Sadece İsrail mi? Hayır. Dış politikada tam bir laubalilik var. Şaşırdık mı? Hayır. Tam aksine alıştık.

Hatırlayın! Terör örgütü ile görüşüyor, denildiğinde başta Erdoğan olmak üzere hepsi bu iddiaları ortaya atanları hain, namussuz ilan etmişti.

Sonra? 'Görüşen arkadaşı ben gönderdim. Sıkıntısı olan bana söylesin'.

Başak? ABD'li o papaz asla serbest kalmayacaktı. İsveç'in NATO üyeliği o fani hayatta olduğu müddetçe mümkün değildi. Hangisini sayayım.

Özetle, ABD'nin şerefli askerlerimizi esir aldığı, başlarına çuval geçirip kuzey Irak'ta şehir şehir dolaştırıldığında duruş gösteremeyen iktidar, o günden bugüne bir daha duruş gösteremedi.

Sıcak başlık İsrail. Daha ilk günden milletimiz, 'miting yapma, gereğini yap' dedi ama iktidar miting yapmayı tercih etti.

6 ayda 35 binden fazla Müslümanı katledildi. 100 binden fazlası yaralandı, sakat kaldı. 2 milyon Müslüman evsiz kaldı, mülteci oldu.

Ama Sayın Erdoğan bırak ambargo koymayı, İncirlik ve Kürecik üslerini kapatmayı, 'İsrail ile ticarete devam' dedi.

Yerel seçimlerde tarihi bir hezimet yaşayınca İsrail adımı atma gereği hissettiler.

İlk olarak Dışişleri Bakanı Hakan Fidan; "İsrail'e yönelik bir dizi yeni tedbir almayı kararlaştırdık. Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından onaylanan bu tedbirler gecikmeksizin adım adım hayata geçirilecektir" dedi.

BTP Lideri Hüseyin Baş bu açıklama özelinde iktidarın 22 yıllık İsrail politikasını tek cümle ile özetledi; 'Miting mi yapacaksınız?'

Hakan Fidan'ın ardından Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin çıkıp dedi ki; "Bayramı buruk yaşıyoruz. Din kardeşlerimiz bayrama doğru dürüst erişemeyecekler".

Akın Aydın'da sordu ki; Kimin sayesinde acaba?

Ardından TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş çıkıp dedi ki: "Gazze'de bu kadar zulüm olurken İslam dünyası seyretti, iyi bir sınav veremedi. Bunun üzüntüsü içindeyiz."

Akın Aydın, 'pardon' çekip 'siz, İslam dünyasına dahil değil misiniz' sorusunu sordu.

8 Nisan'da, adının hakkını veren AK İT gazetesi, manşetten 'İsrail ile ticaret yalanı' haberi yaptı.

9 Nisan'da ilgili bakanlık İsrail'e ihraç edilen bazı ürünlere ihraç kısıtlaması getirdi.

Dikkat edin! İhracatı kesmedi. Bazı ürünlerin ihracatını kısıtlama getirdi ve kısıtlanacak dedikleri 54 kalemlik listeyi açıkladı.

Listenin Türkçe meali

Listede yer alan ve İsrail'in ülkemizden tedarik ettiği ürünlerin Türkçe meali şu şekilde;

İsrail, Filistinlilerin evlerini yıktı. Türkiye'den ithal ettiği çimento, beton mikserleri, mermer, çelik aksamları ve demir ile Yahudi yerleşimcilere evler yaptı.

İsrail, Türkiye'den ithal ettiği tel ve tel çekme makinaları ile Filistinlilerin, Mescid-i Aksa'ya girmesini engelledi.

İsrail, Türkiye'den ithal ettiği çelik ile motor yağı ile ölüm kusan askeri kara araçlarını güçlendirdi ve 'Müslümanları katledin emri' ile sahaya sürdü.

İsrail, Türkiye'den ithal ettiği jet yakıtı ile havalanan savaş uçakları, Gazze'de 200 binden fazla binayı yerle bir etti, 35 bin Müslümanı katletti. 100 bin Müslümanın yaraladı, sakat bıraktı.

İncirlik ve Kürecik ise İsrail'in güvenliği için 7-24 aktif halde görevine devam ediyor.

Bu arada bakanlık liste yayınladıktan sonra yukarıda bahsettiğim ismi ile özdeş gazete, ertesi gün, 'kıyam olmadan bayram olmaz' manşetini attı.

Tabi kim, İsrail ile ticaret yapıyor, sorusunun cevapları da ortaya çıkmaya başladı.

Birisi de MHP milletvekilinin şirketiydi. MHP Antalya Milletvekili Hilmi Durgun, bu ticareti milli menfaatler için yaptığını açıkladı.

Erdoğan'dan İsrail'le ticaret eleştirilerine sert yanıt

Evet, Sayın Erdoğan'dan İsrail'le ticaret eleştirilerine; "Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da Filistin davasına ve mazlum Gazze halkına sahip çıkmaya devam edeceğiz.

Ülkemizin bu konuda 21 yıldır sergilediği dik duruşu yok sayanları Allah'a havale ediyoruz. Yalan üzerinden kendi devletine iftira atanları, akla, vicdana davet ediyorum'

Biz, o havaleyi çoktan yaptık. Diğer taraftan Bakanlık, İsrail'e ihracat listesi yayınlıyor ama Hükümetin başı, eleştirileri lanetliyor, Filistin'in yanındayız, diyor.

