademesinde “Atatürk” ibaresi geçecek şekilde zorunlu olarak konulmalıdır.

✔ Programda alt sınıftan üst sınıfa geçişler kolaydan zora, basitten karmaşığa metotuyla ilerlenmeliydi. Oysa şu an açıklanan konularda dengesiz bir konu dağılımı var. Sadece yazım kurallarında doğru bir aşalama verilmiş ama diğer konularda bu gözetilmemiş.

✔ 6. sınıfta geçen “Özne-yüklem uyumunu ayırt eder.” kazanım kaldırılmalıdır. Çünkü 6. sınıfta kısmen de olsa anlatım bozukluğunu vermek öğrencilerin seviyesine uygun olmayıp, özne-yüklem kavramlarını öğrencilere aktarmak sorun teşkil edecektir. Kaldı ki gerek anlatım bozuklukları gerekse cümlenin ögeleri bu kazanım dışında hiçbir sınıfta verilmemektedir.

✔ Haber kiplerinin “Yargının gerçekleşme anını (-mAktA, -(I) yor; şu anda, hâlâ vb.) gerçekleşme anından öncesini [-(I)yor, -(I)yordu, -(I)yormuş, -r, -Ar, -DI, -mIş; önce vb.] gerçekleşme anından sonrasını [-(I)yor, -r, -Ar,-AcAk; sonra, yarın, gelecek vb.] ve sürekliliğini (-r, -Ar, -mAz; her gün, her zaman, daima, hiçbir zaman vb.) gösteren söz varlığını/dil yapılarını belirler.” şeklinde sadece sezdirilerek verilmesi uygun değildir. Çünkü kavramsal olarak şimdiki, geçmiş, gelecek, geniş zaman ifadelerinin kullanılması öğretim aşamasında öğrencilere kolaylık sağlayacaktır. Kaldı ki aynı durumu dilek kiplerinde değinilmeyip kavramsal olarak verilmiştir. Dolayısıyla her iki kip türünde de kavramlara yer verilmesi gerekir.

✔ Sözel mantık konusu Türkçe öğretmenlerinin sorumluluğundan çıkarılmalıdır. Bu konu çözümde harcanan zamandan dolayı Türkçe öğretmenlerini öğrencileri karşısında zor duruma düşürmektedir.

✔ Programda yer alan “Dil yapıları ölçme ve değerlendirme süreçlerine dâhil edilmemelidir.” değerlendirmesi değiştirilmelidir. Çünkü böyle bir değerlendirmenin yapılmaması öğrencilerin bu alana gereken önemi vermemesi gibi bir soruna yol açacaktır.

✔ “Bir adın yerine tercih edilen söz varlığının/ dil yapılarının art ve ön gönderim işlevlerini belirler.” kazanımının 8. sınıflardan kaldırılması gerekir. Çünkü zamirlere sadece 5. sınıfta değinilmiş olup sonrasında sadece 8. sınıfta bu kısmıyla verilmesi öğretimi zorlaştırır. Kaldı ki birçok öğretmenimiz art gönderim, ön gönderim kavramını bile yeni duymuştur. Bu kazanım verilecekse de 5. sınıflardaki zamir kazanımın içerisine daha sade bir dille yerleştirilebilir.

✔ Gerek dinleme gerekse de konuşma becerilerinde öğretmenlerimizin değerlendirme süreçlerinde kullanabileceği ortak ölçeklerin yayımlanması gerekir. Konuşma ve dinleme türleri verilirken ilgili türlerde şu ölçekler kullanılabilir şeklinde belirtilerek öğretmenlerimize kolaylık sağlanmalıdır.

✔ Bu yeni öğretim programında kullanılan dil sahada görev yapan öğretmenlerimiz için ağır sayılabilecek düzeydedir. Eğitim bilimlerinde ve akademik alanda kullanılan yoğun terminoloji öğretmenlerimizin anlamasını güçleştirmektedir. Bu nedenle daha sade ve örneklerle somutlaştırılmış bir dil kullanılırsa programın anlaşılabilirliği sağlanmış olacaktır.

