Bu sene anneler günü de 12 Mayıs’a denk gelince; anneleri “anma”yı bir günle sınırlayanların inadına ve bilcümle anneler adına kalemimiz tabi olsun şu yazının maksadına..

**

Batıdan gelen ve her yılın sadece bir gününü Batı standartlarıyla simgeleyen, Batı motifleriyle süsleyen ve süslü ambalajlarla Batının sosyal ideologyasını canlı tutan, Batının tüketim felsefesine revaç verdiren bu “Anneler Günü” de gelip geçer. Lâkin merhume annemin günü, cümle annelerimizin (ve de babalarımızın) günleri geçmez, geçmeyecektir.

Müslüman anne-babaların İslâm iteratüründeki yerleri başlar üstünde ve gönüller tahtında daima korunacaktır. Dünyada, berzahta, ahirette; hayatlarının her safhasında, her hal ve şartta anneliğin-babalığın hakları ve hukuku Kur’ân ve Sünnet’in garantisi altındadır. Onların dünyada zayi olan hakları da ahirette telâfi edilecek, mükâfatları kat kat verilecektir. Onların hukukunu gözetmeyen evlâtlara yazıklar olsun ki, hem dünyada hem de ahirette zarara razı olurlar.

Vefat eden anne ve babalarımızı günde en az beş defa, her vakit namazının akabindeki duâ faslında, hatta farz olsun, sünnet olsun her namazın her son teşehhüdünde “Rabbenağfirli veli valideyye velil mü’minine” diyerek; mübarek gün ve gecelerde rahmet ve mağfiretin coştuğu anlarda yad ederiz onları en güzel duygularla ve duâlarla..

Manevî atmosferde onlarla adeta yüz yüze gelir, sohbet ederiz. Onlar bize, biz onlara bakarız. İmanın derecesine göre inkişaf eden duygularla ebedî buluşmanın hazzına hazırlanırız.

Rabbimiz şöyle ferman ediyor:

“Biz insana, anne ve babasına iyilik etmesini emrettik. Annesi onu zaaftan zaafa düşerek taşıdı. Sütten kesilmesi de iki yıl sürdü. Bana, annene ve babana şükret; dönüşün ancak Banadır, dedik.”1

Şimdi düşünüyorum; 1953’lerde şu evladını doğuran ve 1993’te vefat eden anneme 40 yıl zarfında ne kadar hizmet edebildim, hangi iyiliklerde bulunabildim. İtiraf ediyorum; onun benim için çektiği bin bir türlü sıkıntılarından kat-ı nazar, sadece iki tam yıl emzirmesinin, sadece bir gece uykusundan mahrum kalmasının hakkını karşılayabilmiş değilim.

Babama karşı hizmette kusurumun kusuruna bakılmadığı çok masum bir çağımda o vefat ettiği için affa liyakatimi düşünme rahatlığını ve kolaylığını, anneme karşı sorumluluğumda hissedemiyorum.

Tek çarem var. Allah’a sığınmak, O’na yalvarmak, hem kendim, hem annem ve babam, hem onlar hayatta iken onlara hizmet edenler için, hem bütün ölmüşlerim için, bu arada muhakkak ki, herkes için Allah’tan mağfiret dilemektir.

Onlara, yani annem ile babama hizmet mevzbahis olunca, hem nesebî hem de nur ağabeylerim olan İsmail ve Celal ağabeylerimi ve onların (annemin çok zahmetini çeken) eşlerini de rahmetle yad etmek istiyorum.

Ve son olarak bir Ayet-i Kerime meali:

“Anne ve babadan biri veya her ikisi senin yanında ihtiyarlık çağına erişecek olursa, onlara sakın “Öf”bile deme, onları azarlama, onlara güzel söz söyle.”2

Dipnotlar:

1-(Lokman Sûresi, 14)

2-(İsra Sûresi, 23)

QOSHE - 12 Mayıs: Annemin vefat günü - Mikail Yaprak
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

12 Mayıs: Annemin vefat günü

40 1
12.05.2024

Bu sene anneler günü de 12 Mayıs’a denk gelince; anneleri “anma”yı bir günle sınırlayanların inadına ve bilcümle anneler adına kalemimiz tabi olsun şu yazının maksadına..

**

Batıdan gelen ve her yılın sadece bir gününü Batı standartlarıyla simgeleyen, Batı motifleriyle süsleyen ve süslü ambalajlarla Batının sosyal ideologyasını canlı tutan, Batının tüketim felsefesine revaç verdiren bu “Anneler Günü” de gelip geçer. Lâkin merhume annemin günü, cümle annelerimizin (ve de babalarımızın) günleri geçmez, geçmeyecektir.

Müslüman anne-babaların İslâm iteratüründeki yerleri başlar üstünde ve gönüller tahtında daima korunacaktır. Dünyada, berzahta, ahirette; hayatlarının her safhasında, her hal ve şartta anneliğin-babalığın hakları ve hukuku Kur’ân ve Sünnet’in garantisi altındadır. Onların dünyada zayi olan hakları da ahirette telâfi edilecek, mükâfatları kat kat verilecektir. Onların hukukunu gözetmeyen evlâtlara yazıklar olsun ki, hem dünyada hem de ahirette zarara razı olurlar.

........

© Yeni Asya


Get it on Google Play