2023 Birleşmiş Milletler İklim Zirvesi COP28’in (BM tarafından, küresel ısınmayı 1,5 santigrat dereceyle sınırlayarak insanlığı iklim değişikliğinden korumak amacıyla düzenlenen yıllık toplantı) son günlerinde, bir sonraki toplantının Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de yapılacağı duyuruldu.

Toplantıya başkanlık eden Sultan el Cabir, “Önemli olan ne dediğimiz değil, ne yaptığımız. Bu anlaşmayı somut eylemlere dönüştürmek için gereken adımları atmalıyız” diyerek, “enerji sistemlerinde fosil yakıtlardan adil, düzenli ve hakkaniyetli bir şekilde uzaklaşılarak (…) 2050 yılına kadar bilimsel çerçevede ‘net sıfır’a ulaşılması” çağrısında bulundu.

Uluslararası Enerji Ajansı’na göre, “küresel fosil yakıt tüketimi sübvansiyonlarının bir önceki yıla göre iki katına çıkarak tüm zamanların en yüksek seviyesi olan 1 trilyon dolara ulaştı.”

IMF’nin hesaplamalarına göre, geçen yıl dünyada fosil yakıtlara yönelik doğrudan ve dolaylı sübvansiyonlar için harcanan tutar 7 trilyon doları buldu. Bu sayılar size çok soyut geldiyse, şu sayıya bir bakın: Şu anda, dünyada her gün 101,8 milyon varil petrol çıkarılıyor; buna bir de kömürü ve doğal gazı, ayrıca enerji tüketiminin her yıl %2 arttığını ekleyin.

Sultan el Cabir, yalnızca COP28’in başkanı değil, aynı zamanda Birleşik Arap Emirlikleri’nin devlet petrol şirketi olan ADNOC’un genel müdürü. Bazı haberlere göre bu şirket, COP28’i, çeşitli ülkelerin delegasyonlarıyla yeni hidrokarbon anlaşmaları imzalamak üzere görüşmeler yapma fırsatı olarak kullanmış.

Dubai’den memnun kaldıysanız, Bakü’ye âşık olacaksınız.

Haydi Hazar Denizi’ne!
Azerbaycan’ın 2024’te yapılacak olan COP29’u nasıl düzenleyeceğini kestirmek elbette güç.

Azerbaycan çevre konularında uzmanlığı olan, iklim değişikliğiyle mücadele alanına getirdiği yeniliklerle tanınan bir ülke değil. Ama Bakü tarihsel olarak petrolle özdeşleşmiş bir şehir. 1900 yılında, dünyadaki petrol üretimin yarısı Bakü’de yapılıyordu. Azerbaycan’ın uzmanlığı, hidrokarbon üretimi ve ihracatı; bugün bile ülke ihracatının %90’ını petrol ve doğal gaz oluşturuyor.

Azerbaycan’da çevreci bir parti bulunmuyor. Ama 12 Aralık 2022’de başlatılan bir hareket, gezegeni kurtarmak amacıyla Laçin Koridoru’nu kapatıp, Karabağ’daki madencilik faaliyetlerinin durdurulmasını talep etti. O grubu dağıtıp yolu açmak için ne Azerbaycan polisi herhangi bir müdahalede bulundu, ne de ‘barış güçleri’. Göstericiler zaten Azerbaycan hükümetinin ajanlarıydı; Laçin Koridoru’nu Nisan ayına kadar abluka altında tuttular. Yani Azerbaycan’ın, Karabağ’ın bütün nüfusunu açlıktan ölüme mahkûm etmeye dönük bir girişme aktif olarak katılmış, resmî bir çevre hareketi var.

Azerbaycan’ın cumhurbaşkanı İlham Aliyev, müzakere becerisi olmayan biri. Geçen Eylül ayında, Ermenistan’la ve Karabağ’ın fiilî liderleriyle yürütülen müzakerelerin en sıcak günlerinde Karabağ’a saldırarak üçüncü kez savaş başlattı; yüzlerce kişinin ölümüne neden olan bu savaşla, Karabağ’ın yerli nüfusuna yönelik bir etnik temizlik hareketi yürüttü. İlham Aliyev, çatışma çözümü konusunda da beceriden yoksun. Açık açık şöyle diyor: “Savaş yoluyla barış nasıl sağlanır? (...) Biz kanıtladık ki, çatışmanın savaş yoluyla çözümü vardır. Böylelikle çatışma [meselesi] hâlloldu.” Savaşı barış, barışı savaş olarak görüyor.

