Siyasetin bulanık sularını berrak hale getirmeye çalışayım.

Bugün yaşanan tartışmalar uzun ve zorlu bilek güreşinin son yansımaları…

*

2021 yılının Mayıs ayı…

MHP lideri Devlet Bahçeli “Başkanlık sistemini kurumsallaştıracak” yeni anayasa metni hazırladıklarını açıkladı.

Hatırlayın, 100 madde sıralanmıştı. Yeni anayasa tasarısının özeti, Erdoğan’ı 50+1 ‘e vidalamasıydı.

*

Oysa Erdoğan normal şartlar altında 50+1 oy oranına ulaşamıyor, hiçbir anketten çıkmıyor ve seçim öncesi çareler arıyordu.

Devlet Bahçeli, Erdoğan’ı bu sisteme ikna etmiş, Saray’ın küçük ama zorunlu ortağı olarak iktidarda büyük söz sahibi oluvermişti.

*

Biraz daha geçmişe gidelim…

2015 seçimlerinde AKP iktidardan düşmüş, Devlet Bahçeli muhalefetteki ittifakta yer almayacağını açıklayarak Erdoğan’ın siyasi ömrünü uzatmıştı. Öyle ki, Erdoğan ve ekibi, Bahçeli sayesinde uçurumdan dönmüştü.

Bahçeli bu mucizevi desteğin karşılığını 50+1 ittifak sistemi ile almıştı.

2015 yılından bu yana yaşanan bu gelişmeleri unutursak, günümüzde atılan adımları anlamakta zorlanırız.

Erdoğan diyet borcunu son seçim ile Bahçeli’ye ödedi. 50+1 ittifak sistemi ile en büyük siyasi kumarını 6’lı masaya karşı oynadı. Muhalefetin, iletişim ve aday seçimleri başta olmak üzere ardı sıra hatalar zinciri, Erdoğan ve Bahçeli ikilisine iktidarı hediye etti. ( ayrı bir yazı konusudur)

Erdoğan asla kazanamayacağı seçimleri muhalefeti de dizayn etmeyi başararak kazandı.

*

Önümüzde yerel seçimler var ve yine aynı açmaz Saray’ın masasında duruyor.

Erdoğan yine muhalefeti dizayn peşinde… Muhalefeti bölemez ise yerelde iktidar olamayacak.

İyi Parti’nin her ilde aday çıkarma projesini ben bu resme oturtuyorum.

Ancak Erdoğan’ın önünde bu kez güçlü belediye başkanları, başkan adayları olacak.

Liderliği değişmiş, yönetim kadrosu gençleşerek yenilenmiş dinamik bir CHP var.

Değişim rüzgârı ile genel başkan olan Özgür Özel, parti yönetimindeki yenileşmeyi yerele de yansıtabilir.

*

Erdoğan’ın en büyük hedefi ise sır değil… İstanbul’u kazanarak hem en büyük rakip olarak gördüğü Ekrem İmamoğlu’ndan ‘kurtulacak’ hem de yeni anayasa sakızı ile gündeme taşıdığı, ‘anayasası kendisi olan sistemi’ zahmetsizce inşa edecek…

Erdoğan’ın büyükşehirleri kazanması için Kürt oylarına ihtiyacı var.

Ya da bir başka açıdan bakarsak HDP’ye oy veren seçmen yerel seçimlerde muhalefet bloğunda yer almaz ise, İyi Parti’nin yaptığı gibi kendi adayları ile yarışa girerse Erdoğan yine siyaset mühendisliğinin kazananı olacak.

*

Kürt seçmen, ittifak dışı hareket etme ihtimali olan HDP’ye, ya da iktidar partisine dönerse muhalefet yerel seçimlerde olağanüstü zorlanacak.

Erdoğan bunu görüyor, ancak Devlet Bahçeli Saray’ın HDP’ye yanaşmasına engel.

Bu nedenle seçim öncesi bir anayasa değişikliği ile Erdoğan Bahçeli’nin prangasından kurtulmak istiyor.

Saray’ın, MHP’nin kırmızı çizgi olarak gördüğü başkanlık sistemini, 50+1 i değiştirmek istemesinin nedeni bu.

*

Erdoğan’ın bu hamlelerini CHP genel merkezi ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu da görüyor olmalı.

Bu nedenle İmamoğlu daha dün, İyi Partili Büyükşehir Belediye Başkan adayı ile ilgili ‘ittifak ne olacak?’ sorusuna; "İttifak meselesi bir kişinin kararıyla değil partilerle ilgili bir süreçtir. Toplumsal ittifakı en güçlü şekilde kurmaya kararlıyız" dedi.

İmamoğlu süreç tıkanırsa, Saray’ın muhalefeti bölmek üzere yaptığı plan tutarsa her kesimden oy alabilen kimliği ile ’toplumsal ittifaka’ aslında seçmenin kendisi üzerinde kuracağı ittifaka hazırlanıyor.

En azından benim gördüğüm resim bu… İyi Parti, HDP, CHP İstanbul’da yarışa girse bile İmamoğlu’nun bir tutkal gibi geniş seçmen kesimlerini kucaklayan siyaseti, kişiliği, karşılığı İstanbul’da ‘toplumsal ittifakı’ kurmak için tek çıkar yol olacak…

Bu ittifakın diğer kentleri de etkileyeceğinden şüphe duymuyorum…

QOSHE - İmamoğlu tutkalı, Erdoğan'ın açmazı - Tuncay Mollaveisoğlu
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

İmamoğlu tutkalı, Erdoğan'ın açmazı

15 0
21.11.2023

Siyasetin bulanık sularını berrak hale getirmeye çalışayım.

Bugün yaşanan tartışmalar uzun ve zorlu bilek güreşinin son yansımaları…

*

2021 yılının Mayıs ayı…

MHP lideri Devlet Bahçeli “Başkanlık sistemini kurumsallaştıracak” yeni anayasa metni hazırladıklarını açıkladı.

Hatırlayın, 100 madde sıralanmıştı. Yeni anayasa tasarısının özeti, Erdoğan’ı 50 1 ‘e vidalamasıydı.

Oysa Erdoğan normal şartlar altında 50 1 oy oranına ulaşamıyor, hiçbir anketten çıkmıyor ve seçim öncesi çareler arıyordu.

Devlet Bahçeli, Erdoğan’ı bu sisteme ikna etmiş, Saray’ın küçük ama zorunlu ortağı olarak iktidarda büyük söz sahibi oluvermişti.

Biraz daha geçmişe gidelim…

2015 seçimlerinde AKP iktidardan düşmüş, Devlet Bahçeli muhalefetteki ittifakta yer almayacağını açıklayarak Erdoğan’ın siyasi ömrünü uzatmıştı. Öyle ki, Erdoğan ve ekibi, Bahçeli sayesinde uçurumdan dönmüştü.

Bahçeli bu mucizevi desteğin karşılığını 50 1 ittifak sistemi ile almıştı.

2015 yılından bu yana yaşanan bu gelişmeleri unutursak, günümüzde atılan adımları anlamakta zorlanırız.

Erdoğan diyet borcunu son seçim ile Bahçeli’ye ödedi. 50 1 ittifak sistemi ile en büyük siyasi kumarını 6’lı masaya karşı oynadı. Muhalefetin, iletişim ve aday seçimleri başta olmak........

© 12punto


Get it on Google Play