|
Neşe YaşınYeni Düzen |
Bir zamanlar şiir sanki benim keşfettiğim bir şeymiş gibi davranırdım. Daha doğrusu kendi yazacağım şiiri kendim keşfetmeliydim. Bu...
Kişisel deneyimlerimizin yön verdiği birer hayat algımız var. Peki ya deneyimlemediklerimiz? Bir başkasının yaşadıklarıyla bir biçimde...
Geçmişteki diaspora ile bugünün diasporası aynı mı? Lefkoşa’daki Diaspora konseptli Eklektik Manifest- Bienale Giriş’i ziyaret edenler,...
Lefkoşa’da yaz geceleri duygusu başlamış bile. Her köşeden canlı müzik sesi geliyor. Sınırın iki yanında gençler şık şıkırdım...
-Gerry Loose için- Her anlatan kendi kurgusunu katar anlatıya. Bazı ayrıntıları öne çıkarır, bazılarını önemsizleştirir, kimi zaman ise...
Geçen hafta Budapeşte’den yazmıştım. Bugün ayağımın tozuyla yine Budapeşte’den yazıyorum. Az önce Romanya’dan dönüş yaptık....
Duyarlı insanlar için hayatın hep bir hüznü var. İçimin derin kuyularına daldığımda sanırım bu dünyada değilmişim izlenimi veriyorum....
Kara kışta istesek de açmıyor çiçekler. Mevsimi geliyor sonra. Zor zamanlarda bunu düşünmek iyi geliyor bana. Bir gün mutluluk mevsimi...
Zamanın iyileştirici, dönüştürücü, adalet dağıtıcı gücüne tanık olmak iyi geliyor insana. Yaralar kapanıyor, kırılan ayak...
İnce bir küçümseme vardır bazen. Karşındaki kafasındaki hiyerarşi basamaklarından birine yerleştirmiştir seni. Herhangi bir alanda...
Küçük bir dokunuş yeter bazen, bazense her şeyi değiştirebilir o küçük dokunuş. Bazı kemikleşmiş yapılar, yaratıcılıktan yoksun...
İyilerin kazandığı güzel günleri görecek miyiz? Öylesine derin kederler yaşadık ki son sıralar. İçimiz isyanla doldu, adaletsizlikler...
Bu hafta da kırık kol ve bacağından, ağrılarından söz edecek diye düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Onlar her geçen gün azalmakla...
Hayatının hikayesine kaç puan verirsin diye sorsalar her şeye rağmen geçer bir puan verirdim herhalde. Verimlilik, mutluluk, hayalleri...
Bir yerimizde bir ağrı varsa istemsizce ona odaklanıyoruz. Bize kendini hatırlatıyor bu ağrı, gündemimize giren diğer şeylerin önüne...
Dün gittiğim fizyoterapist:” Her şeyin bir nedeni vardır” dedi. Başıma gelenin bir biçimde hayatıma yeni bir yön oluşturacağını kast...
İki hafta aranın ardından yeniden yazabiliyorum. Tek elle yazdığım bir yazı bu. Haberi olmayan vardır belki başıma gelenlerden. Bir trafik...
Her memnuniyetsizlikte, her öfkede gemileri yakmaya hazır insanlar vardır. Bir duruma kızıp “bir daha onunla konuşmam, bir daha oraya adım...
Bir varoluş sızısı ile pencereden hayata baktım bu sabah. Nedense iyi uyuyamadığım bir gecenin sabahı. Öğleden sonraki büyük kahve...
Kırılan, bozulan, kaybolan, reddedilen, beğenilmeyen, hor görülen, terk edilen, azımsanan, anlaşılmayan, değeri görülmeyen, kınanan, yok...
Bir yıl daha geçti. Uğurlamak ve yeniden başlamak duygusu iyi geliyor insana. Sanal bir durum bu elbette ama dünya güneşin etrafında bir kez...
Geçmişte yaşanılan mahalle ve onun gündemleri hayatın merkezindeydi. Komşular en önemli sosyal çevreydi. Akrabalarla bağlar en güçlü...
Ölümün hiç bu kadar kanıksandığı, gidenlerin ardından tutulan yasın böylesine kısaldığı bir dönem hatırlamıyorum. Yanılıyor...
Hayat hikayelerimiz çok daha farklı olabilirdi. Sayısız olasılık arasından birini yaşıyoruz yalnızca. Geriye kalan hayatımız için de...
Her şey öylesine büyük bir hızla eskiyor ve değersizleşiyor ki nereye tutunacağını, nerede derin bir anlam bulacağını bilemiyor insan....