Geçen hafta Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan yılın ikinci enflasyon raporu sunumunu yaptı. Rapor, Türkiye ekonomisinin mevcut durumu ve geleceğine ilişkin önemli bir perspektif sundu. Enflasyon raporu, TCMB'nin fiyat istikrarını sağlamak için aldığı tedbirler ve gelecek projeksiyonlarını içeriyor.

Rapordan öne çıkan bazı ana noktalar ve bu noktaların ekonomik değerlendirmesini yapmak gerekirse;

Enflasyon Tahminleri, TCMB, 2024 yılı sonunda enflasyonun %38'e ulaşacağını tahmin ediyor. Bu tahmin, önceki tahminlere göre 2 puanlık bir revizyonu içeriyor. Ancak, 2025 ve 2026 için enflasyon tahminlerinde değişiklik yapılmamış. Gelecek yıllardaki tahminlere bakıldığında TCMB'nin fiyat istikrarını sağlama konusundaki kararlılığını yansıtıyor.

Küresel ve Jeopolitik Faktörler, küresel finansal koşulların büyümeyi baskılaması ve jeopolitik risklerin devam etmesi, Türkiye'nin ekonomik görünümünü etkileyen önemli faktörler olarak devam ediyor. Özellikle değerli metal ve petrol fiyatlarındaki artışlar, Türkiye'nin enflasyonunu etkileyen unsurlar arasında görünüyor.

İç talep ve üretimdeki ivme, Türkiye ekonomisinin sağlıklı bir şekilde ilerlediğini gösteriyor. Ancak, bu ivmenin enflasyon üzerinde baskı oluşturduğu belirtilmiş. Talep koşullarının enflasyonist bir düzeyde seyrettiği vurgulanmış.

TCMB, fiyat istikrarını sağlamak amacıyla sıkı bir para politikası duruşunu koruma kararlılığını sürdürüyor. Bu çerçevede, faiz artışları ve makroihtiyati düzenlemeler gibi politika araçlarıyla enflasyonla mücadele edileceğini belirtiyor.

TCMB'nin döviz alımı ve rezerv politikası, Türk lirasının değerini koruma ve döviz rezervlerini artırma hedefi doğrultusunda şekilleniyor. Bu politika çerçevesinde, döviz talebine karşılık verilerek TL'nin güçlenmesi hedefleniyor.

TCMB'nin beklentileri, enflasyonun orta vadede %5 seviyesine istikrar kazanmasını öngörüyor. Bu hedefe ulaşmak için sıkı para politikası duruşunun devam ettirilmesi gerektiğini vurguluyor.

Diğer taraftan Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Türkiye ekonomisinin mevcut durumu ve geleceği hakkında önemli perspektifler sundu.

Küresel Ticaret ve Ticaret Ortakları, Türkiye'nin ana ticaret ortaklarının AB, Orta Doğu ve Kuzey Afrika bölgeleri olduğu vurgulayan Şimşek enflasyonu tek haneli rakamlara indirme amacında olduklarını ve bu hedefe ulaşmak için küresel ticaret ortaklarıyla iş birliğinin önemli olduğunu vurguladı. Dezenflasyona geçiş döneminde iç talebin halen güçlü olduğu vurgulandı. Uygulanan politikalarla iç talebin bir miktar yumuşamasını ve net ihracatın katkısının iyileşmesini öngördüklerini belirtti.

Türkiye'nin cari açığını azaltmaya yönelik çalışmalarının önemine değinen Şimşek, finansmana erişimde şu anda sorun olmadığını belirterek, Türk bankalarının ve şirketlerinin küresel finansmana daha iyi erişebildiğini ifade etti. Diğer taraftan sürdürülebilir finansın ve yeşil dönüşümün Türkiye için önemli olduğunu, yeşil finansın, cari açığı azaltmada ve ekonomik büyümeyi desteklemede kritik bir rol oynayabileceğine işaret etti.