Azerbaycan’daki protestolar
Azerbaycan’da çevre konusunda hakiki protestolar da oluyor. Haziran ayında, ücra bir dağ köyü olan Söyüdlü’nün sakinleri, ‘Anglo Asian Mining’ adlı İngiliz maden şirketinin, köyün su kaynaklarının kirlenmesine neden olan faaliyetlerini protesto etti. Azerbaycan yetkili makamları tarafından, köylülerin hareketini bastırmak üzere bölgeye yollanan polis kuvvetleri, köyü kuşatma altına aldı. Azerbaycan’da hükümet ajanları sahte çevrecilik yapıyor, gerçek çevreciler ise dövülüp hapse atılıyor.

Azerbaycan Ekoloji ve Doğal Kaynaklar Bakanı Muhtar Babayev, COP28’de yaptığı konuşmada, ülkesinin iklim değişikliğiyle mücadele konusundaki “küresel çabalara tam destek vermekte kararlı” olduğunu, “elektrik üretiminde kullanılan yenilenebilir enerji kaynaklarının oranını 2030 yılına kadar %30’a çıkaracağını” ve “özgürleştirilmiş topraklar”ı 2050 yılına kadar ‘karbon nötr’ hâle getirmeyi hedeflediğini söyledi.

Medyaya yönelik baskılar
Söyüdlü’deki polis baskısına dair haber yapan az sayıdaki bağımsız yayın kuruluşundan biri, ‘Abzas Media’ oldu. Uluslararası Af Örgütü, platformun yöneticisi Ulvi Hasanlı’nın 20 Kasım’da tutuklandığını, “dövülmüş ya da kötü muameleye maruz bırakılmış” olduğu yönündeki haberlerden endişe duyduğunu açıkladı. Hasanlı hâlâ hapiste. 20 Kasım’dan sonra, Abzas Media’da çalışan gazetecilerden Mehemmed Kekalov, Sevinç Vagifkızı ve Nargiz Absalamova ile, bağımsız medya kuruluşu Kanal 11’in müdürü Teymur Kerimov ve Kanal 13’ün genel yayın yönetmeni Aziz Orucov da tutuklandı. 13 Aralık’ta, hükümetin yolsuzluklarına dair araştırmalar yapan bir başka bağımsız gazeteci, Hafız Babalı tutuklandı. Yani, Azerbaycan’ın COP29’a ev sahipliği yapacağının açıklanmasının hemen öncesindeki ve hemen sonrasındaki birkaç gün içinde, bağımsız üç yayın kuruluşunun yöneticileri de dâhil olmak üzere yedi gazeteci hapse atıldı.

Azerbaycan, COP29’a hazırlık olarak, bağımsız gazeteciliğin tüm izlerini ortadan kaldırıyor. Bu gidişle ülkede, Muhtar Babayev’in propagandasını tekrarlamak yerine ona Azerbaycan ekonomisinin, iklim değişikliği meselesinin çözümüne katkıda bulunmak bir yana büyümesinde pay sahibi olduğunu; ‘karbon nötr’ hâle getirilmesi hedeflenen toprakların sakinlerinin, bağlı oldukları hükümet tarafından öldürüldüğünü ve tehcir edildiğini hatırlatacak tek bir gazeteci kalmayacak.

Azerbaycan, diplomasi alanında, yürüttüğü ‘Havyar Diplomasisi’yle tanınıyor – nüfuz satın almak için, yabancı siyasetçiler aracılığıya yurtdışında dağıtılan ve “Avrupa Konseyi’ni susturmayı” başaran milyonlarca dolar... Temmuz ayında, Azerbaycan siyasetindeki ve enerji sektöründeki yolsuzlukları araştırıp yazma cesareti gösteren ünlü ekonomi profesörü Gubad İbadoğlu, ülkenin yetkili makamları tarafından tutuklandı.