Bu siyaset mantığının bir adı var ama yazamıyorum.

Ticaret Bakanı

Ticaret Bakanı Ömer Bolat, TRT Haber canlı yayınında, İsrail'e karşı alınan yeni tedbir kararlarını anlattı.

"Türkiye, dünyada İsrail'e ilk ambargoyu uygulayan ülke olduğunu, bunu yaparken herhangi bir kaybı önemsemediklerini' söyledi.

Ne zaman söyledi? İsrail 35 bin Müslümanı katlettikten, 100 bin Müslümanın yaralayıp, sakat bıraktıktan ve 2 milyondan fazla Müslümanı sürgün ettikten sonra.

Bakan 'iftira' dedi

Bakan Bolat; Etrafta dolaşan yalan yanlış haberlerin kaynağının İsrail istihbaratı olduğunu tespit ettik. Türkiye'nin Gazze'ye sahip çıkmasını itibarsızlaştırmak istiyorlar.

Bu ticaretler ağırlıklı olarak özel şirketler ve yabancı yatırımcı şirketler tarafından yapılan işlemlerdi.

Ticaret Bakanlığı ticaret yapan bir kurum değildir. Burada çok önemli bir şey söylemek istiyorum. Bugün üzülerek gördüm bir jet yakıt konusu gördüm. Sanki İsrail askerlerine yakıt satılıyormuş gibi büyük bir iftira gördük. Böyle bir iftira atmak iftiraların en büyüğüdür."

Böyle aklanamazsınız Sayın Bakan! Her şey ortada ama basit bir örnek vereyim; İstanbul Havalimanını, Avrasya Tünelini, köprüleri vs. kim yaptı? Özel şirketler.

Peki, Sayın Erdoğan her kamere gördüğünde ne dedi? 'Biz yaptık, biz yaptık. Hem de devletin kasasından tek kuruş çıkmadan' (trilyonlar çıktı). Anlayan, anladı.

Bir ayet

(Ya Rabbi) "İçimizdeki beyinsizlerin işledikleri yüzünden bizi helâk edecek misin? Bu iş, senin imtihanından başka bir şey değildir; onunla dilediğini saptırır, dilediğini de doğru yola iletirsin. Sen, bizim velimizsin. Artık bizi bağışla ve bize acı! Sen, bağışlayanların en iyisisin." (A'râf Suresi 155)

QOSHE - İktidarın İsrail laubaliliği - Akın Aydın
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

İktidarın İsrail laubaliliği

29 5
13.04.2024

Sadece İsrail mi? Hayır. Dış politikada tam bir laubalilik var. Şaşırdık mı? Hayır. Tam aksine alıştık.

Hatırlayın! Terör örgütü ile görüşüyor, denildiğinde başta Erdoğan olmak üzere hepsi bu iddiaları ortaya atanları hain, namussuz ilan etmişti.

Sonra? 'Görüşen arkadaşı ben gönderdim. Sıkıntısı olan bana söylesin'.

Başak? ABD'li o papaz asla serbest kalmayacaktı. İsveç'in NATO üyeliği o fani hayatta olduğu müddetçe mümkün değildi. Hangisini sayayım.

Özetle, ABD'nin şerefli askerlerimizi esir aldığı, başlarına çuval geçirip kuzey Irak'ta şehir şehir dolaştırıldığında duruş gösteremeyen iktidar, o günden bugüne bir daha duruş gösteremedi.

Sıcak başlık İsrail. Daha ilk günden milletimiz, 'miting yapma, gereğini yap' dedi ama iktidar miting yapmayı tercih etti.

6 ayda 35 binden fazla Müslümanı katledildi. 100 binden fazlası yaralandı, sakat kaldı. 2 milyon Müslüman evsiz kaldı, mülteci oldu.

Ama Sayın Erdoğan bırak ambargo koymayı, İncirlik ve Kürecik üslerini kapatmayı, 'İsrail ile ticarete devam' dedi.

Yerel seçimlerde tarihi bir hezimet yaşayınca İsrail adımı atma gereği hissettiler.

İlk olarak Dışişleri Bakanı Hakan Fidan; "İsrail'e yönelik bir dizi yeni tedbir almayı kararlaştırdık. Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından onaylanan bu tedbirler gecikmeksizin adım adım hayata geçirilecektir" dedi.

BTP Lideri Hüseyin Baş bu açıklama özelinde iktidarın 22 yıllık İsrail politikasını tek cümle ile özetledi; 'Miting mi yapacaksınız?'

Hakan Fidan'ın ardından Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin çıkıp dedi ki; "Bayramı buruk yaşıyoruz. Din kardeşlerimiz bayrama doğru dürüst erişemeyecekler".

Akın Aydın'da sordu ki; Kimin sayesinde acaba?

Ardından TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş çıkıp dedi ki: "Gazze'de bu kadar zulüm olurken İslam dünyası seyretti, iyi bir sınav veremedi. Bunun üzüntüsü içindeyiz."

Akın Aydın, 'pardon' çekip 'siz, İslam dünyasına dahil değil misiniz'........

© Yeni Mesaj


Get it on Google Play