✔ Sekizinci sınıflara cümlenin ögeleri konusu geri gelmelidir. Cümlenin ögeleri aynı zamanda anlatım tekniği geliştirme yönergesi veren 5N 1K ile eş güdümlü konudur. Öğelerin çıkarılması doğru olmadı çünkü ögelerin 8. sınıfta olması yeni programın ruhuna uygundur. Çatı konusu zaten basit düzeyde anlatılmaktadır. Bu iki konu birbiri ile bağlantılı olduğu için iki konu da müfredatta yer almalıdır.

✔ Müfredatın etkili olması için öncelikle ders kitaplarındaki metinlerin ve etkinliklerin kaliteli olması gerekir. Bol, kaliteli, özgün etkinlikli ders kitapları müfredatın hayata geçirilmesini kolaylaştıracaktır. Ayrıca dijital olarak her ay tema ile ilgili dört dil becerisine yönelik etkinlik fasikülü yayınlanabilir. Ek olarak öğretmenlere dijital uygulama kılavuzu olabilir.

✔ Kavram kargaşasına sebep olmayacak daha açık, net kazanımlar üzerinde durulmalıdır.

✔ Fiilimsi konusu lise seviyesinde işlenmeli, ortaokul müfredatından çıkarılmalıdır.

✔ Geçiş ve bağlantı ifadelerine değinilmiş, amaç-sebep-şart konularına değinilmiş. Bunun gibi pek çok konuya gönderme yapılmış ama konuların adı net değil. Sezdirme ifadesi var ama konu başlığı olmayacak. Bu belirsizlik giderilmelidir.

✔ Müfredattan çıkarılan veya eklenen konulardan ziyade okullara mutlaka kaliteli ders kitabı, dinleme konuşma becerisine yönelik etkinlik kitabı yollanmalı veya öğretmenlerle etkinlik kitabı paylaşılmalıdır.

✔ 6.sınıf konuları yoğun olduğu için azaltılabilir. 5, 6, 7 ve 8. sınıflara yayılan konular ilgisiz olmuş. 6. sınıflarda özne-yüklem uyumu konusu kaldırılmalıdır.

✔ Adı değişen ve daraltılan dil bilgisi konuları müfredatta en büyük sorun. Ayrıca ölçme ve değerlendirme sürecine dâhil edilmeyen dil bilgisi konularını öğrenciye kavratmakta zorlanılacaktır.

✔ Ayrıca konuşma ve yazma atölyelerinde ne yapacağımız konusu havada kalmış. Bir süre sonra bu atölyeler yapılmayacaktır çünkü öğrenci bu etkinliklere başta çok hevesleniyor sonrasında alışıp artık bir yük görerek katılmak istemiyor.

✔ Dil bilgisinin bu denli zayıflatılması Türkçeye zarar verecektir. Kolaydan zora, basitten karmaşığa şeklinde sınıf düzeylerine uygun bir şekilde yayılarak dil bilgisi konuları tekrar gözden geçirilmelidir.

✔ Müfredatın dili çok akademik ve eğitim teminolojilerini çok fazla içermektedir. Bir şeyi gözden kaçırıyorlar ki bir bilgiyi ne kadar basit anlatırsan o kadar etkili olur.

✔ Metin türlerine “hiper metin, infografik, grafik simge, vlog, ilk gösterim filmi (fragman), belgesel, dijital öykü, aforizma/motto” gibi türlerin eklendiği görülmektedir. Hızla değişen dünyaya ayak uydurmak için olumlu bir adımdır. Ancak bu sözcüklerin Türkçe karşılıklarını kullanmak dilimize özen göstermek açısından önemlidir. Fragmanın “ilk gösterim filmi” olarak verildiği gibi önce Türkçe terim (en azından yerleşmiş sözcüklerle), sonra yay ayraç içinde yabancı karşılığını yazmak dil duyarlılığı için gerekli görülmektedir. Bağlantılı metin (hiper metin), bilgi grafiği (infografik) vb.

✔ Şiir Bilgisi” konularının adının geçmesini olumlu bir değişikliktir. Şiir üzerinden öğrencideki ahenk bilincinin, soyut düşünme becerisinin daha kolay verildiğini düşünüyoruz. Şiirle ilgili terimlerin tamamını (uyak, redif, ölçü, nazım birimi…) 8. sınıfta verilmesi daha yerinde bir karar olur.

