Türk Hava Kuvvetleri’ne 23 yıl başarıyla hizmet ettikten sonra emekli oluşunun ardından uçuş tutkusunu sivil havacılık alanında sürdüren Ali Karaçoban, ömrünün gökyüzünde geçen 26 bin küsur saatindeki tanıklık ve deneyimlerini, “Turna Kuşu Misali” adıyla kitaplaştırdı. İdealist gençlere mücadele ruhunu aşılamak için kaleme aldığını söylediği kitabı aracılığıyla Ali Karaçoban şu tavsiyelerde bulunuyor:

73 yıllık ömrümün 53 senesini gökyüzünde geçirdim. Neler gördüm, neler! Ne çok şeyler yaşadım. Çok mert, onurlu, gururlu, haysiyetli yiğit arkadaşlarım olduğu gibi, minicik menfaatler için arkadaşını, onurunu, gururunu satanları da gördüm. İkili oynayanları bilirdim ama daha çoklu oynayanları bilmezdim, onları da gördüm.

İyileri gördüm, imrendim.

Kötüleri gördüm, iğrendim.

Her zaman iyiler safında yer almayı hedefledim.

İdealist Türk gençlerine tavsiyelerim şöyle:

Korkma! Korkunun ecele faydası yok.

Başkasının kalıbı, konumu, cebi seni korkutmasın. Sendeki mücadele ruhu, azim, irade ve cesaret yeterlidir.

Hedeflerini yüksek tut ama erişilebilir olsun.

Hayat yolunda merdiven basamaklarını kullan, asla asansör kullanma. Merdivenden düşersen iki basamak kaybedersin, asansörden düşersen dibe çakılırsın. Anlamı: "Kolaycı olma, emekçi ol."

Asla birilerinin, bir tarafın adamı olma, koltuk değneği olma. Belki başta getirisi olacaktır ama sonunda diyet olarak geri dönecektir.

Mutlaka tuttuğun bir takımın, bir kulübün olsun. Tabii ki tuttuğun takımı alkışlayacaksın ama hedefin saha kenarında alkışlayan olmak değil, saha içinde en başarılı oyuncu, bir voleybolcu Ebrar, bir futbolcu Ronaldo olmayı hedefle. Kendine örnek al. Kısa yoldan köşe dönenleri değil, azim ve irade sembolleri olan Aziz Sancar, Gazi Yaşargil gibi kişilikleri örnek al.”

Göksun Ortaokulu’ndan sınıf arkadaşı Ali Karaçoban hakkında Prof. Dr. Hikmet Özdemir’in değerlendirmeleri de şöyle:

“Ali Karaçoban benim kuşağımın, Cumhuriyetimizin Kurucusu Mareşal Mustafa Kemal Atatürk’ün “İstikbal göklerdedir.” hedefini bir “hayat tarzı” olarak benimseyen vefakâr bir temsilcisidir.

Maraş Lisesi’nden sonra onun hayatı İstanbul’da Hava Harp Okulu’nda, İzmir’de Hava Eğitim Komutanlığı’nda, Konya’da, Diyarbakır’da hava üslerinde, Ankara’da Hava Kuvvetleri Karargâhında savaş pilotu olarak geçti.

Bütün ordu, emniyet, eğitim, yargı ve sağlık görevlileri gibi o da sevgili ailesiyle yıllarca şehirden şehre “yarı göçebe” bir hayat sürdü. Emekli kurmay subay olarak sivil havacılık sektöründe pilotluk, yöneticilik ve öğretmenlik yaptı.

Yurdun dört köşesinde kendisine verilen bütün görevleri başardı; gün geldi şehit arkadaşlarının ay yıldızlı bayrağa sarılan tabutlarına selam durdu; acılarını yüreğinde tuttu, ailelerine dayanak oldu.

Kaleme aldığı bu kitap, Torosların Binboğa Dağları’nın mert ve dayanıklı çocuğu Ali Karaçoban’ın hayatı ve deneyimleri olmak yanında Türkmen ozanı Dadaloğlu gibi yaşanan bir ömrün kesiştiği dostlukların, yaşanan şehirlerin bir roman tadında anlatımıdır…”

Galeati Yayıncılık

Tel: (0539) 669 60 69

36 YIL SÜREN MEKTUPLAŞMA

Türk matematik tarihinin en önemli simalarından biri olan Cahit Arf ve tarih öğretmeni eşi Halide Arf ile cebir ve sayılar teorisi alanlarında şöhreti dünyaya yayılmış olan Alman matematikçi Helmut Hasse’nin biyografilerini ve Arf çiftinin Hasse ile mektuplaşmaları Emir Öngüner tarafından, “Halide ve Cahit Arf'ın Almanya Mektupları” adıyla kitaplaştırıldı.

