1923’te 1 ABD doları ortalama 1 TL’na eşitti. Hatta yıl içerisindeki bazı dönemlerde 80 kuruş verip 1 Dolar alabiliyorduk. 2023’te dolar 30 liraya dayandı. TL’den altı sıfır bile atıldığı halde.

1923’te 1 sterlin 604 kuruştu, 1 TL’ye yaklaşık 1,5 sterlin alabiliyordun, 2023’te 35 TL’ye ancak 1 sterlin alabiliyorsun.

1923’te 2 kuruşa 1 adet yumurta alıyordun, 2023’te yumurtanın tanesi 5 lira oldu. Bugün 1 yumurta alabildiğin 5 TL’ye, 1923’te yumurta dükkanı açabiliyordun.

1923’te 60 paraya 1 simit alabiliyordun, şimdi simidi kimi yerde 10 liraya alamıyorsun.

1923’te yaklaşık 1 kg ekmek 20 kuruştu, bugün 250 gr. ekmek 10 TL. Vur 1 kiloya, bugün aldığın 10 liraya 1923’te 2000 ekmek alıyordun demekki.

Haydi ekmeği bir kenara bırakalım;

1923’te özgürlük vardı özgürlük. Tütün yakarken kağıt bulamayan ve sigarasını gazete ile sararken yüzü yanan ve bu yüzden Atatürk’e hakaret eden köylünün hikayesini bilirsiniz değil mi? Atatürk konuyu incelediğinde hakkında açılan soruşturmayı iptal etti.

“Adam haklı beyler” dedi. Şimdi geldik 2023’e. Cumhurbaşkanına değil bir hakaret, sıkıysa bir yan bak da görelim.

Kişi başına düşen gelirde o gün ekonominin ve sanayinin merkezi olan Avrupa’nın ilklerindeydik, bugün sonlarındayız.

38 civarındayız.

1929 da tüm dünyada ekonomik kriz vardı, bize vurmadı. Bizde büyüme hızı %21 oldu. 2023’e geldik, büyüme hızı %1’lerde.

Bildiğin yerlerde.

1923’te enflasyon hesabı yapılamadı. Savaştan yeni çıkmıştık, yapılamazdı da. Ama o dönemler enflasyon yok denecek kadar azdı, çünkü Atatürk Sivas Kongresindeyken bile sıkı para politikası uyguladı.

2023’e geldik, enflasyon % 70-80’lere sıçradı.

Borç mu?

1923’te ülkenin Kurtuluş Savaşında “Tekalif-i Milliye” ile aldığı borcun dışında borcu yoktu. Onları kuruşu kuruşuna ödedik. Ha bir de Osmanlıdan kalma 84 milyon TL borç vardı. Onu da ödedik. 2023’te ise yabancılardan borç alabilmek için neyimiz varsa sattık.

Borç batağından yine kurtulamadık.

1923’te doktora saygı vardı kardeşim. Doktorlar övülürdü. 1923’deki gibi doktorlar dövülmezdi.

Sanatçıya saygı vardı 1923’te. Ve öncesinde de. Kurtuluş Savaşında cephede duvara resim çizen bir Asteğmen, Atatürk tarafından İstanbul’a gönderildi. "Bizim savaştan sonra sanatçıya ihtiyacımız var" dedi.

2023’lere gelindi, sanatın içine tükürüldü.

Dış politikada dünyanın en güçlüleri arasındaydık 1923’te. Dünyayı dize getirmiştik

2023’e geldik, Ege’de Adalarımızı işgal etti diye Yunanistan’a “Bir gece ansızın gelebilirim” dedik, tehdit ettik, ama gündüz gittik. Yunan gazetesine “biz başkalarını kast ettik” dedik. 1912’deki saygın dış politikayı 2023’te madara ettik.

1923’te Dünyaya meydan okuduk, toprak aldık, koca Türkiye’yi kurtardık. 2023’e geldiğimizde ise Ege'de toprak verdik. Adaların işgaline ses etmedik.

1923’te Ülkedeki yabancı postaneler kapatıldı. 2023’e gelmeden daha 2005’te postanelerimiz ve Telekomumuz yabancılara satıldı.

