Emekli Orgeneral Çetin Doğan haftaya 84 yaşına girecek.

28 Şubat davası sonrasında beton duvarlar ardına gömülen diğer komutanlar gibi 84 yaşında dimdik yatıyor cezaevinde.

Bakmayın dimdik dediğime, onlar kendilerini böyle ifade ediyorlar ancak; ruhlarında haksızlığa uğramanın büyük ağırlığı ve yaşlarından kaynaklı ciddi sağlık sorunları ile mücadele ediyorlar.

Değerli eşi Nilgün Doğan, Çarşamba akşamları TELE 1’de hazırlayıp sunduğum anında manşet programında bir mesajla ulaştı bana.

‘Değerli Tuncay kardeşim,

Programınızı ilgiyle izliyorum. Özellikle unutturulmaya çalışılan 28 Şubat Davasına ilişkin konuyu gündeminize almanız beni çok mutlu etti. Bugün Buca’ya Çetin’e ziyarete gittim. Aklımı orada bırakarak döndüm. Bir ay sonra 84 yaşına giriyor. Onca hastalığı da cabası. Elimden birşey gelmemesinin çaresizliğini yaşıyorum.

İlginiz ve desteğiniz için size minnet duygularımı ve sevgilerimi yolluyorum.’

Ben apaçık bir haksızlığa, zulme seyirci kalmayarak gazetecilik görevimi yapıyorum.

Bir kin davası 28 Şubat… İçinde hukukun, adaletin kırıntısı yok.

Darbe girişiminde bulunmakla suçladılar dönemin askerlerini ancak darbeye uğradığı iddia edilen dönemin Başbakanı Necmettin Erbakan bile ‘böyle darbe mi olur? Darbe değildi’ demişti…

Peki olayın öznesinin bile ‘darbe değildi’ dediği 28 Şubat’ı ‘darbe postuna’ sokanlar kimdi?

Gerçek darbeci onlardı. Yargı üzerinden yargıyı ele geçirerek darbe yapanlardı.

Fethullahçı terör örgütüne bağlı savcı ve hakimler! Hatta emniyet görevlileri, bilirkişiler… Davanın iddianamesinden yargılamasına kadar görev yapan isimler FETÖ’den tutuklandılar, biri firari…

Bir dönemin ‘gözde’ hukukçusu olan bu sözde savcı ve hakimlerin FETÖ adına hareket ettikleri gün gibi ortaya çıkmasına rağmen emekli askerler hala hapisteler!

Neden?

*

Son haftalarda devlet krizine dönüşen Gezi Davasına bakalım…

Gezi’nin de soruşturmasını başlatan savcı firari FETÖ’cü… Gezi ile ilgili fezleke hazırlayan dönemin emniyet müdürü de FETÖ’den tutuklu.

Gezi Davasında ‘darbe girişimidir’ diyerek en küçük bir şiddete bulaşmamış insanlara müebbet hapis cezası veren hakim AKP’den aday adayı olan bir siyasi kişilik. Hakimin eşi ise FETÖ itirafçısı.

Dava sırasında CHP grup başkan vekili olarak süreci takip eden Özgür Özel bakın ne diyor;

- "Siz darbecisiniz" kararını veren hakimin eşi, 15 Temmuz darbesini yapan cemaatin bir mensubu. Bunu kabul ediyor, itirafçı oluyor ve 160 tane de isim veriyor. Bu kişiye, Osman Kavala’yı, Mücella Yapıcı’yı ve bütün arkadaşlarımızı yargılattırıp darbe kararı verdiniz. Bu da Türkiye’nin siyasi tarihine, dünya hukuk tarihine geçecek kara bir lekedir.

*

Ve bugün…

Kumpas davaları ile sürekli olarak ‘kendilerine karşı sanki darbe yapılıyormuş’ algısı yaratan iktidar, yargıyı ele geçirerek, yargı üzerinden darbeye teşebbüs ile suçlanıyor.

İktidarın büyük kısmını ele geçirdiği yargı sistemi üzerinden ülkeyi dizayn etme çabası, devleti ortadan kaldıracak bir çürümenin zeminini hazırladı.

