Gazeteci hakları 72 yıllık “Basın Mesleğinde Çalışanlarla Çalıştıranlar Arasındaki Münasebetlerin Tanzimi Hakkında Kanun” muvacehesinde belirlenmektedir. Hâl böyle iken mezkûr kanun maalesef günümüz şartlarına cevap vermekte kifayetsiz kalmaktadır. Terzi kendi söküğünü dikemez misali hayatını vatandaşları bilgilendirmek ve haberdar etmek üzere adayan gazetecilerin maalesef hakları konusunda tereddütlere düştüğü hatta bilmediği, tarafıma gelen çok sayıda iletilerden anlaşılmaktadır. Diğer yandan gazetecilerin haklarına yönelik kitap hatta yeterince makale bile bulunmamaktadır. Durum böyle iken gazeteci arkadaşlarıma elimden geldiğince gelen sualler çerçevesinde hakları konusunda en doğru bilgileri izah etmeye çalışacağım…

KİMLER GAZETECİ SAYILMAKTADIR?

Kimlerin gazeteci sayılıp sayılmadığı “Basın Mesleğinde Çalışanlarla Çalıştırılanlar Arasındaki Münasebetlerin Tanzimi Hakkında Kanun” kapsamında çalışılıp çalışılmadığına göre belirlenmektedir. Basın çalışanlarıyla ilgili 5953 sayılı Yasanın 1. maddesinde, “Bu Kanun hükümleri Türkiye'de yayınlanan gazete ve mevkutelerle haber ve fotoğraf ajanslarında her türlü fikir ve sanat işlerinde çalışan ve İş Kanunundaki işçi tarifi şümulü haricinde kalan kimselerle bunların işverenleri hakkında uygulanır. Bu Kanunun şümulüne giren fikir ve sanat işlerinde ücret karşılığı çalışanlara gazeteci denir” şeklinde kurala yer verilerek Kanunun kapsamı ve gazeteci tanımı ortaya konulmuştur. Buna göre Kanunun kapsamında kalan iş yerleri Türkiye’de yayınlanan gazete ve mevkutelerle haber ve fotoğraf ajansları olarak sıralanabilir. Bahsi geçen dört tür iş yerinde fikir ve sanat işlerinde ücret karşılığı çalışanlar, Kanunda gazeteci olarak adlandırılmıştır. Fikir ve sanat işinde çalışma ölçütü, gazetecilik mesleğinin yerine getirilmesine dair ve doğrudan doğruya söz konusu alanlarda çalışmayı ifade eder. Buna göre, yazar, muhabir, redaktör, düzeltmen, çevirmen, fotoğrafçı, kameraman, ressam, karikatürist gibi çalışanlar gazetecilik mesleği ile doğrudan doğruya ilgili olup, gazeteci olarak değerlendirilmelidir.

RADYO-TV ÇALIŞANLARININ DURUMU

3984 s. Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayınları Hakkında Kanun’un 38’inci maddesinde, özel radyo ve televizyonların haberle ilgili birimlerinde çalışanların da 5953 sayılı Kanunun kapsamında olduğu açıklanmıştır. Yargıtay kararlarında Özel radyo ve televizyonların haberle ilgili birimlerinde çalışanlar yönünden fikir ve sanat işi yapma şartı söz konusu değildir. Ancak haberle ilgili birimde çalışma kavramı, haberin oluşumuna doğrudan katkı sağlama olarak değerlendirilmelidir. Buna göre haber müdürü, muhabir, foto muhabiri, spiker, haber kameramanı gibi çalışanlar gazeteci olarak değerlendirilmektedir. Bununla birlikte, uplink görevlisi, şoför, diğer teknik ve idari personelin, haberin oluşumuna doğrudan katkıları olmadığından gazeteci kavramına dâhil değildirler.

SENELİK İZİN KULLANDIRILMAMASININ YAPTIRIMI AĞIR!

