İktidar sahiplerinin ve yandaşlarının ve dahi resmi, gayri resmi ortaklarının şahsi hırsları ve ihtirasları bir tükenseydi, tüketmekte oldukları kamu kaynaklarından yetime-yoksula, fakire-fukaraya da bir parça pay ayırabileceklerdi.

Yaklaşık çeyrek asırdan beridir bir türlü dolmak bilmeyen küpleri bir dolsaydı, doymak bilmeyen gözleri bir doysaydı, evdeki hesapları çarşıya, çarşıdaki hesapları da evdekine bir uysaydı, vergileri tabana yaydıkları gibi toplam gelirleri de tabana yaymaya sıra gelseydi, işte o zaman, emekliye de, asgari ücretliye de sıra gelmiş olacaktı.

Nasıl da kocaman, nasıl da dibi delik küpleri varmış fildişi kulelerde oturan ekâbir takımının, 21. yüzyılın hemen başında başladılar doldurmaya, işte ilk çeyrek bitiyor ama onların küplerini doldurma işlemleri bir türlü bitmedi gitti.

Çeyrek asırdan beri iktidardalar ama onlara sorarsan hep dardalar, zordalar ve sıkıntıdalar. Daha çok yakın bir geçmişte, vekillerin Meclis lokantasında bedavaya yakın fiyatlarla lüks yemekler yedikleri yolundaki şikâyetleri dillendiren bir gazeteciye Meclis Başkanı ne demişti hatırlayalım; 'Öyle vekillerimiz var ki, sadece maaşlarıyla idare etmek zorundalar, başka bir gelirleri yok.'

Yazık, çok yazık… Vekillerini 200 bin-300 bin TL'lik maaşlara mahkum eden bir millet elbette ebediyen iflah olmaz…!

Vatandaşın emeklisinin 10 bin, asgari ücretlisinin 17 bin TL'ye mahkûm olması için el kaldıran vekillerimizin ne kadar maaş aldıklarını da sormayın artık.

Hem milletvekili emekli maaşı, hem de muvazzaf milletvekili maaşı alan birisi de, devlet katında ihaleler peşinde koşarken, vatandaşın emeklisine de su ve simit satmayı tavsiye etmişti, özellikle emekliler bir köşeye not ettiler elbette, sandık başına gittiklerinde hatırlamak üzere.

Hayatın tüm alanlarından ve toplumun neredeyse bütün kesimlerinden, bütün meslek guruplarından şikâyetler adeta arşa yükseliyor, enflasyon tam bir canavar olmuş önüne geleni-gelmeyeni ezip geçiyor.

Hepsine tamam, mesele anlaşıldı ama…

Şimdilik aradığınız meclise, aradığınız vekillere ve en tepedeki yöneticilere ulaşılamıyor çünkü onlar, çeyrek asırdan beri doldurmaya uğraştıkları küplerini doldurmakla meşguller.

Küpler yarım kalırsa, halleri nice olur sayın ve pek muhterem vekillerimizin?

QOSHE - İktidar sahiplerinin küpleri bir dolsaydı… - Aziz Karaca
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

İktidar sahiplerinin küpleri bir dolsaydı…

56 1
13.05.2024

İktidar sahiplerinin ve yandaşlarının ve dahi resmi, gayri resmi ortaklarının şahsi hırsları ve ihtirasları bir tükenseydi, tüketmekte oldukları kamu kaynaklarından yetime-yoksula, fakire-fukaraya da bir parça pay ayırabileceklerdi.

Yaklaşık çeyrek asırdan beridir bir türlü dolmak bilmeyen küpleri bir dolsaydı, doymak bilmeyen gözleri bir doysaydı, evdeki hesapları çarşıya, çarşıdaki hesapları da evdekine bir uysaydı, vergileri tabana yaydıkları gibi toplam gelirleri de tabana yaymaya sıra gelseydi, işte o zaman, emekliye de, asgari ücretliye de sıra gelmiş olacaktı.

Nasıl da kocaman, nasıl da dibi delik küpleri varmış fildişi kulelerde oturan ekâbir takımının, 21. yüzyılın hemen başında başladılar doldurmaya, işte ilk çeyrek bitiyor ama........

© Yeni Mesaj


Get it on Google Play