Bugün yeni bir ekonomiyi anlamamız, bunun için çalışmamız gerektiği bir gerçeklik. Önümüzdeki en büyük engel ve tehlikelerden biri, tahripkar ve yıkıcı işletme modelleri ve neoliberal ekonomik politikalar gibi görünebilir. Bu oldukça büyük bir kriz nedeni ve tehlike. Ancak daha büyük bir sorun var ki yeni ekonomiyi oluşturmak ve ona hizmet etmek için ortaya çıkan ve yeni bir alternatif sunduğunu iddia eden kavramların aslında neoliberal büyüme politikalarını ve eski ekonomiye hizmet etmeye devam etmesi.

Alternatif yeni bir ekonomiye hizmet ediyor gibi görünen ama aslında eski tahripkar sisteme hizmet etmeye devam eden pek çok kavram doğarken bunların en başında da etki girişimleri ve etki yatırımı yerini buldu. Dünyanın sorunları üzerine odaklandıklarını gösteren pek çok “etki” girişimi doğdu. Yaptıkları oldukça önemli ancak burada önemli detay, etki girişimlerinin etkiyi önceleyen değil bu kazanç paradigması içinde çalışan paranın yönünü takip eden ve bunun yanında bazen pozitif etki üreten işletmelere dönüşmüş olması. Yenilenebilir enerji, gıda teknolojileri gibi şirketler, etki odaklı oldukları için bir alternatif sunduklarını iddiasını da taşıdılar. Elbette yapılan işler önemliydi ama tıpkı klasik modellerdeki girişimlerde olduğu gibi yatırım paylarını büyütmeyi, girişimlerini hızlı endüstrileştirip exit etmeyi ana hedef haline getirdiler. Yani yükselen bir trend üstünden öncelikleri büyüme olurken etki, ardıl ve yandan eşlik eden artı bir değer kavramına dönüştü. Belki bunun nesi yanlış hem para kazanıp hem dünyayı kurtarıyor ya diye düşünebilirsiniz evet belki bu ilk bakışta doğru gelebilir ama burada ki asıl mesele dünya sorunlarını çözüp para kazanmaları değil etki odaklı girişim ünvanını taşıyıp birincil önceliklerini etki değil yine alışık olduğumuz şekildeki gibi finansal büyüme haline getirmiş olmaları. Elbette etki girişimleri para kazanmalı tıpkı adil sosyal girişim modellerinde de para kazanılması gerektiği gibi. Burada sorun genel piyasa ve sermaye kuralları içerisinde herhangi bir girişimden farklı davranmadan yeni ekonomiye, adil ve tüm yaşamı önceleyen bir ekonomiye değil birincil ve ana odağı büyüme olan ekonomiye hizmet etmeye devam etmeleri, ancak bunu bir maske altında yapmaları.

Pozitif etki

Tüm gelişmeler beraberinde etki yatırımı kavramı da doğdu. Etki yatırımı finansın dönüştürücü gücü olma potansiyeli ile büyük bir umut vadediyordu. Büyümenin ötesinde pozitif etkiyi önceliklendiren kazancı birinci sıraya koymayan uzun vadede geri dönüşü kabul eden ve konvansiyonel yatırımdan farklılaşan bir etki yatırımı yeni bir ekonomiye giden yolda gerçekten de çok büyük bir adım olabilirdi. Ancak bu adımlar da, büyük ölçüde yetersiz olduğunu kanıtladı çünkü mevcut sistem zaten finansal sermayeyi yüksek getiri fırsatlarına yönlendirmek için tasarlanmıştı ve böyle çalışıyordu. Etki girişimlerinde ve etki yatırımlarında para gerçek etkiye odaklanmak yerine yine yüksek getiri getirme ve sonsuz büyüme dürtüsüne odaklandı; etki sadece yanında gelen ikincil bir fayda oldu.

Önceliklendirilen şey etki değil finansal büyüme oluverdi yani finansal yatırım birinci sırada etki belki ikinci sırada tatlı bir sos olarak yer buldu. Beraberinde etki yatırımında ilk önce ve ana olarak odaklanmamız gereken etki parametreleri yerini finansal parametrelere bıraktı. Bu yatırımlar "etki yatırımı" değil "yatırım" oldular. Yatırım yaptıkları işin dünya için faydaları vardı ama bu önemli değildi çünkü konvansiyonel girişimlerde olduğu gibi hızlı büyüyor, yatırımcıyı mutlu eden büyük karlar getiriyordu ve bu yeterliydi. Bu da kulağa ilk bakışta zararsız gibi görünse de bugün dünyanın içinde bulunduğu büyük krizleri çözmek için yeterli değil.

Bütüncül bir sistem iyileşmesi Bütüncül bir sistem iyileşmesi için ihtiyacımız olan etki yatırımının çıkış noktasında taşıdığı potansiyele göre davranmaya devam etmesi. Yatırım yaptığı girişimlerin elbette bir hayır kurumu, bir bağış mantığıyla görmemesi gerek.