✔ Fiilimsiler konusu 8. sınıflar için yeterince zor bir konu iken isim, sıfat, zarf konuları 5. sınıfta sadece sezdirilerek verilirse 8. sınıfta öğrencilerin fiilimsi konusunu öğrenirken zorlanacaklarını düşünüyoruz.

✔ Bütün dil dersleri birlikte düşünülüp temel yapıları içeren konular eş zamanlı işlenmeli. Bu disiplinler arası geçişi ve yabancı dil öğretimini de destekleyecek bir adım olacaktır.

✔ Türkçe dersi için okuma, anlama, konuşma ve yazma ne denli önemliyse dil bilgisi de bu dört ana unsurun temelini oluşturan en önemli kısımdır. Özellikle ortaokul seviyesindeki bir öğrenciyi (yani bazı terimleri öğrenmek için kritik dönemi göz önünde bulundurursak) dil bilgisinden yoksun bırakırsak ileride öğrenmeleri çok daha zor olacaktır. Bu yüzden dil bilgisine verilen ağırlığın bu kadar azaltılmaması gerektiği kanısındayım.

✔ Sözcükte anlam, cümlede anlam, yazım ve noktalama her sene tekrarlı ve basitten zora bir şekilde tüm seviyelerde verilmelidir.

✔ Dil yapıları konularına her sınıf seviyesinde 2. temadan itibaren yer verildi.

✔ Öğrencilerin, gerçek hayatta karşılaşabilecekleri olaylarda doğru davranış ve tutumlar sergileme becerisi kazanabilmeleri için her metin içerisinde yazma veya konuşma etkinliklerinde kullanılmak üzere örnek olay metinlerine yer verilmelidir. Bu örnek olay metinleri sayesinde öğrencilere “Karşılaşacakları olaylarda nasıl tavırlar sergileyebileceği bilgisi ve öğrencilerin kazanımların ne işe yaradığını kavramaları” şeklinde yarar sağlayacaktır.”

✔ “Değerler Eğitimi” her dersin temasına eklenmeli. Değerler eğitimi ile ilgili özenle seçilmiş metinler ders kitaplarına eklenmelidir.

✔ İsimler” konusuna 5. sınıfta yer verilmesi isabetli olmuş ancak zamir ve sıfat konuları 6. sınıfta kalmalıydı.

✔ Ders kitaplarındaki metinler seçilirken daha özenli olmalı, sıkıcı metinlere yer verilmemelidir. Yapılan araştırmalarda sınıf düzeylerinde verilen hiçbir metnin uzunluğu güvenirlik ve geçerlik ölçütlerini karşılamadığı görülmüştür. Özellikle 5 ve 6’larda öyküleyici metinler 7 ve 8’lerde ise bilgilendirici metinlere yer verilmeli, bunu yaparken öğrencilerin günümüzde dikkatlerini çekebilecek, merak uyandıracak ve okuma zevkini arttıracak metinler seçilmelidir.

✔ Her gün her sınıfta ilk ders “kitap okumaya” ayrılsın. Günümüzde en çok ihtiyaç hissedilen unsur öğrencilerin okuma kültüründen bir hayli uzaklaşmasıdır.

✔ Her kazanımla ilgili örnek soruların veya etkinliklerin olduğu ayrı bir kılavuz verilmeli ya da müfredatın sonuna eklenmelidir.

✔ Tema açıklamalarında destekleme bölümünde geçen “kelimelerin özellikleri (gerçek, mecaz, yan, eş ve zıt anlamları vb.)...” açıklamasındaki yan anlam kaldırılmalıdır. Yerine terim anlam gelmelidir.

✔ Metin türlerinden efsane ve destan türleri müfredattan çıkarılarak lisede verilmesi gerektiğini düşünüyoruz.

QOSHE - Yeni müfredatla ilgili görüş ve öneriler - Gurbet Duymuş
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Yeni müfredatla ilgili görüş ve öneriler

22 14
11.05.2024

✔ Dil bilgisinden uzak bir müfredat Türkçenin yapısına zarar verir. Seyreltilerek verilmesi yerinde bir karar olsa da tamamen sezdirilmeye yönelik olması dil yapısının öğretilmesine zarar verecektir. Çünkü sahada görev yapan öğretmenlerimizin çoğu bu sistemle derslerini anlatmaktadır.

