Bugün bir kediyi 6 dakika boyunca tekmeleyerek öldüren kişi yarın fırsat bulduğunda gözünü bile kırpmadan insan öldürebilir. İstanbul’da yılbaşı gecesi bir kediyi asansörde kovalayarak, kaçmaya çalışan zavallı hayvanı sıkıştırarak kafasını tekmeleyen İbrahim Keloğlan hakkında verilen kararda iyi hal indirimi uygulanması kanunların büyük bir boşluğudur. Hayvan hakları savunucusu avukat; hâkimin kendisinin 4 dakika konuşmasına tahammül edemediğini ama bu caninin 6 dakika boyunca bir yavru kediyi tekmelediğini söyledi. Bir insan neden bir kedi yavrusunu 6 dakika boyunca öldüresiye tekmeler? Ortada bir anlık öfke falan olamaz, muhtemelen karşımızda bir sosyopat var. Sosyopat ile psikopat arasındaki olan temel fark sosyopatlardaki vicdan ve empati yoksunluğudur. Yani sosyopatta bu duygular hiç yoktur ve dolayısıyla acı çektirerek herkesi veya her canlıyı öldürebilirler.
Yaptığı eylemin bir canlıya fiziksel acı verdiğini bile bile yaptığı eyleme devam eden sosyopatlar gizli canilerdir, caniler ise toplumun bireylerine daha fazla zarar vermemeleri için tecrit edilmelidir. Hamamböceğini acı çektirerek öldürüyorsa çocuğumuz; kafamızda alarm zilleri çalmalıdır, bu psikopatlık değil sosyopat hastalığının işareti olabilir.
İbrahim Keloğlan gibi bir adam adliyeden elini kolunu sallaya sallaya çıkıp gitmemelidir. Kedi yavrusunun son anlarına ait asansördeki görüntüleri izledikten sonra hiç şüpheye düşmeden söyleyebiliriz ki yakalanmayacağını gözü kestiği her ortamda gözünü kırpmadan suç işleyebilecek bir insanla karşı karşıya olabiliriz. Allah hepimizi bu karanlık ruhlardan korusun, zira görünen o ki kanunun mevcut hali koruyamıyor. İbrahim Keloğlan mahkemede ezberlenmiş ve üzerinde çalışılmış bir savunma yaptı. Psikolojik bunalımda olduğu bir dönemde bu eylemi gerçekleştirdiğini, bir hayvansever olduğunu, hele ki olaydan sonra hayvanlara sürekli mama taşıdığını söyledi. Sağaltıma ve en kötümüzün bile bir gün iyi olabileceğine inancımız sonsuz ama İbrahim Keloğlan’ın mahkemede anlattıkları çok eğreti geldi.
Fakat kanun koyucular bizim gibi eğreti gelen ifade karşısında eli kolu bağlı değiller. Görünen o ki iyi hal indiriminin uygulama yerleri çıkan onca yasa düzeltmesine rağmen halen sağlıklı işlemiyor. Hâkimin gözlerine baka baka “pişmanım” diyen bir insanın aslında zerrece pişman olmadığını nasıl bileceğiz? Avukatının ezberlettiği hayvan haklarına saygı dolu abartılı cümlelerle bir savunma yapan kişinin, içinden hâkim dahil bütün hayvan hakları savunucularının ecdadına saydırmadığından nasıl emin olacağız? Gerçekten pişman olup olmadığı durumu kişinin kendi beyanına değil de onunla şöyle en azından birkaç saat görüşmüş psikologların veya psikiyatristlerin takdirine bırakılsa ve zaman zaman bizi çileden çıkartan pişmanlık indirimi en azından işin tahsilini yapmış kişilerin onayından sonra uygulansa olmaz mı? Bir insan cani olabildiği gibi çok iyi bir yalancı da olabilir, gözümüze baka baka dünyanın yalanını inandırıcı buğulu gözlerle bize sıralayabilir. İbrahim Keloğlan gerçekten pişman mı yoksa rol mü yapıyor? Adliyeye gelen yüzlerce hayvan severe aslında nefret mi duyuyor ve bu çok saygın sosyal toplum temsilcilerine duyduğu öfkeyi birkaç ay sonra olaylar unutulduğunda yine çaresiz kedileri hırpalayarak mı atmaya çalışacak? Ortada hepimizin şüphesi var ve kanunlarımızdaki bu uygulama boşlukları şüpheli durumlarda çok tehlikeli olabiliyor. Geçenlerde bir cinayetten beraat etmiş bir zanlı yeniden tutuklandı. Tutuklanmasına yol açan kendi ifadesi saç baş yolduran cinsten. Adam şöyle demiş; “Öldürüyorum, gömüyorum kimse bulamıyor. Türkiye'de bulanı görmedim daha”. Ne diyelim, adam haklı… Polislere kendi ağzıyla öldürüp gömdüğünü söyleyen o sosyopat şu an hapisteyse sırf kendi gevezeliği ve boşboğazlığı yüzünden. Yoksa yasa ve hâkim, bir genç kadını öldürdüğü besbelli olan bir adamı kanunlardaki boşluklar yüzünden serbest bırakmıştı ve adam bir sonraki suçunda gözaltına alınıp bu cümleyle kendini ele verene kadar içimizde serbestçe dolaşmıştı.
