Son yazımda terör örgütü PKK yöneticilerinin yerel seçimlerde seçmenlere yönelik olarak yaptıkları ‘ittifaka bağlı kalın’ açıklamaları ile aslında CHP’yi hedef aldıklarını yazmıştım.

Kandil’den yapılan açıklamalar CHP’yi terör ile ilişkilendirmek için ‘bulunmaz bir fırsattı’ ve Erdoğan’dan Murat Kurum’a geçen hafta boyunca bu masalı dinledik…

*

Örgütün ‘AKP karşıtı’ sözlerinin mürekkebi kurumadan, iktidara yerel seçim için açık destek DEM partisinden geldi.

DEM partisi her ne kadar ‘kimseye rest veya jest yapmıyoruz” dese de İstanbul’a en güçlü isimlerinden biri olan Meral Danış Beştaş’ı aday olarak gösterdi.

Eş zamanlı olarak Ahmet Türk ve Leyla Zana’dan Erdoğan’ı güzelleyen açıklamalar geldi. Ahmet Türk - aynı zamanda DEM parti Mardin adayı - ‘Kürt sorununu çözmek isterse Erdoğan çözer, liderdir, güçlüdür’ dedi. Türk, "Kemal Kılıçdaroğlu'nun Kürt sorununu çözeceğine inancımız yoktu. Bugün de yok. CHP bu kadar muazzam bir sorunu çözecek kabiliyette değil. Bugün bir lider yok orada. Çözmek isterse Erdoğan çözer, çünkü o lider" açıklamasını yaptı.

Açılım sürecinin mimarlarından Leyla Zana da "Sayın Cumhurbaşkanı 'süreci dondurucuya kaldırdım' diyor. E artık miadı geçmek üzere, bence dondurucudan çıkarıp bu işi esastan ele almak gerekiyor" dedi.

*

‘Kimseye jest yapmıyoruz’ diyor DEM’liler ancak İstanbul başta olmak üzere CHP’nin yerelde iktidar olduğu ve yoğun Kürt seçmenlerin bulunduğu illerde aday çıkaracak olması AKP’ye açık desteğin ifadesidir.

Bu desteğin arkasında nasıl bir pazarlığın olduğunu yerel seçim sonrasında göreceğiz.

AKP’nin ‘muhalefet dizaynı’ DEM ile sınırlı değil…

İYİ Parti de benzer şekilde üç büyükşehir dahil heryerde aday çıkarıyor.

Bir önceki seçimde İYİ Parti Millet İttifakı ile beraberdi ve aday çıkarmadı. O dönem adı HDP olan DEM’liler de aday çıkarmayarak oyların CHP de toplanmasını sağlamışlardı. Şimdi tersine bir çözülme planı tıkır tıkır işliyor.

Cumhur İttifakı ile birlikte DEM ve İYİ Parti; CHP’ye ve özellikle İstanbul’da Ekrem İmamoğlu’na karşı ‘kaybettirme ittifakı’ yapıyor.

CHP Genel başkanı Özgür Özel bir yandan bu ittifak ile diğer yandan parti içi muhalefet ile mücadele ederek seçime hazırlanıyor.

*

Bu süreçte sağduyulu çağrılar da gelmiyor değil…

Ekonomiden sorumlu eski devlet bakanı Ufuk Söylemez’in açıklama yapmasına neden olan iddiayı aktarayım;

Araştırmacı Bekir Ağırdır Oksijen gazetesinde Erdoğan’ın ‘büyük sağ koalisyon’ oluşturmak istediğini yazdı.

Ufuk Söylemez ise Doğruyolcu Demokratlar adına ‘büyük sağ koalisyon’ tezgahına yanıt verdi.

‘Yerel seçimlerde, laik-demokratik hukuk devletine, parlamenter rejime, Atatürk Cumhuriyetimizin kurucu değerlerine gönülden bağlı, yolsuzluk ve yobazlığa karşı, Milletimizin değerlerine saygılı, otoriter tek adam düzenini kabul etmeyen merkez sağın yurtsever ve demokrat unsurları olarak, sözü edilen ‘Büyük Sağ Koalisyon’ tezgahına asla katılmayacağımızı, Türkiye İttifakının oluşması için gayret göstereceğimizi gördüğümüz lüzum üzerine, kamuoyumuzun bilgi ve değerlendirmesine saygı ile duyururuz.’

*

Bekir Ağırdır AKP’yi ‘sağ parti’ olarak görebilir ancak Türkiye’de sağda olan bir çok parti Cumhuriyet değerlerine, Atatürk ilke ve devrimlerine bağlıdır. Yani Ağırdır’ın ‘sağ parti’ örtüsü AKP’nin gerçek kimliğini gizlemeye yetmez. AKP’ye sağ partilerin babası, ağabeyi gibi bakmak kumpas davalarından tarikat ve cemaatleri besleyen yolsuzluk düzenine kadar büyük suçları görmezden gelmektir.

*

‘Kaybettirme ittifakı’ son hızla çalışıyor. CHP önce iç cepheyi onarmalı ve 31 Mart’taki seçimlerin tünelin ucundaki son ışık olduğunu geniş kesimlere anlatabilmeli…

QOSHE - Takke düştü kel göründü: ‘kaybettirme ittifakı’ - Tuncay Mollaveisoğlu
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Takke düştü kel göründü: ‘kaybettirme ittifakı’

26 0
13.02.2024

Son yazımda terör örgütü PKK yöneticilerinin yerel seçimlerde seçmenlere yönelik olarak yaptıkları ‘ittifaka bağlı kalın’ açıklamaları ile aslında CHP’yi hedef aldıklarını yazmıştım.

Kandil’den yapılan açıklamalar CHP’yi terör ile ilişkilendirmek için ‘bulunmaz bir fırsattı’ ve Erdoğan’dan Murat Kurum’a geçen hafta boyunca bu masalı dinledik…

Örgütün ‘AKP karşıtı’ sözlerinin mürekkebi kurumadan, iktidara yerel seçim için açık destek DEM partisinden geldi.

DEM partisi her ne kadar ‘kimseye rest veya jest yapmıyoruz” dese de İstanbul’a en güçlü isimlerinden biri olan Meral Danış Beştaş’ı aday olarak gösterdi.

Eş zamanlı olarak Ahmet Türk ve Leyla Zana’dan Erdoğan’ı güzelleyen açıklamalar geldi. Ahmet Türk - aynı zamanda DEM parti Mardin adayı - ‘Kürt sorununu çözmek isterse Erdoğan çözer, liderdir, güçlüdür’ dedi. Türk, "Kemal Kılıçdaroğlu'nun Kürt sorununu çözeceğine inancımız yoktu. Bugün de yok. CHP bu kadar muazzam bir sorunu çözecek kabiliyette değil. Bugün bir lider yok orada. Çözmek isterse Erdoğan çözer, çünkü o lider" açıklamasını yaptı.

Açılım sürecinin mimarlarından Leyla Zana da "Sayın Cumhurbaşkanı 'süreci dondurucuya kaldırdım' diyor. E artık........

© 12punto


Get it on Google Play