Türkiye'nin ekonomik durumu, yüksek enflasyon ve dışsal faktörlerin etkisi altında karmaşık bir tablo sunuyor. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın 2024 için %38'e varan enflasyon tahmini, özellikle dikkat çekici bir revizyonu içeriyor ve bu, ekonomik istikrar için ciddi bir endişe kaynağı olarak görülüyor. Küresel finansal koşulların baskılayıcı etkisi ve jeopolitik risklerin devamı, Türkiye'nin ekonomik görünümünü etkileyen temel unsurlar arasında yer alıyor. Değerli metal ve petrol fiyatlarındaki artışlar da Türkiye'nin enflasyonunu artırıcı bir etken olarak ön plana çıkıyor. İç talep ve üretimdeki ivmenin varlığı, Türkiye ekonomisinin sağlıklı bir şekilde ilerlediğini gösteriyor ancak bu ivmenin enflasyon üzerinde baskı oluşturduğu da açık bir şekilde ifade ediliyor. TCMB'nin sıkı para politikası duruşunu koruma kararlılığı, enflasyonla mücadelede önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Ancak, bu politikanın ekonomik büyümeyi kısıtlayabileceği ve işsizlik gibi sosyal sorunları artırabileceği de göz önünde bulundurulmalıdır. Döviz ve rezerv politikasının, Türk lirasının değerini koruma ve döviz rezervlerini artırma hedefi doğrultusunda şekillendiği belirtiliyor. Ancak, bu politikanın etkinliği, döviz rezervlerinin sınırlı olduğu bir ortamda sorgulanabilir. TCMB'nin orta vadede enflasyonu %5 seviyesine indirme hedefi, ekonomik istikrar için olumlu bir işaret olarak değerlendiriliyor. Ancak, bu hedefe ulaşmak için daha fazla çaba ve etkili politikaların gerekliliği vurgulanıyor. Genel olarak, Türkiye ekonomisi önemli zorluklarla karşı karşıya ve ekonomik istikrarın sağlanması için dengeli ve etkili politikaların uygulanması gerekiyor. Gelecek için belirsizlikler devam etse de, şeffaf ve tutarlı bir politika çerçevesiyle bu zorlukların üstesinden gelinmesi mümkün olabilir. Bu bağlamda, ekonomik büyümeyi destekleyen, enflasyonu kontrol altında tutan ve sürdürülebilir finansal politikaların benimsenmesi önemlidir.

QOSHE - ​Ekonomide son durum - Yusuf Girayalp Atan
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

​Ekonomide son durum

67 1
13.05.2024

Geçen hafta Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan yılın ikinci enflasyon raporu sunumunu yaptı. Rapor, Türkiye ekonomisinin mevcut durumu ve geleceğine ilişkin önemli bir perspektif sundu. Enflasyon raporu, TCMB'nin fiyat istikrarını sağlamak için aldığı tedbirler ve gelecek projeksiyonlarını içeriyor.

Rapordan öne çıkan bazı ana noktalar ve bu noktaların ekonomik değerlendirmesini yapmak gerekirse;

Enflasyon Tahminleri, TCMB, 2024 yılı sonunda enflasyonun 8'e ulaşacağını tahmin ediyor. Bu tahmin, önceki tahminlere göre 2 puanlık bir revizyonu içeriyor. Ancak, 2025 ve 2026 için enflasyon tahminlerinde değişiklik yapılmamış. Gelecek yıllardaki tahminlere bakıldığında TCMB'nin fiyat istikrarını sağlama konusundaki kararlılığını yansıtıyor.

Küresel ve Jeopolitik Faktörler, küresel finansal koşulların büyümeyi baskılaması ve jeopolitik risklerin devam etmesi, Türkiye'nin ekonomik görünümünü etkileyen önemli faktörler olarak devam ediyor. Özellikle değerli metal ve petrol fiyatlarındaki artışlar, Türkiye'nin enflasyonunu etkileyen unsurlar arasında görünüyor.

İç talep ve üretimdeki ivme, Türkiye ekonomisinin sağlıklı bir şekilde ilerlediğini gösteriyor. Ancak, bu ivmenin enflasyon üzerinde baskı oluşturduğu belirtilmiş. Talep koşullarının enflasyonist bir düzeyde seyrettiği vurgulanmış.

TCMB, fiyat istikrarını sağlamak amacıyla sıkı bir para politikası duruşunu koruma kararlılığını sürdürüyor. Bu çerçevede, faiz artışları ve makroihtiyati düzenlemeler gibi politika araçlarıyla enflasyonla mücadele edileceğini belirtiyor.

TCMB'nin döviz alımı ve rezerv politikası, Türk lirasının değerini koruma ve döviz........

© Milat


Get it on Google Play