TMMOB’a bağlı odalar, Milli Eğitim Bakanlığı’nın eleştirilere, katkılara açtığı müfredat değişikliğine itiraz ediyorlar..

Oysa müfredat değişikliği, herkesin görüşünün alınması için zaten kamuoyuna duyuruldu..

Ne yazıktır ki, şu an değiştirilmek istenen müfredat, kimseye duyurulmadan yapılmıştı..

Taa Harf değişikliğinden başlayın..

Kafatası incelemelerinden devam edin..

Laikliğin Anayasa’ya girmesinden..

12 Eylül darbecilerinin Atatürk ve İnkılap tarihi dersini zorunlu hale getirmelerine kadar..

Hangisi, millete sorulmuştu?

Şimdi millete sorulunca..

Ciyaklıyorlar:

“Laiklik Düşmanı, Bilimi ve Fenni Dışlayan Gerici Bir Eğitim-Öğretim Modeli!”

Laiklik düşmanı derken, izah etseler..

Hangi laiklik?

Başörtünün yasaklanmasına Anayasa Mahkemesi tarafından yıllarca gerekçe yapılan, laiklik mi?

Bugün uygulandığı şekli ile, kimsenin kıyafetine karışılmayan laiklik mi?

Mühendisler hesap adamlarıdır..

Ama madem laiklik konusuna da girmeye kendilerini yetkili görmüşler..

Buyursunlar, söylesinler, “yasakçı laiklik” mi.. “Serbest bırakan laiklik mi?

Hangisi?

Açıkça haykırmasalar da, biliyorum, “Yasaklayan laiklik” diye iç geçirecekler..

Ama ne yaparsınız, o dönem kapandı..

Şimdi Anadolu insanı, tekrar özüne dönüyor..

İstanbul Sözleşmesi yırtılıp atıldı.

İstanbul Sözleşmesi ile birlikte, TMMOB yöneticilerinin beyinleri de yandı..

Diyorlar ki, “İstanbul Sözleşmesi’nin feshi, aile çalıştayları, Medeni Kanun’un değiştirilmesi, karma eğitimin kaldırılmak istenmesi ve yükseltilen şeriat talepleri ile Türkiye’nin yönü çağ dışı bir rejime çevrilmiş durumdadır.”

İstanbul Sözleşmesi’nden girip, “şeriat talepleri”nden çıkılması..

Beyinlerinin artık çalışmaz noktaya geldiğini de gösteriyor.

Gay’lere destek vermek istiyorsunuz, onun için İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılmasına itiraz ediyorsunuz.. Bunu anladık.

Peki Aile Çalıştayı’na niye karşı çıkıyorsunuz?

İbneliği, zorunlu hale mi getirmek istiyorsunuz?

Bırakın, isteyen aile kursun..

Kimseyi aile kurmaya zorlamıyoruz ki..

Siz isterseniz bekar kalabilirsiniz..

Kendi özel hayatınızda, kamuoyu önünde de anlatmaktan hicap duymuyorsanız, sapkın eğilimlerinizi de dillendirebiliyorsunuz..

Darbecilerin bile anayasasında yer alan “aile”den rahatsızlığınız neye dayanıyor?

Ama esas hayret edilecek nokta, “karma eğitimin kaldırılmak istenmesi” iddiası..

Siz karma eğitimi dayatmayın, kimsenin karma eğitimi kaldırma çalışması da yok..

İstenilen sadece, karma eğitimden yana olmayanların, çocuklarını kendi cinslerinden öğrencilerle okuması imkanına kavuşturulması..

“Biz kızımızın. Biz oğlumuzun. Başkasının kızı ile. Oğlu ile yanyana oturarak okumasını istiyoruz” diyenlere, kimse engel çıkartmıyor..

Ama lütfen, siz de bize engel olmayın..

Bu kadar basit..

Bu kadar net..

TMMOB açıklamasında, şu ifadeler, kendileri adına gerçekten üzücü: “Laiklik, evrensel bilimin gerekleri ve demokratik normlar dışlanmış, müfredat dinin en gerici yorumunu esas alan sözde ‘yerli ve milli değerler’ propagandasına dönüştürülmüştür.”

Evrensel bilimin hangi gereği dışlanmıştır, anlatır mısınız, makine mühendisleri..

Dinin en gerici yorumundan kastınız nedir?

O kadar mühendis odası biraraya gelmişsiniz.

Ama bir Selçuk Bayraktar’ın bu ülkeye kazandırdığı ilerici adımı, yıllarca atamamışsınız..

Selçuk Bayraktar ile, İHA’lar, SİHA’lar üretilmiş..

Bir de utanmadan, “Dinin en gerici yorumu” diye, hakaret ediyorsunuz..

Sizin yaptığınız, “emperyalizmin en çukur uşaklığı” olmasın sakın..

Dinden uzaklaşalım..

İnancı terkedelim..

Emperyalistler, “Siz yapamazsınız” deyince, kabullenelim..

İnançlı insanlar, “Biz de yapabiliriz. İnanıyorsak, üstünüz” azmi ile hareket edip başardığında..

O insanlara hakaret edin..

Nasıl bir “bilimsellik”tir bu?

Ben isterdim ki..