İklim değişikliği Bakü’ye çoktan ulaştı
Yağışlar, iklim değişikliği nedeniyle azalıyor. Son yüz yıl içinde buzulların %50’si yok oldu. Hazar Denizi’nde su seviyesi bir metre düştü; bu yüzyılın sonunda 9 ila 18 metre daha düşeceği ve yüzey alanının %23 ila %34 oranında küçüleceği tahmin ediliyor. Azerbaycan’ın belirli bölgelerinde, örneğin Şeki’de, ortalama sıcaklıklar 1970 yılına göre 1,5 derece yükselmiş durumda. Çeşitli modellemelere göre, yüzyılın sonuna gelindiğinde ortalama sıcaklıklar 4 ila 6 santigrat derece daha yükselmiş ve Azerbaycan’ın düz ve alçak bölgelerinin büyük bir kısmı, iklim değişikliği nedeniyle üzerinde yaşanamaz ve tarım yapılamaz hâle gelmiş olacak.

‘Muzaffer’ bir ülke böyle oluyorsa, yenilgi nasıl bir şey acaba?

(İngilizceden çeviren: Altuğ Yılmaz)

QOSHE - İklim değişikliği Bakü’ye gidiyor - Vicken Cheterian
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

İklim değişikliği Bakü’ye gidiyor

7 0
28.12.2023

2023 Birleşmiş Milletler İklim Zirvesi COP28’in (BM tarafından, küresel ısınmayı 1,5 santigrat dereceyle sınırlayarak insanlığı iklim değişikliğinden korumak amacıyla düzenlenen yıllık toplantı) son günlerinde, bir sonraki toplantının Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de yapılacağı duyuruldu.

Toplantıya başkanlık eden Sultan el Cabir, “Önemli olan ne dediğimiz değil, ne yaptığımız. Bu anlaşmayı somut eylemlere dönüştürmek için gereken adımları atmalıyız” diyerek, “enerji sistemlerinde fosil yakıtlardan adil, düzenli ve hakkaniyetli bir şekilde uzaklaşılarak (…) 2050 yılına kadar bilimsel çerçevede ‘net sıfır’a ulaşılması” çağrısında bulundu.

Uluslararası Enerji Ajansı’na göre, “küresel fosil yakıt tüketimi sübvansiyonlarının bir önceki yıla göre iki katına çıkarak tüm zamanların en yüksek seviyesi olan 1 trilyon dolara ulaştı.”

IMF’nin hesaplamalarına göre, geçen yıl dünyada fosil yakıtlara yönelik doğrudan ve dolaylı sübvansiyonlar için harcanan tutar 7 trilyon doları buldu. Bu sayılar size çok soyut geldiyse, şu sayıya bir bakın: Şu anda, dünyada her gün 101,8 milyon varil petrol çıkarılıyor; buna bir de kömürü ve doğal gazı, ayrıca enerji tüketiminin her yıl %2 arttığını ekleyin.

Sultan el Cabir, yalnızca COP28’in başkanı değil, aynı zamanda Birleşik Arap Emirlikleri’nin devlet petrol şirketi olan ADNOC’un genel müdürü. Bazı haberlere göre bu şirket, COP28’i, çeşitli ülkelerin delegasyonlarıyla yeni hidrokarbon anlaşmaları imzalamak üzere görüşmeler yapma fırsatı olarak kullanmış.

Dubai’den memnun kaldıysanız, Bakü’ye âşık olacaksınız.

Haydi Hazar Denizi’ne!
Azerbaycan’ın 2024’te yapılacak olan COP29’u nasıl düzenleyeceğini kestirmek elbette güç.

Azerbaycan çevre konularında uzmanlığı olan, iklim değişikliğiyle mücadele alanına getirdiği yeniliklerle tanınan bir ülke değil. Ama Bakü tarihsel olarak petrolle özdeşleşmiş bir şehir. 1900 yılında, dünyadaki petrol üretimin yarısı Bakü’de yapılıyordu. Azerbaycan’ın uzmanlığı, hidrokarbon üretimi ve ihracatı; bugün bile ülke ihracatının ’ını petrol ve doğal gaz oluşturuyor.

Azerbaycan’da çevreci bir parti bulunmuyor. Ama 12 Aralık 2022’de başlatılan bir hareket, gezegeni kurtarmak amacıyla Laçin Koridoru’nu kapatıp, Karabağ’daki madencilik faaliyetlerinin durdurulmasını talep etti. O grubu........

© Agos


Get it on Google Play