İbrahim Keloğlan mutlaka bir süre toplumdan tecrit edilmelidir. Bir insanı tekmeleyerek öldürmekten hiçbir farkı olmadığı eyleminin ne kadar yanlış ne kadar insanlık dışı olduğu yüzüne söylenmelidir. Hayvanlara mama taşıdığını söyleyerek yırtabileceği ufak bir suç değildir onunkisi.
O gün mahkemeye koşan yüzlerce hayvan hakları savunucusuna çok teşekkür ederiz. Yasalar değişecekse onların emeğiyle değişecek.
Bugün bir kediyi tekmeleyerek öldüren…
39
0
18.03.2024
Bugün bir kediyi 6 dakika boyunca tekmeleyerek öldüren kişi yarın fırsat bulduğunda gözünü bile kırpmadan insan öldürebilir. İstanbul’da yılbaşı gecesi bir kediyi asansörde kovalayarak, kaçmaya çalışan zavallı hayvanı sıkıştırarak kafasını tekmeleyen İbrahim Keloğlan hakkında verilen kararda iyi hal indirimi uygulanması kanunların büyük bir boşluğudur. Hayvan hakları savunucusu avukat; hâkimin kendisinin 4 dakika konuşmasına tahammül edemediğini ama bu caninin 6 dakika boyunca bir yavru kediyi tekmelediğini söyledi. Bir insan neden bir kedi yavrusunu 6 dakika boyunca öldüresiye tekmeler? Ortada bir anlık öfke falan olamaz, muhtemelen karşımızda bir sosyopat var. Sosyopat ile psikopat arasındaki olan temel fark sosyopatlardaki vicdan ve empati yoksunluğudur. Yani sosyopatta bu duygular hiç yoktur ve dolayısıyla acı çektirerek herkesi veya her canlıyı öldürebilirler.
Yaptığı eylemin bir canlıya fiziksel acı verdiğini bile bile yaptığı eyleme devam eden sosyopatlar gizli canilerdir, caniler ise toplumun bireylerine daha fazla zarar vermemeleri için tecrit edilmelidir. Hamamböceğini acı çektirerek öldürüyorsa çocuğumuz; kafamızda alarm zilleri çalmalıdır, bu psikopatlık değil sosyopat hastalığının işareti olabilir.
İbrahim Keloğlan gibi bir adam adliyeden elini kolunu sallaya sallaya çıkıp gitmemelidir. Kedi yavrusunun son anlarına ait asansördeki görüntüleri izledikten sonra hiç şüpheye düşmeden söyleyebiliriz ki yakalanmayacağını gözü kestiği her ortamda gözünü........
© Anayurt
visit website
login
who are we?
contact us
qosheapp
Toi Staff
Gideon Levy
Belen Fernandez
Rami G Khouri
Mort Laitner
Donald Low
Ali Fathollah-Nejad
Nikkei Editorial
Michael Kwet