AKP, Türkiye Cumhuriyeti’nin devlet yapısına adeta virüs bulaştırdı. Ülkenin en üst mahkemesi, kararları ile diğer devlet organlarını bağlayan mahkemenin hem itibarı yerle bir ediliyor hem de güçlünün, Saraylı olanların hukukunun artık üstün geldiği yeni bir aşamanın işaret fişeği yakılıyor.

CHP lideri Özgür Özel dün yaptığı çağrı ile Türkiye’nin demokrasiye, hukuka inanan tüm örgütlerini ve insanlarını yeni bir hatta yan yana durmaya davet etti.

‘5 tane celladın geleceğimizi karartmasına sessiz kalmayacağız. CHP, Gelecek Partisi, Saadet Partisi, DEVA Partisi, İYİ Parti ve TİP tarafından toplanan imza ile önümüzdeki salı günü saat 15.00’da Meclisi olağanüstü toplantıya çağırıyoruz. Bu darbe girişimine karşı hangi çağrı varsa yürekten katılacağımızı belirtmek istiyoruz. Demokrasiye, anayasaya sahip çıkacağımız büyük miting için, 14 Ocak Pazar günü saat 13.00'te tüm vatandaşlarımızı, tüm siyasi partileri, bu ülkenin geleceğine sahip çıkmak isteyen her ferdini, gençlerini Tandoğan Meydanı'nda geleceğimize, adalete sahip çıkan mitingimize davet ediyoruz.’

Tandoğan buluşması önemli… Özgür Özel’in çağrısının yüzbinlerle karşılık bulacağına şüphem yok. Çünkü artık tuz koktu! Kelimeler anlamını yitirdi…

Vakit, anayasaya, devletin kurumlarına, demokrasiye, adalete sahip çıkma vaktidir.

QOSHE - 14 Ocak’ta Adalet İçin Tandoğan’a… - Tuncay Mollaveisoğlu
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

14 Ocak’ta Adalet İçin Tandoğan’a…

7 0
05.01.2024

Emekli Orgeneral Çetin Doğan haftaya 84 yaşına girecek.

28 Şubat davası sonrasında beton duvarlar ardına gömülen diğer komutanlar gibi 84 yaşında dimdik yatıyor cezaevinde.

Bakmayın dimdik dediğime, onlar kendilerini böyle ifade ediyorlar ancak; ruhlarında haksızlığa uğramanın büyük ağırlığı ve yaşlarından kaynaklı ciddi sağlık sorunları ile mücadele ediyorlar.

Değerli eşi Nilgün Doğan, Çarşamba akşamları TELE 1’de hazırlayıp sunduğum anında manşet programında bir mesajla ulaştı bana.

‘Değerli Tuncay kardeşim,

Programınızı ilgiyle izliyorum. Özellikle unutturulmaya çalışılan 28 Şubat Davasına ilişkin konuyu gündeminize almanız beni çok mutlu etti. Bugün Buca’ya Çetin’e ziyarete gittim. Aklımı orada bırakarak döndüm. Bir ay sonra 84 yaşına giriyor. Onca hastalığı da cabası. Elimden birşey gelmemesinin çaresizliğini yaşıyorum.

İlginiz ve desteğiniz için size minnet duygularımı ve sevgilerimi yolluyorum.’

Ben apaçık bir haksızlığa, zulme seyirci kalmayarak gazetecilik görevimi yapıyorum.

Bir kin davası 28 Şubat… İçinde hukukun, adaletin kırıntısı yok.

Darbe girişiminde bulunmakla suçladılar dönemin askerlerini ancak darbeye uğradığı iddia edilen dönemin Başbakanı Necmettin Erbakan bile ‘böyle darbe mi olur? Darbe değildi’ demişti…

Peki olayın öznesinin bile ‘darbe değildi’ dediği 28 Şubat’ı ‘darbe postuna’ sokanlar kimdi?

Gerçek darbeci onlardı. Yargı üzerinden........

© 12punto


Get it on Google Play