Ben bu fesli muhteremden birkaç kez söz etmiştim bu köşede...

Beş yıl kadar önce göçüp gitti bu dünyadan. Saray’ın itibarlı konuklarındandı... Yazdığı kitapların, yaptığı televizyon programlarının, verdiği konferansların o çevrelerde pek itibarlı olduğu söylenirdi.

- Adı Kadir Mısıroğlu.

Konu Atatürk, Cumhuriyet, Lozan olduğunda ağız dolusu küfür, hakaret etmesiyle, tarihi babasının malı gibi eğip bükmesiyle tanınırdı... Aslına bakarsanız nezdimizde beş paralık değeri de yoktu; ancak madem ki Cumhuriyet düşmanı çevrelerin bir nevi sözcüsü, akıl vericisiydi, teşhir edilmesi, yalanlarının suratına çarpılması zorunluydu...

İşte bu muhteremin yıllar önce yaptığı bir televizyon programında bu kez Kurtuluş Savaşı’na, o savaşın kahramanlarına alçakça dil uzattığı ortaya çıkmıştı... Kurtuluş Savaşı bu muhteremin o kadar canını sıkmış, yüreğine o denli hançer gibi saplanmıştı ki, üstelik nasıl bir karşılık alacağının farkında olarak, “beni tefe koyarlar ama” girişi yapıp, şu pespaye cümleyi kurmuştu...

- Keşke Yunan galip gelseydi!

Dinlerken midemin bulandığını hissetmiştim... Pekii, Kurtuluş Savaşı bu zata niçin bu kadar batmış diye soracak olursanız, onun yanıtı da vardı tabii, şöyle diyordu:

- Ne hilafet yıkılırdı. Ne şeriat yıkılırdı. Ne medreseler lağvedilirdi, ne hocalar asılırdı. Hiçbiri olmazdı!

Bununla da yetinmiyordu fesli muhterem; Yunan yönetiminde ne kadar güzel yaşanacağının ipuçlarını da veriyor, o yönetimde şeriat mahkemelerinin olduğunu eklemeyi de unutmuyor ve şöyle övüyordu özlemle andığı Yunan egemenliği meselesini:

- Bizim gavur, elin gavurundan daha şiddetlidir!

İşte bu denli basitti! Bir halkın esaret altında inlemesi, kadınların, çocukların tecavüze uğraması, küçücük bir bölgeye “davar sürüleri” gibi sürülmesi hiç önemli değildi; hilafetin, şeriatın, medreselerin lağvedilmesi, Yunan yönetiminde mutlu mesut yaşamak önemliydi...

- Yobaz kafanın vardığı ihanet çirkefi buydu, ne yazık ki!

Aslında hiç de şaşırtıcı değildi elbette...

Bunların ataları da böyleydi; Kurtuluş Savaşı’na da, Mustafa Kemal liderliğindeki Kuvayı Milliye’ye de büyük nefretle bakan, Büyük Devrimci ve arkadaşları hakkında idam fetvası veren, İngilizci İslam-Teali Cemiyeti’nin başkanı olan Mustafa Sabri bunların başlıcalarından biriydi. Üstelik bu “dini bütün”, İslamcı zat, Büyük Mason Locası’nın da üyesiydi!

Bu herif-i naşerif, Boğazlıyan Kaymakamı Kemal Bey’in idam fetvasını veren, Yıldız Sarayı’nda Vahdettin başkanlığında toplanan Meclis-i Ali’de Sevr Antlaşması’nın kabulü yönünde görüş bildirenlerden de biriydi aynı zamanda!

Bu hain Kurtuluş Savaşı’nın kazanılmasının ardından ailesiyle birlikte Gümülcine’ye kaçtı. Evet, bugün “keşke Yunan galip gelseydi” diyen Mısıroğlu’ndan neredeyse bir asır önce Yunanistan’a kaçan kişi Mustafa Sabri’ydi! Orada gazete çıkartan, Türk devrimlerine akıl almaz saldırılarda bulunan bu herif, Türkiye ve Türkler için de en ağır ve alçakça hakaretleri savurmuştu. Türk Hükümeti tarafından 150’likler listesine alındıktan sonra yazdığı şiirde şöyle demişti:

- Ben de ayniyle red edip Türk’ü/ Tövbe yarabbi tövbe Türklüğüme/ Beni Türk milletimden ad etme...