1923’ten sadece 2 yıl sonra, Türkiye’de uçak ve motor imal etmek amacıyla “Teyyare Otomobil ve Motor Türk A.Ş.” (TOMTAŞ)’nin kurulduğunu gördük ama, güya 2023’te üreteceğimiz uçağımızı bir türlü göremedik.

1923’ten Atatürk’ün önerisiyle “Karadeniz Gemisi Projesi” kapsamında Türkiye’nin ürünlerinin sergilendiği “Karadeniz Gemisi” suya indirildi, 86 günde Avrupa’nın 16 liman şehri gezdirildi. Bu bir pazarlama mucizesiydi. Dünyada bir ilkti. Herkes Türkiye’yi “Karadeniz Gemisi” ile tanıyacaktı, 2023’e geldiğimizde Gazze’yi bombalayan İsrail’e gönderdiği akaryakıt gemileriyle tanıdı.

1923 de Tarım da atılımlar yaptık. Ankara, Mersin, Yalova başta olmak üzere ülkenin her yerinde örnek çiftlik kurduk. Bu sayede kullanılabilir köylü işgücünün neredeyse tamamına yakını tarım üretimine katkı sunuyordu, 2023'te tarımı durdurduk. Ülkeyi kuruttuk, köylüye örnek olacak Tarım çiftliklerini sattık, yok ettik.

1923’te Türkiye Türklerindi, sokaklarda sadece Türk vardı. 2023’e geldik, sokaklarda Türk’ten başka herkes var. “Türkiye Türklerin mi?” diye sorar hale geldik.

1923 de biz Lozan da kimliğimizi aldık, 2023 de kimliğimizi kaybettik.

Daha doğrusu kendimizi kaybettik...

QOSHE - 1923’den 2023’e... Yüz yılda neler kaybettik? - Aydın Keleşoğlu
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

1923’den 2023’e... Yüz yılda neler kaybettik?

3 0
02.01.2024

1923’te 1 ABD doları ortalama 1 TL’na eşitti. Hatta yıl içerisindeki bazı dönemlerde 80 kuruş verip 1 Dolar alabiliyorduk. 2023’te dolar 30 liraya dayandı. TL’den altı sıfır bile atıldığı halde.

1923’te 1 sterlin 604 kuruştu, 1 TL’ye yaklaşık 1,5 sterlin alabiliyordun, 2023’te 35 TL’ye ancak 1 sterlin alabiliyorsun.

1923’te 2 kuruşa 1 adet yumurta alıyordun, 2023’te yumurtanın tanesi 5 lira oldu. Bugün 1 yumurta alabildiğin 5 TL’ye, 1923’te yumurta dükkanı açabiliyordun.

1923’te 60 paraya 1 simit alabiliyordun, şimdi simidi kimi yerde 10 liraya alamıyorsun.

1923’te yaklaşık 1 kg ekmek 20 kuruştu, bugün 250 gr. ekmek 10 TL. Vur 1 kiloya, bugün aldığın 10 liraya 1923’te 2000 ekmek alıyordun demekki.

Haydi ekmeği bir kenara bırakalım;

1923’te özgürlük vardı özgürlük. Tütün yakarken kağıt bulamayan ve sigarasını gazete ile sararken yüzü yanan ve bu yüzden Atatürk’e hakaret eden köylünün hikayesini bilirsiniz değil mi? Atatürk konuyu incelediğinde hakkında açılan soruşturmayı iptal etti.

“Adam haklı beyler” dedi. Şimdi geldik 2023’e. Cumhurbaşkanına değil bir hakaret, sıkıysa bir yan bak da görelim.

Kişi başına düşen gelirde o gün ekonominin ve sanayinin merkezi olan Avrupa’nın ilklerindeydik, bugün sonlarındayız.

38 civarındayız.

1929 da tüm dünyada ekonomik kriz vardı, bize vurmadı. Bizde büyüme hızı ! oldu. 2023’e geldik, büyüme hızı........

© 12punto


Get it on Google Play