5953 sayılı Basın İş Kanunu’nun 29. maddesine göre “Gazeteciye bu Kanunun 21. maddesinde yazılı yıllık izni vermeyen veya izni vermiş olup da izin müddetine ait ücreti ödemeyen işverene, yıllık izin vermediği veya izin süresine ait ücretleri ödemediği kimsenin izin müddetine tekabül eden ücretler yekûnunun 3 katı kadar idarî para cezası verilir; ayrıca gazeteciye ödenmesi gereken ücret toplamı, 2 kat olarak ödenir. Kanunun 21. maddesinde meslekteki kıdemine göre kullanacağı izin süresi belirtilirken son fıkrasında ‘izin hakkından feragat edilemeyeceği’ açıkça vurgulanmıştır.” 29. maddenin gazeteci çalışırken uygulanması gereken bir yaptırımı düzenlediği, çalışırken izin vermeyen veya izin verildiği hâlde izin ücreti ödenmeyen işveren hakkında uygulanması gerektiği anlaşılmaktadır. Yargıtay’ın bu konuda 7. Hukuk Dairesinin kararlılık kazanan uygulamasına göre dönem ücreti üzerinden ödenmesi gereken izin ücreti, bu kullandırılmayan veya kullandırılmasına rağmen ücreti ödenmeyen ücrettir. Ancak bunun için gazetecinin çalışırken talep etmesine rağmen izin kullandırılmadığını veya izin verilmediğini iddia etmesi gerekir. Çalışırken bu yönde talebi olmayan gazetecinin, fesih nedeni ile son ücret üzerinden hesaplanacak izin ücreti, 21. maddedeki sürelerle sınırlıdır. Başka bir anlatımla fesih nedeni ile son ücret üzerinden hesaplanacak izin ücreti 29. madde gereği 2 kat hesaplanamaz.

QOSHE - Gazetecilik ve gazeteci hakları - İsa Karakaş
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Gazetecilik ve gazeteci hakları

24 18
11.05.2024

Gazeteci hakları 72 yıllık “Basın Mesleğinde Çalışanlarla Çalıştıranlar Arasındaki Münasebetlerin Tanzimi Hakkında Kanun” muvacehesinde belirlenmektedir. Hâl böyle iken mezkûr kanun maalesef günümüz şartlarına cevap vermekte kifayetsiz kalmaktadır. Terzi kendi söküğünü dikemez misali hayatını vatandaşları bilgilendirmek ve haberdar etmek üzere adayan gazetecilerin maalesef hakları konusunda tereddütlere düştüğü hatta bilmediği, tarafıma gelen çok sayıda iletilerden anlaşılmaktadır. Diğer yandan gazetecilerin haklarına yönelik kitap hatta yeterince makale bile bulunmamaktadır. Durum böyle iken gazeteci arkadaşlarıma elimden geldiğince gelen sualler çerçevesinde hakları konusunda en doğru bilgileri izah etmeye çalışacağım…

KİMLER GAZETECİ SAYILMAKTADIR?

Kimlerin gazeteci sayılıp sayılmadığı “Basın Mesleğinde Çalışanlarla Çalıştırılanlar Arasındaki Münasebetlerin Tanzimi Hakkında Kanun” kapsamında çalışılıp çalışılmadığına göre belirlenmektedir. Basın çalışanlarıyla ilgili 5953 sayılı Yasanın 1. maddesinde, “Bu Kanun hükümleri Türkiye'de yayınlanan gazete ve mevkutelerle haber ve fotoğraf ajanslarında her türlü fikir ve sanat işlerinde çalışan ve İş Kanunundaki işçi tarifi şümulü haricinde kalan kimselerle bunların işverenleri hakkında uygulanır. Bu Kanunun şümulüne giren fikir ve sanat işlerinde ücret karşılığı çalışanlara gazeteci denir” şeklinde kurala yer verilerek Kanunun kapsamı ve gazeteci tanımı........

© Türkiye


Get it on Google Play