Bu adam için, Diyanet işleri Başkanlığı İslam araştırmaları Merkezi’nin 2017 yılında bir çalıştay düzenlediğini de buraya not edelim ki, unutulmasın! O çalıştayda “elimden gelse Türkleri Arap yaparım” diyen Mustafa Sabri sık sık şöyle övülmüştü:

- Modern bilimleri tenkit eden, akıl ve ilimi öne çıkaran bir alim, fıkıh bilgini!

Bir asır önceden örnek verdik, bugünden vermezsek eksik kalır!..

Kadir Mısıroğlu ile aynı fikirleri paylaşan Abdurrahman Dilipak yıllar önce bir mitingde şöyle demişti:

- Necef direnişi benim için Çanakkale Savaşı’ndan bin kat daha faziletlidir!

Doğru tabii, eğer Çanakkale geçilseydi İngilizler doğruca Rus Çarı Romanov’un yardımına koşacak, Sovyet devrimi başlamadan boğulacak, böylece Kurtuluş Savaşı doğmadan ölüme mahkum edilecekti!

- Cumhuriyete karşı şu nefrete, şu mandacı zihniyete bakar mısınız!

Yine yıllar önce bir televizyon programında, tesettürlü bir genç kız, Kurtuluş Savaşı’na verip veriştirmiş ve şu sözleri söyleyebilmişti:

- Keşke İngiliz mandası altına girseydik!..

Gerici kafanın yetiştirdiği zavallılardan başka türlü bir mantık beklemek, yurtseverlik beklemek hayalperestlikten başka bir şey değildir...

- Yobazın vatan diye bir sorunu yoktur!.

QOSHE - “Keşke Yunan galip gelseydi” diyecek kadar vatansızlaşmış kafa! - Ümit Zileli
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

“Keşke Yunan galip gelseydi” diyecek kadar vatansızlaşmış kafa!

122 19
11.05.2024

Ben bu fesli muhteremden birkaç kez söz etmiştim bu köşede...

Beş yıl kadar önce göçüp gitti bu dünyadan. Saray’ın itibarlı konuklarındandı... Yazdığı kitapların, yaptığı televizyon programlarının, verdiği konferansların o çevrelerde pek itibarlı olduğu söylenirdi.

- Adı Kadir Mısıroğlu.

Konu Atatürk, Cumhuriyet, Lozan olduğunda ağız dolusu küfür, hakaret etmesiyle, tarihi babasının malı gibi eğip bükmesiyle tanınırdı... Aslına bakarsanız nezdimizde beş paralık değeri de yoktu; ancak madem ki Cumhuriyet düşmanı çevrelerin bir nevi sözcüsü, akıl vericisiydi, teşhir edilmesi, yalanlarının suratına çarpılması zorunluydu...

İşte bu muhteremin yıllar önce yaptığı bir televizyon programında bu kez Kurtuluş Savaşı’na, o savaşın kahramanlarına alçakça dil uzattığı ortaya çıkmıştı... Kurtuluş Savaşı bu muhteremin o kadar canını sıkmış, yüreğine o denli hançer gibi saplanmıştı ki, üstelik nasıl bir karşılık alacağının farkında olarak, “beni tefe koyarlar ama” girişi yapıp, şu pespaye cümleyi kurmuştu...

- Keşke Yunan galip gelseydi!

Dinlerken midemin bulandığını hissetmiştim... Pekii, Kurtuluş Savaşı bu zata niçin bu kadar batmış diye soracak olursanız, onun yanıtı da vardı tabii, şöyle diyordu:

- Ne hilafet yıkılırdı. Ne şeriat yıkılırdı. Ne medreseler lağvedilirdi, ne hocalar asılırdı. Hiçbiri olmazdı!

Bununla da yetinmiyordu fesli muhterem; Yunan yönetiminde ne kadar güzel yaşanacağının ipuçlarını da veriyor, o yönetimde şeriat mahkemelerinin........

© Korkusuz


Get it on Google Play