YALNIZ KALAN TEPE ALAN
Ordu, “büyükşehir” olmadan evvel Korgan'ın dört beldesinden biri olan Tepealan; ilin statü değiştirmesiyle mahalle hüviyeti kazandı. Dolayısıyla bir belediye binası ve belediyeye ait diğer birimler kapandı.
Artık mülki amirin unvanı “Mahalle Muhtarı” olarak değişmiş oldu.
Ben, geçmişi farklı olan ve yeni ismiyle mahalle olan bu yeri ziyaret etmek için yola koyuldum. Ne de olsa kendine has bir geçmişi olmalıydı.
Korgan'dan yola çıktım. Baharın gelmesinin yakın olduğu, bazı ağaçların yaprağa durmasından anlaşılıyordu. Hava temiz ve güneşliydi. Yol boyu bazı şeyleri tahayyül ederek Tepealan'a yaklaşıyordum. Yol boyu geçtiğim yerler medeniyet denilen “Çok dişli” canavarın tahribatına uğramamıştı. Bu yerleri şehirli insana anlatmaya kalksak, bizim için “Masal anlatıyor” diyenler bile olabilirdi.
Nihayet Tepealan'a vardım. Daha girişinde “Ben eskiden böyle miydim?” der gibiydi. Ramazan ayı olduğu için hareketlerimiz kısıtlıydı. Ülkede yerel seçim olduğundan beldenin/mahallenin tek caddesi siyasi parti amblemleri ile süslenmişti. Bu durum bizim fotoğraf çekmemize “psikolojik” olarak bir engeldi. Çünkü her fotoğraf karesinde bir siyasi partinin ismi görünecekti. Biz de fotoğraf çekmedik.
Önce Tepealan'ın içini dolaştım biraz. İçime bir hüzün çökmedi değil. Maziyi anar veya arar gibiydi. Kapalı iş yerleri, terk edilmiş binalar ve mahzun insanlar…
Belki siz insanların yüzlerine bakarak ne hissettiklerini bir yere kadar anlayabilirdiniz. Asıl........
© Terme Bilgi Gazetesi
visit website