AKP’li yıllar siyaset tarihinde ‘operasyonlarla memleketin allak bullak edildiği bir dönem’ olarak yazılacak.

Devletin kılcal damarlarına sızdırılan FETÖ, devlete, laik cumhuriyete ve Cumhuriyetimizin koruyucusu Türk Silahlı Kuvvetleri'ne operasyon yaptı.

Masum insanların onuru ile oynandı. Düzmece belgelerle itibar suikastı yapıldı.

Yaşadığı haksızlık nedeniyle intihar edenler, kanser olup ölenler toplumun hafızasına kazındı.

***

FETÖ’’nun operasyonlarına AKP iktidarı arka çıktı. Destekledi. İktidar, beton duvarlara gömülenlerin ve onları dışarda bekleyenlerin feryadını, hukuk, adalet çığlıklarını duymazdan geldi.

Ergenekon, Balyoz, Oda Tv, Amirallere suikast gibi bir dizi uydurma dava ile Türkiye’de AKP’li olmayan tüm kesimlere yani ülkenin büyük çoğunluğuna gözdağı verildi.

Namuslu siyasetçiler, gazeteciler, iş ve bilim insanları konuşmasın, sinsin istendi.

Korku iklimi yıllarca sürdü…

Öyle ya, bu ülkenin Genelkurmay Başkanını ‘terörist’ diye hapse atanlar kime ne yapmazlardı!

Biz o gün de korku duvarlarını yıkan gazetecilik yaptık. Gerçeğin izinden milim şaşmadık.

Adaletin terazisi, mahkemeler, vicdanlarımız, insanlığımızdı.

***

FETÖ’nün terör örgütü olduğunu çıkar çatışmaları sonunda ‘anlayanlar’, bu kez de FETÖ operasyonlarına başladılar.

Doğru ile yanlışı aynı çuvala koyup yine aralarında masumların da yandığı bir hukuk garabeti yarattılar.

Öyle ki, FETÖ kumpasının mağdurlarını yıllar sonra FETÖ’cü diye suçladılar. Yalnızca kendileri ak’tı…

Korku iklimini bu kez, muhaliflerin üzerinde yıllarca sürecek ‘FETÖ çuvalı’ ile oluşturdular.

***

Gazetecileri dövdüler, siyasetçileri yumrukladılar…

Şiddeti uygulayan iktidar yandaşı ise zerre ceza almayacağının bilinci ile azıttı.

Seçim öncesinde yurtseverleri terörist ilan etmek olağan hale geldi.

İftira sıradanlaştı. Sosyal medya trolleri ile kirli propoganda yapıp yargıdaki bazı güdümlü isimler eliyle muhalifleri hapisle korkuttular. Dava açtılar, kaçma şüphesi olmadığı halde gece baskınları yaptılar, gözaltına aldılar, tutukladılar…

Memleket kimin ne zaman tutuklanıp bırakıldığını takip edemez hale geldi.

Adaletsizliği, hukuksuzluğu toplumun gözüne soktular ki, korku iklimi kök salsın…

***

İbret olsun diye tutukluluğu devam eden insanlar var. Bu ülkenin yurttaşları…

Gezi Davası'nın masumları…

Dönemin Başbakanı ‘bize yapılan darbe değildi’ dediği halde 20 yıl sonra yaşı 80’i aşmış generalleri darbecilikten hapse attılar.

***

Şimdi operasyon mevsimi başladı…

Yerel seçim öncesi ‘yolsuzluk’ iddiaları ile muhalif belediyelere polis gönderiyorlar.

Kim hırsızlık yaptı ise yargı karşısında hesabını vermelidir. Ancak adaleti çürüttükten sonra yapılan operasyonların gerçekliğine kim inanır?

İktidarın yarattığı gölge, görevini layıkıyla yapan teftiş ve denetim insanlarına, polise, hakim ve savcılara da büyük haksızlık değil mi?

***

AKP’li belediyelerin önünden dahi geçemeyenler, CHP’li belediyelerde kamp kurdu.

Yolsuzluk dosyaları ve yine yeni baskınlarla gözdağı…

Algı mı, gerçek mi?

Toplumun örselenmiş vicdanı seçim günü kararını verecek.

QOSHE - Operasyon mevsimi başladı… - Tuncay Mollaveisoğlu
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Operasyon mevsimi başladı…

13 0
19.12.2023

AKP’li yıllar siyaset tarihinde ‘operasyonlarla memleketin allak bullak edildiği bir dönem’ olarak yazılacak.

Devletin kılcal damarlarına sızdırılan FETÖ, devlete, laik cumhuriyete ve Cumhuriyetimizin koruyucusu Türk Silahlı Kuvvetleri'ne operasyon yaptı.

Masum insanların onuru ile oynandı. Düzmece belgelerle itibar suikastı yapıldı.

Yaşadığı haksızlık nedeniyle intihar edenler, kanser olup ölenler toplumun hafızasına kazındı.

***

FETÖ’’nun operasyonlarına AKP iktidarı arka çıktı. Destekledi. İktidar, beton duvarlara gömülenlerin ve onları dışarda bekleyenlerin feryadını, hukuk, adalet çığlıklarını duymazdan geldi.

Ergenekon, Balyoz, Oda Tv, Amirallere suikast gibi bir dizi uydurma dava ile Türkiye’de AKP’li olmayan tüm kesimlere yani ülkenin büyük çoğunluğuna gözdağı verildi.

Namuslu siyasetçiler, gazeteciler, iş ve bilim insanları konuşmasın, sinsin istendi.

Korku iklimi yıllarca sürdü…

Öyle ya, bu ülkenin Genelkurmay Başkanını ‘terörist’ diye hapse atanlar kime ne yapmazlardı!

Biz o gün de korku duvarlarını yıkan gazetecilik........

© 12punto


Get it on Google Play