İşte, bu vicdanlı insanlar, muhtelif ülkelerde, sıcak-soğuk demeden binlerce insan yürüyüş yaparak, mitingler düzenleyerek soykırıma varan katliâmdan bulunan Siyonist vahşeti lânetliyor. Aynı şekilde, mazlum Filistin halkına emniyet, huzur ve hürriyet talebini haykırıyor.

Devlet ve hükûmet yetkilileri, çeşitli sebeplerle Filistin-Gazze meselesinde “üç maymun”u oynamalarına mukabil, aynı ülkelerin vicdanlı insanları susmuyor, kör ve sağır numarası yapmıyor. Dahası, merak saikasıyla İslâmiyeti araştırmaya koyuluyor ve bir kısmı lillahilhamd Müslüman oluyor. Hatta öyle ki, yer yer “toplu şehadet” merasimleri dahi yapılıyor. Hiç mübalağasız, bilhassa son aylarda Filistin’de katledilen Müslüman sayısı kadar İsevî Hıristiyanlardan İslâm dinine dahil olanlar var. Aynı şekilde, Kuran-ı Kerim’i okumaya başlayan ve bundan huzur ile mutluluk duyduğunu söyleyen insanların sayısında büyük bir artış gözlemleniyor.

*

Hıristiyanlığın, yani İsevî dinden olan insanların belli başlı mezheplerini şöylece sıralamak mümkün: Katolik, Ortodoks, Protestan, Gregoryan, Anglikan...

Bu din ve mezhebe bağlı olanlar ile Müslümanlar arasında, geçmiş asırlarda çok büyük, çok kanlı savaşlar yaşandı. Haçlı Seferleri, bunların başında gelir.

Ancak, şu da bir gerçek ki, Birinci Dünya Savaşı ve bilhassa İstiklâl Harbinden sonra (1918) bu iki büyük dinin mensupları arasında "dinî inanç" odaklı zıtlaşmalar sebebiyle herhangi bir savaş yaşanmadı. II. Dünya Savaşına giren ve bundan zarar gören bir İslâm ülkesi yoktur, meselâ.

*

Yakın tarihteki gelişmelere baktığımızda, meselâ 1915'teki "tehcir hadisesi"nin arka plânında Müslümanların değil, gerçekte Dönmelerin ve Yahudilerin parmağını görüyoruz.

Yahudiler ve bilhassa Siyonist kesim, daima Müslümanlar ile Hıristiyanları karşı karşıya getirterek, dahası onları çatıştırmak sûretiyle rahat etme, hatta keyif çatma emelinde olmuşlardır.

*

Esasen, günümüz Türkiye'sinde ve hatta dünya genelinde, Müslümanlarla İsevî Hıristiyanlar arasında din-mezhep odaklı herhangi bir tartışma, sürtüşme, çekişme söz konusu değildir. Meselâ, tutup da neyin kavgasını yapacaklar?

*

Günümüz itibariyle yüz binlerce, hatta milyonlarca dindaşımız çeşitli Hıristiyan ülkelerinde huzur ve barış içinde yaşıyorlar?

Buna mukabil, gidin Filistin'deki, hassaten Gazze’deki duruma bakıp bir düşünün... Orada, cidden büyük bir insanlık dramı, hatta bir insanlık ayıbı yaşanıyor.

İşte, insanlığın ve bilhassa Müslümanların ayıbı olan Filistin’deki utanç tablosunu hiç sarf-ı nazar etmeden, hem Birinci Avrupa’ya, hem bütün dünyadaki İsevilerin duyarlılığına bakıp gelişen hakikati görmek durumundayız. Tâ ki, hangi din mensuplarının nasıl bir vaziyete büründüğünü hakkıyla görelim, bilelim, anlayalım. Aynı şekilde, Bediüzzaman Hazretlerinin kudsî kaynaklara dayanarak yıllar önce nazara vermiş olduğu (muhakemesiz ahmakların ise burun kıvırdığı) Müslüman-İsevî yakınlaşmasının nasıl meydân-ı zuhûra çıkmaya başladığını hakkıyla idrak edebilelim. Allah, muhakemesi kıt sair din kardeşlerimizin de tez zamanda basiretini açtırsın.

QOSHE - Siyonizme karşı İslâm-İsevî yakınlaşması - M. Latif Salihoğlu
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Siyonizme karşı İslâm-İsevî yakınlaşması

10 12
05.03.2024

İşte, bu vicdanlı insanlar, muhtelif ülkelerde, sıcak-soğuk demeden binlerce insan yürüyüş yaparak, mitingler düzenleyerek soykırıma varan katliâmdan bulunan Siyonist vahşeti lânetliyor. Aynı şekilde, mazlum Filistin halkına emniyet, huzur ve hürriyet talebini haykırıyor.

Devlet ve hükûmet yetkilileri, çeşitli sebeplerle Filistin-Gazze meselesinde “üç maymun”u oynamalarına mukabil, aynı ülkelerin vicdanlı insanları susmuyor, kör ve sağır numarası yapmıyor. Dahası, merak saikasıyla İslâmiyeti araştırmaya koyuluyor ve bir kısmı lillahilhamd Müslüman oluyor. Hatta öyle ki, yer yer “toplu şehadet” merasimleri dahi yapılıyor. Hiç mübalağasız, bilhassa son aylarda Filistin’de katledilen Müslüman sayısı kadar İsevî Hıristiyanlardan İslâm dinine dahil olanlar var. Aynı şekilde, Kuran-ı Kerim’i okumaya başlayan ve bundan huzur ile mutluluk duyduğunu söyleyen insanların sayısında büyük bir artış gözlemleniyor.

Hıristiyanlığın, yani İsevî dinden olan insanların belli başlı mezheplerini şöylece sıralamak mümkün: Katolik,........

© Yeni Asya


Get it on Google Play