KURTAR BENİ, ÖĞRETMENİM
Belki tanınırdı da, yaralı yüreğimin merhemi olurdu sesin. Boş bakışlarla dönüyorum geriye. Tanıtmadın bana kendini. Tadamadım seninle tanışmanın mutluluğunu. Yüreğimi dolduran duygular, kelimelere dönüşmedi. İçimde kaldı.
Yüzüme bir anlamla baksaydın, aklımdan geçen isimlere, yani Ayşe misin, Fatma mısın, Zeynep misin, Elif misin bir mum yakardın zihnimde. Yakmadın menekşem!
Belki mumu yakacak kibriti ateşlemeye gücü yoktu minicik ellerinin?
Annenin bize gelişiyle; kırk yerinden yaralanan yüreğimi göğsümden yarıp alsaydın; inan gam yemezdim. Rahatlardım o zaman. Rahatlatmadın!
Şimdi bir cenderede yüreğim. Ve en acımasız korsanlar sıkıyor cenderenin fıçısını.
Soğuktun, mesafeliydin. Sınıfa verdiğim selamla sadece öteki çocuklarla birlikte selamıma karşılık 'Sağ ol,' sözcükleri çıktı günahsız dudaklarından. Sağ ol menekşem!
Bir kız dolaşırdı çevremde; bana gölgem kadar yakın, nefesim kadar sıcak, cıvıl cıvıl........
© Terme Bilgi Gazetesi
visit website