Diyarbekir'in Osmanlı yönetimindeki düzeyi Beyler Beyiydi yani Eyaletti. Eyaletin yönetim merkezi şu andaki Sur içi Amid olduğu için cumhuriyetle birlikte ismi Diyarbakır oldu. Kim ne için bu adlarla oynuyor onunla vakit öldürecek değiliz, fakat bu gün buraların eski adıyla adlandırılmasına karşı olanlar kevaşe beyinli herifler olsa gerek.

Bir kesim politik kimseler de Amid yerine Amed ismini kullanmak istiyorlar, onlar da bu şehrin değerleriyle barışık olan kimseler olduğuna inanmıyorum.

Diyarbakır ili için Diyarbekir ya da Amid denilince bazı defolu vatandaşlarımızın yüzü buruşuyor gerekçeleri neyse artık sormayacağım dertleriyle çatlasınlar.

Bu şehrin adı sakinlerinin dile getirdiği gibi Diyar-ı Bekir’dir tahfife uğramış haliyle Diyarbekir’dir.

Arasında ne fark var derseniz?

Diyarbekir’de bir çok dil konuşulabilirdi, Diyarbakır’da konuşma dili tek dile indirildi.

Diyarbekir insanı fıtratına uygun bir şekilde örtülüydü, Diyarbakır insanı yarı yarıya avret yeri açık dolaşıyor,

Diyarbekir insanı ehli edepti, Diyarbakır insanında haya azaldı, hayadan bahsetmek ayıp oldu,

Diyarbekir insanı namusluydu, Diyarbakır insanı her geçen gün bu özelliğini kaybediyor,

Diyarbakır insanı birer özne olup değeri vardı, Diyarbakır insanı sürünün içinde bir nesne oldu,

Diyarbekir insanı mert ve cesurdu, Diyarbakır insani bu iki değeri örselenmiş vaziyette,

Diyarbekir insanı üretkendi, Diyarbakır insanı tüketici oldu,

Diyarbekir insani ilme, alime değer verirdi, Diyarbakır insanı “ben bilirim” tarzında ukala oldu,

Diyarbekir insanı selam ve duanın değerini bilirdi, Diyarbakır insanı dua etmeyi ihmal etmek üzere…

Yani Diyarbekir Diyarbakır olalı her geçen gün özelliği törpüleniyor. Daha fazla kan kaybetmeden özüne dönmesi lazım.

Bu gaye ile Dicle üniversitesinde Diyarbekir(Diyarbakır)’ın gelecek tasavvuru adıyla uluslar arası bir kongre 16-18 Şubat günlerinde yapıldı, 250 civarında tebliğin sunulduğu bu kongre ile bir derece olsun her kesimden insanlara hitaben bir yol haritası çizildi.

Bu kongrenin mimarı olan Doç.Dr.Ali Karakaş beyefendi ve Akademik heyeti tebrik ederken bu kongreye ev sahipliği yapan ve sahiplenen Dicle Üniversitesi Rektörlü Prof.Dr.Mehmet Karakoç’a, Yenişehir Kaymakamı Murat Beşikçi’ye Diyarbakır İl Valisi Muhterem insan Ali İhsan Su’ya bir Diyarbekirli olarak şükranlarımı sunuyorum.

Unutkanlığıma gelecek ki bu kongreye bir tebliğ gönderemedim. Bu münasebetle Diyarbekir insanlarından özür diliyorum. Ancak bu yazı ile benim de bir teklifim olacak.

Malumunuz ben Sur Belediyesi için aday adayıydım, 40 ayrı konuda çalışma vaadim vardı. Bunlardan biri de Dil Okullarıydı. Bir binada beş ayrı girişli binada ayrı ayrı dillerin pratik konuşma endeksli olarak öğretildiği, konuşulduğu okullar açacaktık.

Kongrenin afişinde beş dilde “hoş geldiniz” yazılıydı. Türkçe, Kürtçe, Zazaca, İngilizce ve Arapça. Eskiden bu diller bu şehirde özgürce konuşulduğu gibi bu günde kongre bu beş dille yapıldı.

Diyarbakır’ın değerlerinden sayılan, milli görüş geleneğini içselleştirmiş İş adamı Bahri İleri beyin dediği gibi “beş dil bir insan” sloganıyla bu okulda kabiliyetli insanlar yetiştirecektik.

Bu okulun işleyiş tarzı şöyle olmalı,

Her bölümde o dili pratik konuşabilen bir rehber/öğretici, o bölüme adım atan kimse o dilden başka bir dille konuşamaz, süresi 4 ay olacak ve bu öğretimden sonra kişi kendini rahat ifade edebilecek düzeyde tercih ettiği dili konuşabilecek.

Tabi bu diller zamanla Rusça, Çince ve Fars’ça da olabilecekti. Malum bunun üzerine kafa yordukça yeni yeni fikirler de dile gelir diye düşünüyorum.

Yer yer bu kongrenin değerini ele alır yazar üzerinde konuşuruz. Şimdilik bu kadarıyla yetinelim.

Diyarbekir’li olarak yaşamak dileğiyle.

QOSHE - Beş dilin konuşulduğu şehir Diyarbekir - Eyüphan Kaya
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Beş dilin konuşulduğu şehir Diyarbekir

11 0
20.02.2024

Diyarbekir'in Osmanlı yönetimindeki düzeyi Beyler Beyiydi yani Eyaletti. Eyaletin yönetim merkezi şu andaki Sur içi Amid olduğu için cumhuriyetle birlikte ismi Diyarbakır oldu. Kim ne için bu adlarla oynuyor onunla vakit öldürecek değiliz, fakat bu gün buraların eski adıyla adlandırılmasına karşı olanlar kevaşe beyinli herifler olsa gerek.

Bir kesim politik kimseler de Amid yerine Amed ismini kullanmak istiyorlar, onlar da bu şehrin değerleriyle barışık olan kimseler olduğuna inanmıyorum.

Diyarbakır ili için Diyarbekir ya da Amid denilince bazı defolu vatandaşlarımızın yüzü buruşuyor gerekçeleri neyse artık sormayacağım dertleriyle çatlasınlar.

Bu şehrin adı sakinlerinin dile getirdiği gibi Diyar-ı Bekir’dir tahfife uğramış haliyle Diyarbekir’dir.

Arasında ne fark var derseniz?

Diyarbekir’de bir çok dil konuşulabilirdi, Diyarbakır’da konuşma dili tek dile indirildi.

Diyarbekir insanı fıtratına uygun bir şekilde örtülüydü, Diyarbakır insanı yarı yarıya avret yeri açık dolaşıyor,

Diyarbekir insanı ehli edepti, Diyarbakır insanında haya azaldı, hayadan bahsetmek ayıp oldu,

Diyarbekir insanı namusluydu, Diyarbakır insanı her geçen gün bu özelliğini kaybediyor,

Diyarbakır insanı birer özne olup değeri vardı,........

© Akasyam


Get it on Google Play