Şirin Payzın diye provokasyona meyilli biri var malumunuz. Bu hanımefendi gün geçmiyor ki bir rezalete imza atmasın… Her ne kadar bizler için “yandaş” ifadesi her platformda dillendirilse de bu ve benzeri hanımlar hangi kategoriye giriyor sizlerin takdirine bırakıyorum. Bunları konuşturan ağababaları sus Şirin der ve susarlar, bunu söyleyeceksin Şirin der ve söylerler.

Bunlardan piyasada o kadar çok var ki…

Benim buradan bu Payzın arkadaşımıza hakaretler savurarak bir prim elde etme amacı gütmem elbette söz konusu değil, ama akıllarınca dalga geçmeyi kendilerine meslek edinen bu kişilerin saygısızlıklarına ket vurmak ve anladıkları dilden cevap vermek de boynumuzun borcu olsa gerek..

Hatırlarsınız mutlaka, bu hanımefendi, benim RTÜK’e çağrıda bulunmam sonrası o küçük aklıyla beni ti’ye almak isteyip, X’ten şu açıklamayı yapmıştı: “Bunun da çıkar üç gün sonra ahlak anlayışı!” diyerek aslında şecaat arz ederken sirkatin söylemişti…
Bu hanımefendi; ülkenin halk tarafından seçilen ilk Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hakkında son olarak Halk TV denilen “Patronlarının sesi korosunda” küstahça açıklamalar yapmayı marifet sayarak hareket etmişlerdi…

Lakap takma yarışına girilen bu yayında, Şirin Payzın’ın konukları olan gazeteciden tutun da ekonomistlere, siyaset bilimcilere hepsi bir ağızdan hakareti kendilerinde hak görürcesine konuşmuşlardı…

Şirin Payzın’ın sunduğu programda sözde Ekonomist Selçuk Geçer, Barış Terkoğlu ve Siyaset Bilimci Prof. Mithat Baydur Cumhurbaşkanımız Erdoğan’a yönelik küstahça lakap takmaya başladılar. Selçuk Geçer, Erdoğan için “Yaptığı şeyleri biliyoruz. Aleyhine olan şeyleri nasıl lehine çevirdiğini görüyoruz” derken Prof. Mithat Baydur, “Siyaseten Kurnaz desek ona” diyerek ekleme yaptı. İşte o sırada sunucu Payzın, devreye girerek “Amerikalıların dediği gibi ‘Politik Animal’ yani ‘Politik Hayvan’ dedi. Selçuk Gezer de onu tasdikledi.

Şirin Payzın “Politik Animal’ derken sanki ‘Animal’in ‘hayvan’ anlamına geldiğini Türk milleti bilmiyormuş gibi “Türkçesi olmuyor o yüzden Türkçesini söylemiyorum” diye ekleyerek aklınca bilgin havasına girerek terbiyesizlik sınırlarını aşmıştı…

Dedim ya bunların sonu yok, bunlar gibi piyasada dolaşan sözde sanatçılar, sözde gazeteciler tayfasının sonu da gelmeyecek kuşkusuz ama bunları hatırlatacağız ki, en azından genç nesil bunların ne mal olduğunu anlasınlar…

Hatırlarsınız bunlara emeklilik hayatı yaşayan iki kafadar olan Müjdat Gezen ve Metin Akpınar ikilisini de dahil etmek lazım. Her platformda “ben şöyleyim, ben böyleyim” diyip bel altı konuşmalarda ise meydanları kimseye bırakmayan ve Başkan Erdoğan için ağza alınmayacak hakaretleri kendi cenahına şirin gözükmek için marifet sayan bu tiplemeler için davalar açılmıştı. Sonrasında ise, koskoca adamlar mahkeme salonlarına gidiyor bu insanlara eziyet yapılır mı algısıyla yine Şirin Payzın ve avanesi bas bas bağırmışlardı… İşte tam tencere yuvarlanmış kapağını bulmuş misali…

