Tarih boyunca Ruslarla bazen “mesafeli dost”, bazen de “amansız düşman” olmuşuz. Bilhassa Osmanlı’nın duraklama döneminden itibaren, onlarla muhtelif ölçekte savaşlarımız olmuş. Bunların içinde, 1854’teki “Kırım Harbi” ile 1877’deki “93 Harbi” en meşhûr olanlarıdır. Bu yazının konusu ise, maliyeti, yani maddî faturası pek ağır olan Kırım Harbi’dir.

*

Kırım Harbi, yekûn iki yıl kadar sürdü. Kırım Harbi’nin Osmanlı’ya yüklediği ağır maliyet ve borç ödeme müddeti ise tam tamına yüz sene devam etti.

Bu hadisenin düşündürücü bir başka yönü ise, görünürde Osmanlı ile Çarlık Rusyası arasında cereyan eden bu savaşta, Fransa ile İngiltere Osmanlı tarafında olmakla beraber, gerçekte, Osmanlı Devletini taşıyamayacağı kadar ağır borç yükü altına sokan yine aynı sömürgeci devletler olmuştur. Osmanlı Rusya ile savaşı sonlandırıp onlarla barış sürecine girdiği halde, sözde Osmanlıya yardım eden menfaatperest o iki devlet, alacaklarını Türkiye’nin Cumhuriyet dönemi, hatta Demokrasi dönemi hükümetlerinden bile tahsil etmekten geri durmadılar.

Şimdi de 28 Mart 1854’te yoğunluk kazanan söz konusu harbin gelişme seyrine bakalım.

*

4 Ekim 1853’te Osmanlı Devleti ile Çarlık Rusyası arasında başlayan Kırım Savaşı, 28 Mart 1854’ten itibaren iyice genişlemeye başladı. Bu büyük savaşa Fransız ve İngiliz kuvvetleri de güya müttefikimiz olarak müdahil oldular.

Rus kuvvetlerinin Eflak ile Boğdan’ı işgal etmesi üzerine, 26 Eylül 1853’te toplanan Osmanlı (Bâbıâli) Meclisi, Rusya’ya karşı ilân-harbe karar verdi. Şeyhülislâm’ın fetvâ vermesinin ardından, 4 Ekim’de harb kararı resmen ilân edilmiş oldu.

*

Taraflar arasında muhtelif cephelerde çatışmalar devam ederken, 30 Kasım günü Sinop açıklarında büyük bir fâcia yaşandı. Buradaki Osmanlı filosu baskına uğradı ve dört bin askerin yaklaşık yarısı şehit düştü.

Rusya’nın burada üstünlük sağlamasından ve Boğazlara hakimiyet kurmasından endişe eden Fransa ile İngiltere hemen harekete geçti. Rusya’nın Eflak ve Boğdan’dan çekilmesi için ültimatom veren iki ülke, belirtilen bir aylık sürenin sona ermesiyle (28 Mart 1854), onlar da Rusya’ya harb ilân ederek donanmalarını Osmanlı’nın yardımına gönderdi. 31 Mart’ta Gelibolu’ya varan müttefik donanması, buradan Karadeniz’e geçerek Rusya’nın stratejik limanlarını bombalamaya başladı.

*

Çok ağır can ve mal zayiatına sebebiyet veren Kırım Harbi (Osmanlı–Rus Savaşı), iki yıldan biraz fazla sürdü.

Adı "Kırım Harbi" olmasına rağmen, savaş çok geniş bir coğrafyaya yayıldı: Karadeniz, Baltık Denizi, Tuna kıyıları, Kırım Yarımadası ve Kafkaslar.

Kırım Savaşı, her ne kadar Osmanlı ve müttefiklerinin (İngiltere, Fransa) galibiyeti ile sonuçlanmış gibi görünüyor olsa da, Avrupa devletlerine borçlanmak zorunda kalan Osmanlı Devleti, savaştan beter bir külfetin altına girmiş oldu.

*

Kırım Harbinden dolayı masrafların artması üzerine, Bâbıâli, Osmanlı tarihinde ilk defa olmak üzere dış borçlanmaya (istikraz) mecbur kaldı. 28 Haziran 1855'te Londra'da yapılan bir mukavele ile, Osmanlı hükûmeti, İngiltere ve Fransa'dan 5 milyon İngiliz altını borç aldı.

İşte, 1854-55’ten tâ 1954'e kadar, yani yüz yıl devam eden meşhûr "Düyûn–u Umumiye"nin acıklı hikâyesi bu şekilde yaşanmış oldu.

İşin hazin başka bir tarafı da şudur: Mevcut borçların hafifletilmesi bir yana, ileriki zamanlarda ilâve borçlanmalara gidilerek, altından çıkılamayacak kadar ağır bir faturanın teşkiline sebebiyet verildi.

QOSHE - Kırım Harbi’nin yüz yıllık faturası - M. Latif Salihoğlu
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Kırım Harbi’nin yüz yıllık faturası

10 1
28.03.2024

Tarih boyunca Ruslarla bazen “mesafeli dost”, bazen de “amansız düşman” olmuşuz. Bilhassa Osmanlı’nın duraklama döneminden itibaren, onlarla muhtelif ölçekte savaşlarımız olmuş. Bunların içinde, 1854’teki “Kırım Harbi” ile 1877’deki “93 Harbi” en meşhûr olanlarıdır. Bu yazının konusu ise, maliyeti, yani maddî faturası pek ağır olan Kırım Harbi’dir.

Kırım Harbi, yekûn iki yıl kadar sürdü. Kırım Harbi’nin Osmanlı’ya yüklediği ağır maliyet ve borç ödeme müddeti ise tam tamına yüz sene devam etti.

Bu hadisenin düşündürücü bir başka yönü ise, görünürde Osmanlı ile Çarlık Rusyası arasında cereyan eden bu savaşta, Fransa ile İngiltere Osmanlı tarafında olmakla beraber, gerçekte, Osmanlı Devletini taşıyamayacağı kadar ağır borç yükü altına sokan yine aynı sömürgeci devletler olmuştur. Osmanlı Rusya ile savaşı sonlandırıp onlarla barış sürecine girdiği halde, sözde Osmanlıya yardım eden menfaatperest o iki devlet, alacaklarını Türkiye’nin Cumhuriyet dönemi, hatta Demokrasi dönemi hükümetlerinden bile tahsil etmekten geri durmadılar.

Şimdi de 28 Mart 1854’te yoğunluk kazanan söz konusu harbin gelişme seyrine........

© Yeni Asya


Get it on Google Play