Teknoloji tarihi ve mühendislik alanlarında yayımlanmış kitap ve makaleleri bulunan Emir Öngüner bu çalışmasıyla, ilim dünyasına katkıda bulunmuş ve sayısız öğrenci yetiştirmiş üç kişi arasındaki meslekî ve kültürel bilgi paylaşımını gündeme taşıyor:

“Cahit Arf, Selânik Posta Telgraf İdaresi memuru ve İttihat ve Terakki Cemiyeti Selânik Şubesi üyelerinden Yusuf Bey’in oğlu olup, 11 Ekim 1910 tarihinde o dönemler bir Osmanlı şehri olan Selânik’teki Islahhane mahallesinde dünyaya gelmiştir. Ailesi, Osmanlı Devleti’nin Balkanlara yayıldığı dönemde Konya bölgesinden getirilen Türk boylarındandır. 1912’de Balkanlarda başlayan savaş sebebiyle tüm aile İstanbul’a göç etmiştir. Kandilli Kız Lisesi’nden emekli olan tarih öğretmeni Halide Arf ise Millî Mücadele Dönemi’nde şehit edilen Eşme Kaymakamı Ahmet Şevki Bey’in kızıdır.

Farklı millet ve kültürlere mensup Hasse ile Arf çiftinin, bu üç güzide ilim insanının otuz altı yıl süren mektuplaşmaları kimi zaman basit bir hatır sormaktan ibaretken kimi zaman da ciddi konuların tartışıldığı bir platforma dönüşmüştür. Mektuplarda akademi camiasındaki faaliyet ve gözlemlerin yanı sıra, yıllar boyu tarih, edebiyat, sanat ve muhtelif sosyal konularda Almanca, Fransızca, İngilizce ve Türkçe olarak hayli ilgi çekici bilgiler paylaşılmıştır. Özellikle Halide Arf’ın bir tarih öğretmeni olarak Türk tarihi ve kültürünü tanıtmaya başlamasıyla Hasse cephesinde ilginç bir değişiklik görülmektedir. Hasse gibi alanında dünyaca tanınmış bir Alman matematikçinin Türk kültürünü tanıması ile Türkçe öğrenip mektuplarını Türkçe kaleme almaya başlaması, ilerleyen yıllarda Türkiye’de misafir profesör olarak bulunması ve vefatından önce son bir kez daha Türkiye’yi görmek istemesi gibi detaylar mühimdir.”

Ötüken Neşriyat

Tel: (0212) 251 03 50

QOSHE - Gökyüzünde bir ömür - Ahmet Yabuloğlu
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Gökyüzünde bir ömür

49 1
13.05.2024

Türk Hava Kuvvetleri’ne 23 yıl başarıyla hizmet ettikten sonra emekli oluşunun ardından uçuş tutkusunu sivil havacılık alanında sürdüren Ali Karaçoban, ömrünün gökyüzünde geçen 26 bin küsur saatindeki tanıklık ve deneyimlerini, “Turna Kuşu Misali” adıyla kitaplaştırdı. İdealist gençlere mücadele ruhunu aşılamak için kaleme aldığını söylediği kitabı aracılığıyla Ali Karaçoban şu tavsiyelerde bulunuyor:

73 yıllık ömrümün 53 senesini gökyüzünde geçirdim. Neler gördüm, neler! Ne çok şeyler yaşadım. Çok mert, onurlu, gururlu, haysiyetli yiğit arkadaşlarım olduğu gibi, minicik menfaatler için arkadaşını, onurunu, gururunu satanları da gördüm. İkili oynayanları bilirdim ama daha çoklu oynayanları bilmezdim, onları da gördüm.

İyileri gördüm, imrendim.

Kötüleri gördüm, iğrendim.

Her zaman iyiler safında yer almayı hedefledim.

İdealist Türk gençlerine tavsiyelerim şöyle:

Korkma! Korkunun ecele faydası yok.

Başkasının kalıbı, konumu, cebi seni korkutmasın. Sendeki mücadele ruhu, azim, irade ve cesaret yeterlidir.

Hedeflerini yüksek tut ama erişilebilir olsun.

Hayat yolunda merdiven basamaklarını kullan, asla asansör kullanma. Merdivenden düşersen iki basamak kaybedersin, asansörden düşersen dibe çakılırsın. Anlamı: "Kolaycı olma, emekçi ol."

Asla birilerinin, bir tarafın adamı olma, koltuk değneği olma. Belki başta getirisi olacaktır ama sonunda diyet olarak geri dönecektir.

Mutlaka tuttuğun bir takımın, bir kulübün olsun. Tabii ki tuttuğun takımı alkışlayacaksın ama hedefin saha kenarında alkışlayan olmak değil, saha içinde en başarılı oyuncu, bir voleybolcu Ebrar, bir futbolcu Ronaldo olmayı hedefle. Kendine örnek al. Kısa yoldan köşe dönenleri değil, azim ve irade sembolleri olan Aziz Sancar,........

© Yeniçağ


Get it on Google Play