Mühendisler çıkıp, “Müfredat değişikliği ile artık 2 ile 2 toplandığında, 4 etmez diyecekler. Müfredat değişikliğinin şu bölümünde bunu yazmışlar” açıklaması yapsınlar..

Müfredat ile ilgili somut tek bir satırları yok..

Basmakalıp cümlelerle, siyaset yapıyorlar..

Şu cümle de, “evrensel bilim ilkelerinin rafa kaldırıldığı iddiasındaki TMMOB açıklamasında yer alıyor:

“8. sınıflar için olan T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük dersinde ders adı dışında inkılaplar/devrimler yoktur.”

Bana evrensel bilimin reddedilmediği ülkelerden bir tanesinde, İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük dersi gösterebilir misiniz?

Üç ülke, beş ülke istemiyorum.

Evrensel bilim ilkeleri diyorsunuz ya..

Siz evrensel bilime saygılısınız, biz saygı duymuyoruz ya..

Sizin evrensel bilim ilkelerine saygınızdan dolayı, “illa da illa, İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük dersi olmalı” diye dayattığınız o dersi, bir başka ülkede daha gösterin de, biz de hatamızı görelim..

TMMOB açıklamasından, müfredat değişikliği ile ne yapılmak istendiğine ilişkin son tespit de şöyle:

“Fıtrat, mahremiyet, edep, iffet, sünnetullah gibi kavramlarla neredeyse bütün derslere dini bir içerik verilmekte.”

TMMOB yöneticileri, nedir sizin fıtrat ile uyuşmazlığınız?

Ölüme çare buldunuz da, biz mi inkar ediyoruz?

Mahremiyetten nedir alıp veremediğiniz?

Ne istiyorsunuz, ameliyat yatağındaki hastalara tecavüzlerin az olduğunu, mahremiyet tümü ile kaldırılsın ki, tecavüzler artsın mı istiyorsunuz?

Edep sizi niye rahatsız ediyor?

İffet niye itirazınıza konu oluyor.

İffetsizlik niye hoşunuza gidiyor..

Sünnetullaha maddi hayatımızda karşı çıkamıyoruz diye, deliriyor musunuz?

Müfredatta ‘sünnetullah’ olmazsa, maddi dünyada inkar edemediğiniz yaratılış gerçeğine galebe çaldığınızı mı sanacaksınız? Kendinizi böyle mi avutacaksınız?

QOSHE - “Edep-iffet” sizi niye rahatsız ediyor, TMMOB’cular! - Ali Karahasanoğlu
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

“Edep-iffet” sizi niye rahatsız ediyor, TMMOB’cular!

275 20
11.05.2024

TMMOB’a bağlı odalar, Milli Eğitim Bakanlığı’nın eleştirilere, katkılara açtığı müfredat değişikliğine itiraz ediyorlar..

Oysa müfredat değişikliği, herkesin görüşünün alınması için zaten kamuoyuna duyuruldu..

Ne yazıktır ki, şu an değiştirilmek istenen müfredat, kimseye duyurulmadan yapılmıştı..

Taa Harf değişikliğinden başlayın..

Kafatası incelemelerinden devam edin..

Laikliğin Anayasa’ya girmesinden..

12 Eylül darbecilerinin Atatürk ve İnkılap tarihi dersini zorunlu hale getirmelerine kadar..

Hangisi, millete sorulmuştu?

Şimdi millete sorulunca..

Ciyaklıyorlar:

“Laiklik Düşmanı, Bilimi ve Fenni Dışlayan Gerici Bir Eğitim-Öğretim Modeli!”

Laiklik düşmanı derken, izah etseler..

Hangi laiklik?

Başörtünün yasaklanmasına Anayasa Mahkemesi tarafından yıllarca gerekçe yapılan, laiklik mi?

Bugün uygulandığı şekli ile, kimsenin kıyafetine karışılmayan laiklik mi?

Mühendisler hesap adamlarıdır..

Ama madem laiklik konusuna da girmeye kendilerini yetkili görmüşler..

Buyursunlar, söylesinler, “yasakçı laiklik” mi.. “Serbest bırakan laiklik mi?

Hangisi?

Açıkça haykırmasalar da, biliyorum, “Yasaklayan laiklik” diye iç geçirecekler..

Ama ne yaparsınız, o dönem kapandı..

Şimdi Anadolu insanı, tekrar özüne dönüyor..

İstanbul Sözleşmesi yırtılıp atıldı.

İstanbul Sözleşmesi ile birlikte, TMMOB yöneticilerinin beyinleri de yandı..

Diyorlar ki, “İstanbul Sözleşmesi’nin feshi, aile çalıştayları, Medeni Kanun’un değiştirilmesi, karma eğitimin kaldırılmak istenmesi ve yükseltilen şeriat talepleri ile Türkiye’nin yönü çağ dışı bir rejime çevrilmiş durumdadır.”

İstanbul Sözleşmesi’nden girip, “şeriat talepleri”nden çıkılması..

Beyinlerinin artık çalışmaz noktaya geldiğini de gösteriyor.

Gay’lere destek vermek istiyorsunuz, onun için İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılmasına itiraz ediyorsunuz.. Bunu anladık.........

© Yeni Akit


Get it on Google Play