Bismillâhirrahmânirrahîm!

FİLİSTİN davası yeni bir sürece doğru evriliyor. İnsan düşünen bir varlık! Zalim ve mazlum arasındaki fark apaçık görüldü. Dünya, orantısız bir güçle, savunmasız çocuk ve kadınlara saldırılmasını onaylamadı. Vicdanları, insana cehennemî bir hayat yaşatmanın “suç ortaklığı”nı kabul etmedi. Bu yüzden, ABD’nin sınırsız kredisine rağmen, İsrail hezimete uğramaktan kurtulamadı. Ülkesini işgalden kurtarmak için direnen Filistin halkına destek yükselişe geçti.

İnsanlık; savaş, katliam, soykırım, terör ve kargaşanın egemen olduğu bir dünyada yaşamak istemiyor. Üniversiteler, aktivistler, sivil kuruluşlar, vicdanlı yazar ve gazeteciler gibi toplumun dinamik unsurlarının mazlumlardan yana tavır koymalarının sebebi bu! Vicdanlar rahat değil. Nerede duracağı belli olmayan Siyonist İsrail’in acımasız uygulamalarından kaygı duyuyorlar. ABD’nin, “İsrail olmasaydı, onu icat etmek zorunda kalırdık” sözü ayrı bir endişe konusu!

ABD’li ünlü yönetmen Oliver Stone, “İsrail’in Gazze’ye saldırısı gibi katliam görmediğini; tarihin en vahşi soykırımı olduğunu” açıkladı. İşgalcinin amacı ise, “İsrail’in zenginleştirilmiş uranyum kaynaklarına sahip olmak istemesidir.” Papazlar savaşın başlangıç günlerinde şöyle demişlerdi: “İsa’ya inanıyorsanız, Filistin’in yanında yer almalısınız! Çünkü, orada çocuklar var.”

ABD Dışişleri Bakanlığı Ortadoğu Sözcüsü Hala Rharrit, ABD’nin Filistin’de yaptığı soykırıma tepki olarak 18 yıldır sürdürdüğü görevinden istifa etti. (Millî Gazete, 27.4.2024) Buna, BM Filistin Raportörü Francessa Albanase’nin, “Hiçbir şey İsrail’in Gazze’de yaptıklarını haklı gösteremez” sözünü de ekleyelim.

ÜNİVERSİTELER AYAKTA

BATILI yöneticiler katil İsrail’e tam destek verirken, bu ülkelerin üniversiteleri soykırıma ortak olmayacaklarını söyleyerek âcil ateşkes kararı alınmasını istiyorlar. Hele, ABD ve İngiltere’nin köklü, saygın, etkili üniversitelerinden Filistin’e destek açıklamaları yağması Batılı yöneticileri şaşkına çeviriyor. Katliam ve soykırımın sorgulanacak olmasından endişe duyuyorlar.

ABD, Gazze’ye destek için kampüslerde gösteri yapan öğrencileri durduramıyor. Harward’lı öğrenciler bütün tehditlere rağmen mazlum Gazze halkını destekleyeceklerini ilân ettiler. California Üniversitesi öğrencileri, “Soykırım ve finansmanı bitene kadar eylemimiz bitmeyecek” açıklaması yaptılar.

ABD’deki Vermont Üniversitesi, Central Florida Üniversitesi gibi üniversiteler, kampüslerde çadırlar kurarak zulme karşı direnişe destek verdiler. Fransa’daki Lyon Üniversitesi öğrencileri sınıflarda, “Hepimiz Gazze’yiz” temposu tutarak direnişi desteklediler. Japonya’daki Tokyo, Sofia, Tama Art, Cristian İnternational ve Hiroşima üniversitelerinin öğrencileri “Küresel Öğrenci İntifadası”na katılarak Filistin’e destek çadırları kurdular. İngiltere ve Meksika üniversiteleri de öyle!

Üniversite kampüslerindeki bu hareketlilik karşısında Siyonist İsrail’in BM Temsilcisi Gilad Erdan şu açıklamayı yaptı: “HAMAS’ın okullarda saklandığını biliyorduk. Ancak, sadece Gazze’deki okullarda değil de Harward, Columbia gibi seçkin üniversitelerde olduklarını bilmiyorduk.”

Düşünen ve öğrenimli insanların Gazze’nin yanında yer alması Batılı yöneticileri panikletti. ABD’nin 35 üniversitesinde katliam ve soykırıma karşı eylemler var. Tutuklamalar eylemci öğrencilerin sayısını artırıyor. Öğrenciler, tehdit ve engellemelere rağmen geri adım atmayacağız” açıklaması yaptılar.

ZULMÜN SONU HÜSRAN!

