Mahallî şartların ve bunlara bağlı farklı dinamiklerin ön plana çıktığı bu seçimlere genel olarak her parti kendi adaylarıyla katılıyor. Seçime girecek parti sayısı 34. Çoğu tabela partisi, ama YSK’nın seçime katılma yeterliliğine sahip olarak kabul ettiği bu partiler de oy pusulalarında yer alacak.

Seçmenler, YSK’da çekilen kurada ne hikmetse (!) yine ilk sırada çıkan AKP dışındaki bir partinin adayı için oy kullanacaklarsa, tercih edecekleri partinin pusuladaki yerini bulmakta da, o uzun pusulayı katlayıp zarfa yerleştirmekte de epeyce zorlanacaklar.

Cumhurbaşkanı seçiminden farklı olarak, bu seçimlerde başkanlığı kazanabilmek için yüzde 50 artı 1 şartı yok. Oranı ne olursa olsun, en çok oy alan aday seçilecek.

Bu sebeple, sonuç almak için genelde ittifak zorunluluğu yok gibi görünse de özellikle İstanbul ve Ankara gibi büyükşehirleri ittifaksız alabilmek mümkün değil. Nitekim beş yıl önce İmamoğlu İstanbul’da, Yavaş Ankara’da Millet İttifakı sayesinde başkan seçilebildiler. Dahası özellikle İmamoğlu’na diğer muhalefet partilerinden de destek geldi.

Aynı durum önümüzdeki yerel seçimler için de söz konusu. Üstelik çok daha zor şartlarda. Çünkü Ankara’yı ve hele İstanbul’u kaybetmeyi bir türlü hazmedememiş olan iktidar, bilhassa İstanbul’u geri almak için, tek adam rejimi sayesinde tamamen eline geçirdiği bütün devlet gücünü ve imkanlarını sonuna kadar seferber etmiş durumda.

Bu çetin mücadelede, Millet İttifakı ortaklarından DP, Fatih’te Âdem Tekle ve Bayrampaşa’da Mümin Tunaboylu gibi değerli isimler dahil, İstanbul ilçe belediyelerinin çoğunda aday gösterirken, büyükşehir belediyesi için İmamoğlu’na, Ankara’da Yavaş’a destek veriyor.

SP ve DEVA gibi partilerin İstanbul adaylarının İmamoğlu cenahından mı, yoksa AKP kitlesinden mi daha fazla oy alacaklarını sonuçlar ortaya çıktığı zaman göreceğiz.

Millet İttifakı ile bağını her yönüyle koparan ve bu yüzden kendi içinde de ciddi kopmalar yaşayan İyi Parti’nin alacağı neticeyi de.

Millet İttifakının diğer partileri de bu seçime—istisnalar hariç—genelde kendi adaylarıyla giriyorlar. Başarıları evvela tek tek alacakları oy oranları ile ölçülecek; sonra toplam oylarının Mayıs-2023 seçimlerinden çıktığı açıklanan sonuçlara göre kıyaslanmasıyla.

Muhalefetin tamamı için geçerli çıta ise 28 Mayıs’taki cumhurbaşkanlığı ikinci tur seçiminden çıkan yüzde 48 olacak. Bu oranın altında kalacak her sonuç yeni bir başarısızlık, üzerine çıkacak her sonuç ise bu çıtaya eklenecek puanlarla ölçülen bir başarı olarak değerlendirilecek ve seçimden sonraki süreçte siyasette yeni gelişmeleri tetikleyebilecek.

QOSHE - Muhalefetin çıtası - Kâzım Güleçyüz
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Muhalefetin çıtası

19 2
30.03.2024

Mahallî şartların ve bunlara bağlı farklı dinamiklerin ön plana çıktığı bu seçimlere genel olarak her parti kendi adaylarıyla katılıyor. Seçime girecek parti sayısı 34. Çoğu tabela partisi, ama YSK’nın seçime katılma yeterliliğine sahip olarak kabul ettiği bu partiler de oy pusulalarında yer alacak.

Seçmenler, YSK’da çekilen kurada ne hikmetse (!) yine ilk sırada çıkan AKP dışındaki bir partinin adayı için oy kullanacaklarsa, tercih edecekleri partinin pusuladaki yerini bulmakta da, o uzun pusulayı katlayıp zarfa yerleştirmekte de epeyce zorlanacaklar.

Cumhurbaşkanı seçiminden farklı olarak, bu seçimlerde başkanlığı kazanabilmek için yüzde 50 artı 1 şartı yok. Oranı ne olursa olsun, en çok oy alan aday seçilecek.

Bu sebeple, sonuç almak için genelde ittifak zorunluluğu yok gibi görünse de özellikle İstanbul ve Ankara gibi büyükşehirleri ittifaksız alabilmek........

© Yeni Asya


Get it on Google Play