Taksim’in ortasında tutsak ettiler koskoca Kurtuluş anıtını. Demir bariyerlerin içine hapsederek. Kelepçelendi özgürlük, kelepçelendi cumhuriyet.
İşçinin, emekçinin yolu kesilerek hakkın, adaletin, özgürlüğün demokrasinin, barışın önü kesildi. Yolunu kesmek için insanlığın.
Maviliklere boyansın dünya. Gök mavisi, deniz mavisi, yaprak yeşiliyle yosun yeşili. Cam göbeği renginde. Işıklar akıyorken berrak bir su gibi. Parıltılarla. Yeni dünya. Yepyeni.
Sıkılınca evde oturmaktan, attım kendimi sokağa. Sokaklar geçilmiyor kalabalıktan. Bir o yana bir bu yana gidip gelmekten başka. Sıkıntıdan patlıyorsun bir daha.
Bir su akar, delerek karanlıkları. Durgun ırmaklar gibi yatağında. Parıldayarak güneşin altında. Yayarak aydınlığı yeşillenen ovanın ortasında.
Bir mayıs sabahında kopardılar başını üç çiçeğin. Gülünün solduğu akşamdı. Hava karardı. Uzasa da geceler. Bekledik geciken sabahı. Üç çiçeğin havada yayılan kokusuyla, “Yaşasın tam bağımsız Türkiye” diyerek.
Ötüşüp durdukça kuşlar, korkma. Yakındır sabah. Güneş doğacaktır. Dik duvarların, vınlayıp duran antenlerin, gürültülü kalabalığın uğultusundan duyamıyor olsan da.
Üç çiçek
47
14
11.05.2024
Taksim’in ortasında tutsak ettiler koskoca Kurtuluş anıtını. Demir bariyerlerin içine hapsederek. Kelepçelendi özgürlük, kelepçelendi cumhuriyet.
İşçinin, emekçinin yolu kesilerek hakkın, adaletin, özgürlüğün demokrasinin, barışın önü kesildi. Yolunu kesmek için insanlığın.
Maviliklere boyansın dünya. Gök mavisi, deniz mavisi, yaprak yeşiliyle yosun yeşili. Cam göbeği renginde.........
© Evrensel
visit website