✔ Anlama dayalı anlatım bozukluğu her sınıf kademesinde aşama aşama olmalıdır. Çünkü yeni müfredatın amaçlarından biri günlük yaşamın yansıtılmasıdır. Dolayısıyla her gün günlük konuşmada yapılan hataları düzeltmek ve kazanımlarda yer alan Türkçeyi doğru kullanma ilkesini gerçekleştirmek için bu konu müfredatta yer almalıdır.

✔ Türkçe ders konularının anlatıldığı dijital bir kılavuz kitap hazırlanmalıdır. Daha önce basılı materyal olarak öğretmenlere dağıtılmıştı ve öğretmenler için çok büyük kolaylık olmuştu. Bu müfredata uygun da bir öğretmen kılavuzu yayımlanabilir. Bu dijital şekilde verilerek ek maliyetin de önüne geçilmiş olur.

✔ MEB’in her ay hazırladığı örnek sorular gibi her ay 2-3 dinleme metni ve örnek sorular hazırlaması hem öğretmenler hem öğrenciler için önemli alternatif olacaktır.

✔ Tema sayısının 8’den 6’ya indirilmesi yerinde bir karar oldu. Temel becerileri vermek için öğretmenlerimizin zaman açısından eli güçlenecektir.

✔ “Dil yapıları ölçme ve değerlendirme süreçlerine dâhil edilmemelidir.” maddesi yeniden gözden geçirilmelidir. Yoksa öğrenciler dil yapıları bölümlerine gereken hassasiyeti göstermeyecektir.

✔ Atatürk teması her sınıf kademesinde “Atatürk” ibaresi geçecek şekilde zorunlu olarak konulmalıdır.

✔ Programda alt sınıftan üst sınıfa geçişler kolaydan zora, basitten karmaşığa metotuyla ilerlenmeliydi. Oysa şu an açıklanan konularda dengesiz bir konu dağılımı var. Sadece yazım kurallarında doğru bir aşalama verilmiş ama diğer konularda bu gözetilmemiş.

✔ 6. sınıfta geçen “Özne-yüklem uyumunu ayırt eder.” kazanım kaldırılmalıdır. Çünkü 6. sınıfta kısmen de olsa anlatım bozukluğunu vermek öğrencilerin seviyesine uygun olmayıp, özne-yüklem kavramlarını öğrencilere aktarmak sorun teşkil edecektir. Kaldı ki gerek anlatım bozuklukları gerekse cümlenin ögeleri bu kazanım dışında hiçbir sınıfta verilmemektedir.

✔ Haber kiplerinin “Yargının gerçekleşme anını (-mAktA, -(I) yor; şu anda, hâlâ vb.) gerçekleşme anından öncesini [-(I)yor, -(I)yordu, -(I)yormuş, -r, -Ar, -DI, -mIş; önce vb.] gerçekleşme anından sonrasını [-(I)yor, -r, -Ar,-AcAk; sonra, yarın, gelecek vb.] ve sürekliliğini (-r, -Ar, -mAz; her gün, her zaman, daima, hiçbir zaman vb.) gösteren söz varlığını/dil yapılarını belirler.” şeklinde sadece sezdirilerek verilmesi uygun değildir. Çünkü kavramsal olarak şimdiki, geçmiş, gelecek, geniş zaman ifadelerinin kullanılması öğretim aşamasında öğrencilere kolaylık sağlayacaktır. Kaldı ki aynı durumu dilek kiplerinde değinilmeyip kavramsal olarak verilmiştir. Dolayısıyla her iki kip türünde de kavramlara yer verilmesi gerekir.

✔ Sözel mantık konusu Türkçe öğretmenlerinin sorumluluğundan çıkarılmalıdır. Bu konu çözümde harcanan zamandan dolayı Türkçe öğretmenlerini öğrencileri karşısında zor duruma düşürmektedir.

✔ Programda yer alan “Dil yapıları ölçme ve değerlendirme süreçlerine dâhil edilmemelidir.” değerlendirmesi değiştirilmelidir. Çünkü böyle bir değerlendirmenin yapılmaması öğrencilerin bu alana gereken önemi vermemesi gibi bir soruna yol açacaktır.

✔ “Bir adın yerine tercih edilen söz varlığının/ dil yapılarının art ve ön gönderim işlevlerini belirler.” kazanımının 8. sınıflardan kaldırılması gerekir.........

© Eğitim Ajansı


Get it on Google Play