Bu günkü basın yasakları ve sansür Abdülhamit dönemini aratır oldu.

II.Abdülhamit’in 1877 yılında Sıkıyönetim Nizamnamesi’ni uygulamasıyla basın yasakları ve sansür başladı. Abdülhamit döneminde sansür öyle genişti ki bazı kelimelerin yazılması yasaktı. "Anayasa, Meşrutiyet, Eşitlik, Özgürlük, Milletin hakkı ve hukuku, Meclis, Islahat, Müsavat, Vatan, Cumhuriyet" gibi özgürlükçü terimler kullanılamazdı.

Yasaktı.

Oligarşi moligarşi Demokrasi Anarşi v.s. yok kardeşim.

Sadece özgürlükçü terimler mi?

Abdülhamit’in başarısız olduğu konular ve bölgeler için de yazamazdın. “Girit”, “Makedonya” diyemezdin örneğin. Diyeceksen eğer, açıklık getirmeliydin ve eleştirmemeliydin.

“Bomba, Dinamit, suikast” yok.

Abdülhamit’e suikast mi düzenleyeceksin yoksa sen?

“Birader” de diyemezdin.

Ya Abdülhamit’i tahttan indirip tekrar deli biraderi Sultan Murat'ı tahta geçirmek istiyorsan?

Nereden bilelim?

“Deli” de diyemezdin bu yüzden.

Abdülhamit’in biraderi V.Murat’ı akla getirecek “Murat” ve “Muradiye” sözcükleri de kullanılamazdı. 1904 yılında Bursa’daki Muradiye Camii’nin onarımı yapıldı, açılış töreninde sıkıysa “Murat” kelimesi kullan. “Muradiye” ismi bile kullanılmadı inanın. Ortaya karışık laflarla geçiştirildi.

“Sarayburnu” diyemezdin. Abdülhamit’in çıkık burnunu andırabilirdi. “Sarayönü” diyeceksin arkadaş.

“Gökteki yıldız” diyemezdin. Acaba bir devrim yapmak amacıyla Yıldız Sarayı'nı mı andırıyordu o sözlerin?

Öyle ya, Abdülhamit Yıldız Sarayında oturuyordu.

“Tahtakurusu” de de göreyim seni. Ya “tahtı kurusun” demek istiyorsan ve yanlışlıkla tahtakurusu demişsen?

Bu yüzden Abdülhamit’in tahtını veya kendisini andıracak kelimeler de yasaktı.

“Sakal”, “Boya” yok. Hayır. Abdülhamit’in sakalı boyalıydı çünkü. Acaba onu mu eleştiriyorsun?

Ne bileyim.

“Zehir”, Arsenik”

Yassak hemşerim. Sen Zat-ı Şahane’yi mi zehirleyeceksin?

“İstibdat” mı?

Sümme haşa. Abdülhamit rejimine baskıcı rejim mi demek istiyorsun yoksa?

Bu ve benzeri sözcükler yasak.

Abdülhamit’in basın yasakları ağırdı ama, gazetecilere öyle ağır cezalar vermezdi. Herhangi bir gazeteci ve yazarı idam ettirmedi. Uzun süre hapis yatırmadı da. Sürgüne gönderdi. Ancak sürgünde onlara da kendini geçindirecek kadar ya maaş verir veya memuriyet verirdi.

Örneğin gazeteci Basiretçi Ali Efendi’nin adı Ali Suavi’nin Saray darbesini tertip edenler arasında geçtiği için göz altına alınmış ama 6 aylık mahkeme sonunda sürgüne gönderilmiş ve ardından affedilerek kamu hizmeti görevlerine atanmıştır.

Bunun dışında Ömer Naci ve Rıza Tevfik köşelerinde kapıştığı için Çocuk Bahçesi Dergisi sahibi tutuklandı. Bunların dışında Abdülhamit’in 32 yıllık istibdat, baskıcı yönetiminde tutuklu gazeteci sayısı yok denecek kadar azdı.

Ama bugün öyle mi?

Bugün Uluslararası raporlara göre Türkiye’de 2023 yılının ilk yarısında 40 ayrı vakada gazetecilere fiziksel şiddet uygulanmış.

Abdülhamit döneminde tutuklu gazeteci sayısı bir elin parmaklarını geçmiyordu, 1 Temmuz 2023 itibariyle bu rakam 56.

O gün, Abdülhamit döneminde sadece Abdülhamit’i eleştiremiyordun, memurlarını eleştirebiliyordun örneğin, bugün de Cumhurbaşkanını eleştiremiyorsun ama bunun yanında memurlarını da eleştiremiyorsun. Suç.

Sadece eleştirmek değil, eleştireni haber yapmak da suç.

Bu kapsamda İstanbul Valisi Davut Gül’ün, Gaziantep Valisi iken rüşvet ağına yönelik mücadele etmediği ve personelinin rüşvet almasına izin verdiği iddiaları ile ilgili yapılan suç duyurusunu haber yaptığı gerekçesiyle Nagihan Yılkın ve Mustafa Büyüksipahi hakkında dava açıldı.

Yani devlet görevlileri hakkındaki iddiaları haber yapmak suç onu anladık da, suç duyurusunu haber yapmak da suç.

E böyle olunca da Dünya sıralamasında sonlara doğru geriliyor ülke.

Türkiye Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi'nde 180 ülke arasında 165. sırada,

Gel de Abdülhamit’in sansürünü arama.

QOSHE - Gel de Abdülhamit’in sansürünü arama - Aydın Keleşoğlu
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Gel de Abdülhamit’in sansürünü arama

5 3
07.12.2023

Bu günkü basın yasakları ve sansür Abdülhamit dönemini aratır oldu.

II.Abdülhamit’in 1877 yılında Sıkıyönetim Nizamnamesi’ni uygulamasıyla basın yasakları ve sansür başladı. Abdülhamit döneminde sansür öyle genişti ki bazı kelimelerin yazılması yasaktı. "Anayasa, Meşrutiyet, Eşitlik, Özgürlük, Milletin hakkı ve hukuku, Meclis, Islahat, Müsavat, Vatan, Cumhuriyet" gibi özgürlükçü terimler kullanılamazdı.

Yasaktı.

Oligarşi moligarşi Demokrasi Anarşi v.s. yok kardeşim.

Sadece özgürlükçü terimler mi?

Abdülhamit’in başarısız olduğu konular ve bölgeler için de yazamazdın. “Girit”, “Makedonya” diyemezdin örneğin. Diyeceksen eğer, açıklık getirmeliydin ve eleştirmemeliydin.

“Bomba, Dinamit, suikast” yok.

Abdülhamit’e suikast mi düzenleyeceksin yoksa sen?

“Birader” de diyemezdin.

Ya Abdülhamit’i tahttan indirip tekrar deli biraderi Sultan Murat'ı tahta geçirmek istiyorsan?

Nereden bilelim?

“Deli” de diyemezdin bu yüzden.

Abdülhamit’in biraderi V.Murat’ı akla getirecek “Murat” ve “Muradiye” sözcükleri de kullanılamazdı. 1904 yılında Bursa’daki Muradiye Camii’nin onarımı yapıldı, açılış töreninde sıkıysa “Murat” kelimesi kullan. “Muradiye” ismi bile kullanılmadı inanın. Ortaya karışık laflarla geçiştirildi.

“Sarayburnu”........

© 12punto


Get it on Google Play