Mülkün Sahibini hesaba katmadan başkalarının zararına çalışanlar, verdikleri zarar bataklığında kendileri de boğulurlar. Böyle bir sondan emin olamazlar.

Böyle bir sonu akıllarına bile getiremeyen çok sayıda “siyasî mevta” vardır. Daha kendileri hayatta iken “siyasî mevta” kabristanına gömülen örneklerden yalnız Ahmet Davutoğlu ve Ali Babacan ilginç örneklerdir. Bunlardan Ali Babacan devletin en önemli bakanlığı görevine getirildi.

Diğeri, Ahmet Davutoğlu parti liderliğine ve başbakanlığa layık görülen seçilmiş değerlerdi. Bunlar şimdi ne hale geldiler?!

Ben inancım gereği bunlara acıyorum. Çünkü “insan” yetiştirmek için ömrünü vakfeden eğitimcilerden biriyim. Ben hiçbir partiye üye olmuş biri de değilim. Hayatımda Erbakan Hoca ve Erdoğan’dan başkasına oy vermedim. Laik bir sistemin çarkı halinde çalışan demokrasiye destek olmanın sorumluluğunun bilincindeyim.

Erbakan Hoca’ya sırt çevirip ayrılan yirmi kişiden biri muhterem ve merhum hocam Hulusi Özkul Beyi acımadan sorguladığımı unutmuyorum. Hatta hocamın “haklısın” deyip beni taltif ettiğini de hatırlıyorum. Bugünki sorumluları da acımadan sorgulamanın hakkım olduğuna inanıyorum. Amma bugünki sorumlu olanların yaptıklarını cidden kınıyorum. Bunlardan Özlem Zengin ve Şebnem Bursalı gibileri hakkında daha çok yazacaklarımız var, ilan ediyorum.

Özlem Zengin, daha geçen sene Ak Parti’nin İstanbul 3. Bölge oylarını P düşürdüğünü yazmıştık. Şimdi de “Dinin ayrı, hukukun ayrı olduğu” iddiasında bulunsun ve “başkalarının bundan rahatsız olduğunu” savunadursun, elbet “kamu hakkı ihlali” yüzünden nelere sebep olduğunu düşünebildiği kadar düşünsün.

Şebnem Bursalı da “yorgunluğunu atmak ve ıstakoz yemek için Monaco’ya gidiyor. Üstelik karısından boşanmak üzere olan erkek arkadaşı ile eğlenebildiği kadar eğleniyor. Bir gecede global 170,000 tl “yüz yetmiş bin lira” masraf yapıyor. Şimdi bre Ak Parti milletvekili hanımefendi, siz ve benzerleriniz dengesiz tavırlarınız ve adaletsiz yaşayışlarınızla mutlu olacağınızı ve ölmeyeceğinizi mi zannediyorsunuz?

“Küllî iradenin, adalet esası üzerine tecelli edeceği gerçeğine” riayet etmeyenler zarar ederler. Çılgınca yaşayan hiçbir fâni kendi görüş ve yaşayışına uygun olarak bir sonuca kavuşamaz. Kur’an medeniyetinin üstün değerlerini yok sayan ya da çılgınca tahrip edenler, dâima kendilerinden sonrakilerin lanetledikleri olmuşlardır.

Buraya gelmişken Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Şen’in iddialarına da işaret etmek gerekiyor. Bunun iddiaları hakkında söylenecek söz bulmak zordur. “Dünya, köpeklerin vatanı imiş, İNSANLAR bu gezegene gelmiş işgal etmişler ve onların haklarını gasp ederek onları evlerinden etmişler…!?”

Mustafa Şen bu iddiası ile yeni bir teori getirmiş oluyor. Ancak doğrusu, Darwin bile bu düzeyde bir yalnışı becerememişti. Darwin teorisi bir evrimleşme konusudur. Darwin’in teorisi, canlılar ortak bir atadan yani maymundan türemiştir. Maymunlar evrimleşerek insan olmuşlarmış. O da böyle diyor. Amma saldıran köpeklere karşı kendini savunan insanı suçlu ilan etmiyor. Hapse attırmıyor.

Allah ne diyor; “Görmediniz mi ki, Allah, göklerdekini ve yerdekileri hep sizin için yarattı. Hem açık, hem gizli olarak her türlü nimetlerini üzerinize tamamladı. Yine de insanlar içinde kimisi de var ki, ne bir ilme, ne bir delile, ne de aydınlatıcı bir kitaba dayanmaksızın Allah’ın dini hakkında mücadele ediyor.” (Lokman:31/20) Bu gerçekler karşısında herkes yalnışı doğru gösterme yerine hakkı kabul etmelidir.

Ancak delilsiz iddialardan vazgeçenler toparlanabilirler. Esselamualeykum.

QOSHE - Yeniden toparlanmak mümkündür - İlhan Oral
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Yeniden toparlanmak mümkündür

48 6
12.05.2024

Mülkün Sahibini hesaba katmadan başkalarının zararına çalışanlar, verdikleri zarar bataklığında kendileri de boğulurlar. Böyle bir sondan emin olamazlar.

Böyle bir sonu akıllarına bile getiremeyen çok sayıda “siyasî mevta” vardır. Daha kendileri hayatta iken “siyasî mevta” kabristanına gömülen örneklerden yalnız Ahmet Davutoğlu ve Ali Babacan ilginç örneklerdir. Bunlardan Ali Babacan devletin en önemli bakanlığı görevine getirildi.

Diğeri, Ahmet Davutoğlu parti liderliğine ve başbakanlığa layık görülen seçilmiş değerlerdi. Bunlar şimdi ne hale geldiler?!

Ben inancım gereği bunlara acıyorum. Çünkü “insan” yetiştirmek için ömrünü vakfeden eğitimcilerden biriyim. Ben hiçbir partiye üye olmuş biri de değilim. Hayatımda Erbakan Hoca ve Erdoğan’dan başkasına oy vermedim. Laik bir sistemin çarkı halinde çalışan demokrasiye destek olmanın sorumluluğunun bilincindeyim.

Erbakan Hoca’ya sırt çevirip ayrılan yirmi kişiden biri muhterem ve merhum hocam Hulusi Özkul Beyi acımadan sorguladığımı unutmuyorum. Hatta hocamın “haklısın” deyip beni taltif ettiğini de hatırlıyorum. Bugünki sorumluları da acımadan sorgulamanın hakkım olduğuna inanıyorum. Amma bugünki sorumlu........

© Yeni Akit


Get it on Google Play