Yine gazeteci eskisi Uğur Dündar’a konuk olan Metin Akpınar bir programda, “Bu kargaşadan kurtulmamızın tek çaresi demokrasi diye düşünüyorum. Oraya ulaşabilirsek kavga-dövüş olmaz, bu işin içinden çıkarız. Ulaşamazsak, her faşizmin karşılaştığı gibi belki liderini ayağından asarlar, belki mahzenlerde zehirlenerek ölür, belki de adı geçen başka liderlerin yaşadığı kötü sonları yaşayabilir ama bize yazık olur, biz harap oluruz” derken Müjdat Gezen şunları söylemişti: “Herkesi azarlıyor, herkese parmak sallıyor, herkese ‘Haddini bil’ diyor. Bak Recep Tayyip Erdoğan, sen benim, bizim vatanseverliğimizi sınayamazsın. Haddini bil.” demişlerdi.
Ülkenin % 52 oy ile seçilen ilk cumhurbaşkanını “ipte sallandıracaksın” imasıyla akıllarınca çağdaşlık ve demokrasi dersi verdiklerini zanneden bu gereksizler, geldiğimiz noktada ise şu anda seslerini soluklarını kesmiş vaziyette sözde sanatlarını yapmaya devam ediyorlar. Her zaman söylediğim şey şudur, herkesin bir adaleti varsa Allah’ın da adaleti vardır ve o adalet terazisi hiçbir zaman şaşmayacaktır. O zaman bu sözde Şirin’ler, sözde Gezen’ler, sözde Akpınar’lar ne yapacaklar göreceğiz…

Ama bir insanda “ar” olmayınca ne yapabilirsiniz ki, yüzlerine tükürsen “nisan yağmuru mu” yağdı diyecek kadar aslında karikatür kişilikler bunlar…
Biliyorum bu aralar köşemizin ağırlığını taşımayacak ve hayatımızda değer anlamında eksilerin eksisi niteliğindeki şahıslara yer veriyoruz ama dedik ya, bir şekilde oluşan garabetliği de yazmadan olmuyor. Bizim işimiz de bu…

Selam ve dua ile…

QOSHE - Siyasi psikozlu bir hasta daha: Nöbet geçiren Şirin Payzın'dan inciler - Selma Savcı
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Siyasi psikozlu bir hasta daha: Nöbet geçiren Şirin Payzın'dan inciler

49 1
12.05.2024

Şirin Payzın diye provokasyona meyilli biri var malumunuz. Bu hanımefendi gün geçmiyor ki bir rezalete imza atmasın… Her ne kadar bizler için “yandaş” ifadesi her platformda dillendirilse de bu ve benzeri hanımlar hangi kategoriye giriyor sizlerin takdirine bırakıyorum. Bunları konuşturan ağababaları sus Şirin der ve susarlar, bunu söyleyeceksin Şirin der ve söylerler.

Bunlardan piyasada o kadar çok var ki…

Benim buradan bu Payzın arkadaşımıza hakaretler savurarak bir prim elde etme amacı gütmem elbette söz konusu değil, ama akıllarınca dalga geçmeyi kendilerine meslek edinen bu kişilerin saygısızlıklarına ket vurmak ve anladıkları dilden cevap vermek de boynumuzun borcu olsa gerek..

Hatırlarsınız mutlaka, bu hanımefendi, benim RTÜK’e çağrıda bulunmam sonrası o küçük aklıyla beni ti’ye almak isteyip, X’ten şu açıklamayı yapmıştı: “Bunun da çıkar üç gün sonra ahlak anlayışı!” diyerek aslında şecaat arz ederken sirkatin söylemişti…
Bu hanımefendi; ülkenin halk tarafından seçilen ilk Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hakkında son olarak Halk TV denilen “Patronlarının sesi korosunda” küstahça açıklamalar yapmayı marifet sayarak hareket etmişlerdi…

Lakap takma yarışına girilen bu yayında, Şirin Payzın’ın konukları olan gazeteciden tutun da ekonomistlere, siyaset bilimcilere hepsi bir ağızdan hakareti kendilerinde hak görürcesine konuşmuşlardı…

Şirin Payzın’ın sunduğu programda sözde Ekonomist Selçuk Geçer, Barış Terkoğlu ve Siyaset Bilimci Prof. Mithat Baydur........

© Yeni Akit


Get it on Google Play