Yatırım elbette bağıştan farklı olmalı. Bağış kültürünü geride bırakmamız gerekiyor, ancak etki yatırımları düşündüğümüz kadar etkiye ve faydanın maksimizasyonunda odaklanmıyor. Bunun yerine ana odağını hala finansal büyümede tutuyor ve böyle iş modellerini desteklemeye devam ediyor. Örneğin yenilenebilir enerji yatırımlarında küçük ölçekli kalıp, dezavantajlı enerji yoksunluğu yaşayan bölgelere portatif yenilenebilir enerji götürmeyi hedefleyen girişimler değil, aksine hızla büyüyen ve endüstrileşen yenilenebilir enerji firmaları etki yatırım alabiliyor, çünkü yatırılan para çok daha hızlı ve çok daha fazla şekilde geri dönebiliyor. Oysa bu etki yatırımı değil, kazanç odaklı normal bir yatırım. Etki ise yanında gelen bir artı değer. Özetle dünyanın bir sorununa çözüm üreten her girişime ayrılan paranın etki yatırımı olmadığını görmemiz gerekiyor. Bugün bizim için gereken şey daha düşük ve daha yavaş getiriler getirmeyi kabul eden ve karı değil etkiyi maksimize etmeye hazır olan yatırım türlerine geçmek. Elbette yapısı gereği kar edecek, elbette finansal devamlılık ve dayanıklılığı ölçecek ancak etki yatırımı iddiasını taşımak için kendince uydurduğu paremetrelerin arkasına sıkışmadan birinci önceliğini mutlaka etki maksimizasyonunda tutması gerek.

Odak noktası fayda sağlamak

Şimdi tam da bugün yeni bir ekomiyi yaratmak, iddialı eylemleri serbest bırakmak ve gerekli geçişi sağlamak için işletmelerin ve finansın, “bu girişim aracılığıyla ne kadar para kazanabiliriz?” değil, “bu girişim aracılığıyla dünya ve toplum için ne kadar fayda sağlayabiliriz?” sorusu etrafında tasarlanması gerekiyor. Sorduğumuz soruları ve beklentilerinin önceliklerini değiştirmek zorundayız. Bu zorunluluk ekonomik sistemimizin çekirdeğinde bir paradigma değişikliğinin de en temel göstergesi. Bugün yeni bir ekonomi doğuyor ve bu ekonomide toprağı, yaşamı köylülerin elinden alan ve coğrafyayı katledenlerin etki yatırımı yaptığı iddiasını taşıma lüksü yok. Etki 0’ın üstünü görmek demek, toprağın altını ,madenin karasını görmek demek değil. Etki sürdürülebilirliğin ötesinde olan onarmayı teşvik etmek demek. Yaşamı yok eden şirketlerin parasını katlamanın kendini aklamanın yolu demek değil. Bugün çevresel ekosistemi yok eden halkların sesini hiçe sayan şirketler etki kavramı üstünden kendini aklamayı bırakmalı çünkü yeni ekonomide etki yatırımının adil ve temiz bir yeri var ve bu şirketlerin etki yatırımında yeri yok. Bunu görüyor ve biliyoruz. Anlatmaya da devam edeceğiz, çok güçlü, çok takipçili isimler bile bunu aklamak için yeterli değil. Şimdi temiz bir etki yatırımı zamanı!

QOSHE - Etki yatırımı etkiye odaklanıyor mu? - Ekin Al
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Etki yatırımı etkiye odaklanıyor mu?

27 1
10.05.2024

Bugün yeni bir ekonomiyi anlamamız, bunun için çalışmamız gerektiği bir gerçeklik. Önümüzdeki en büyük engel ve tehlikelerden biri, tahripkar ve yıkıcı işletme modelleri ve neoliberal ekonomik politikalar gibi görünebilir. Bu oldukça büyük bir kriz nedeni ve tehlike. Ancak daha büyük bir sorun var ki yeni ekonomiyi oluşturmak ve ona hizmet etmek için ortaya çıkan ve yeni bir alternatif sunduğunu iddia eden kavramların aslında neoliberal büyüme politikalarını ve eski ekonomiye hizmet etmeye devam etmesi.

Alternatif yeni bir ekonomiye hizmet ediyor gibi görünen ama aslında eski tahripkar sisteme hizmet etmeye devam eden pek çok kavram doğarken bunların en başında da etki girişimleri ve etki yatırımı yerini buldu. Dünyanın sorunları üzerine odaklandıklarını gösteren pek çok “etki” girişimi doğdu. Yaptıkları oldukça önemli ancak burada önemli detay, etki girişimlerinin etkiyi önceleyen değil bu kazanç paradigması içinde çalışan paranın yönünü takip eden ve bunun yanında bazen pozitif etki üreten işletmelere dönüşmüş olması. Yenilenebilir enerji, gıda teknolojileri gibi şirketler, etki odaklı oldukları için bir alternatif sunduklarını iddiasını da taşıdılar. Elbette yapılan işler önemliydi ama tıpkı klasik modellerdeki girişimlerde olduğu gibi yatırım paylarını büyütmeyi, girişimlerini hızlı endüstrileştirip exit etmeyi ana hedef haline getirdiler. Yani yükselen bir trend üstünden öncelikleri büyüme olurken etki, ardıl ve yandan eşlik eden artı bir değer kavramına dönüştü. Belki bunun nesi yanlış hem para kazanıp hem dünyayı kurtarıyor ya diye düşünebilirsiniz evet belki bu ilk bakışta doğru gelebilir ama burada ki asıl mesele dünya sorunlarını çözüp para kazanmaları değil etki odaklı girişim ünvanını taşıyıp birincil önceliklerini etki değil yine alışık olduğumuz şekildeki gibi finansal büyüme haline getirmiş olmaları. Elbette etki girişimleri para kazanmalı tıpkı adil sosyal girişim modellerinde de para kazanılması gerektiği gibi. Burada sorun genel piyasa ve sermaye kuralları içerisinde herhangi bir girişimden farklı davranmadan yeni ekonomiye, adil ve tüm yaşamı önceleyen bir ekonomiye değil birincil ve ana odağı büyüme olan ekonomiye hizmet etmeye devam etmeleri, ancak bunu bir maske altında........

© Ekonomim


Get it on Google Play