TÜRKİYE halkı da baştan beri terörist İsrail’e karşı tepkisini ortaya koydu. Filistin’e destek artarak devam ediyor. Mazlumlara destek üniversitelere de yansıdı. “Gazze nöbetleri” tutuyor; “Öğrenci İntifadaları”na katılıyorlar. Üniversitelerde Filistin’e destek gösterileri artarak genişliyor.

Ankaragücü’nün sporcu ve taraftarları stadyumun hâkim bir yerine astıkları, “Müslümanlar bir olacak; zalimler yok olacak” koreografik pankartıyla İsrail’e tepki koydular. İstanbul Metrosu’na, “Hayır Ekrem, HAMAS terör örgütü değil” afişleri asıldı. Dünya İslâm Âlimleri Birliği Başkanı Karadağî, “Gazze Savaşı’nın başlangıcından beri 17 bin kişinin İslâm’ı seçtiğini” açıkladı. Toplumda saygınlığı olan kurumların mazlumların yanında olması, soykırımın sorgulanacağını gösteriyor.

Gelişmeler, yenilmez gösterilen İsrail’i panikletti. Yenildikçe zulümlerini artırıyorlar. Han Yunus saldırılarından sonra, yerinden edilenlerin son sığınağı olan Mısır sınırındaki 1,4 milyon nüfuslu Refah kentine saldırdılar. Bunca katliam ve soykırımdan sonra, Refah saldırısına tepkiler yükseldi. AB’den 26 ülke, “İsrail’in Refah’a saldırısı kabul edilemez” dediler. BM’nin 142 ülkesi Filistin’in varlığını tanıdı.

ABD’li 12 senatör, “İsrail’i hedef alırsanız; biz de sizi hedef alırız” (7.5.2024) diyerek UCM’ye şantaj yaparak tehdit etti. Katar ve Mısır’ın hazırladığı “Ateşkes Anlaşması”nı HAMAS kabul etti. Netanyahu, anlaşma sonrası yaptıklarının hesabını vereceğini bilerek savaşın devamını istiyor. Ne yapsalar mızrak çuvala sığmıyor. Siyonistlerin niyeti anlaşıldı. İnşallah, işgal bitecek; Kudüs, Aksa, Filistin özgürlüğüne kavuşacak. Bugünlere ulaştıran Rabbimize hamdolsun!

QOSHE - Filistin’e destek genişliyor - Şakir Tarım
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Filistin’e destek genişliyor

63 1
11.05.2024

Bismillâhirrahmânirrahîm!

FİLİSTİN davası yeni bir sürece doğru evriliyor. İnsan düşünen bir varlık! Zalim ve mazlum arasındaki fark apaçık görüldü. Dünya, orantısız bir güçle, savunmasız çocuk ve kadınlara saldırılmasını onaylamadı. Vicdanları, insana cehennemî bir hayat yaşatmanın “suç ortaklığı”nı kabul etmedi. Bu yüzden, ABD’nin sınırsız kredisine rağmen, İsrail hezimete uğramaktan kurtulamadı. Ülkesini işgalden kurtarmak için direnen Filistin halkına destek yükselişe geçti.

İnsanlık; savaş, katliam, soykırım, terör ve kargaşanın egemen olduğu bir dünyada yaşamak istemiyor. Üniversiteler, aktivistler, sivil kuruluşlar, vicdanlı yazar ve gazeteciler gibi toplumun dinamik unsurlarının mazlumlardan yana tavır koymalarının sebebi bu! Vicdanlar rahat değil. Nerede duracağı belli olmayan Siyonist İsrail’in acımasız uygulamalarından kaygı duyuyorlar. ABD’nin, “İsrail olmasaydı, onu icat etmek zorunda kalırdık” sözü ayrı bir endişe konusu!

ABD’li ünlü yönetmen Oliver Stone, “İsrail’in Gazze’ye saldırısı gibi katliam görmediğini; tarihin en vahşi soykırımı olduğunu” açıkladı. İşgalcinin amacı ise, “İsrail’in zenginleştirilmiş uranyum kaynaklarına sahip olmak istemesidir.” Papazlar savaşın başlangıç günlerinde şöyle demişlerdi: “İsa’ya inanıyorsanız, Filistin’in yanında yer almalısınız! Çünkü, orada çocuklar var.”

ABD Dışişleri Bakanlığı Ortadoğu Sözcüsü Hala Rharrit, ABD’nin Filistin’de yaptığı soykırıma tepki olarak 18 yıldır sürdürdüğü görevinden istifa etti. (Millî Gazete, 27.4.2024) Buna, BM Filistin Raportörü Francessa Albanase’nin, “Hiçbir şey İsrail’in Gazze’de yaptıklarını haklı gösteremez” sözünü de ekleyelim.

ÜNİVERSİTELER AYAKTA

BATILI........

© Milli Gazete


Get it on Google Play