Fenerbahçe ve Galatasaray yapacağını yine yaptı.

Suçlular fakat sonunda gereğini yaparak gönlümüzü fethettiler.

Altın kafesteki köleler Atamıza olan bağlılığımızı test etmeye çalıştılar.

Heyecan, stres ve takımlar gereğini yapacaklar mı merakından yerimizde duramadık.

Ekonomimiz bozuk olabilir, sanatta kültürde ve sporda yakışan başarılar elde etmemiş, içimizdeki siyasi çekişmelerle günübirlik yaşayabiliriz.

Her türlü siyasi sorunlarla zaman içinde baş edebiliriz.

Eğitimimiz sekteye uğrar, aç kalabiliriz.

Her gün şehitlerimize ağlar, siyasetin uğrattığı zararların altından kalkabiliriz.

Ama varlık ve birliğimizin teminatı ve garantisi olan Atamıza olan saygısızlığa, Türk milletinin kırmızı çizgisine yapılan haksızlığa tahammül edemeyiz.

“Yurtta Barış Dünyada Barış” “Ne Mutlu Türk’üm Diyene” sözlerinden kim rahatsız olur?

Barış istemeyenler, özgür olmayanlar, kişilik ve kimliğini kazanamayanlar, özgür ve zenginmiş gibi görünen ama köle olduklarının farkında bile olmayanlar rahatsız olur.

Uzun bir süredir ekonomik sorunlar içinde olmamızın zararını çekiyoruz. Ama geçecek.

Organizatörler İstiklal Marşımızı okumamıza, bayraklarımızı sallamamıza izin vermişler. Bu açıklama, anlaşma yapan ve yaptıranların normalde bir yerlere götürmesi gerekmez mi?

Kiralanmış bir yerden bahsediyoruz. Nesin ve kimsin ki İstiklal Marşımın okunmasına bayrağımın dalgalanmasına lütfedeceksin.

Bunları söyleyen organizatör ve söyletenlere yazıklar olsun.

İleriyi görememe, olacakları tahmin edememe ve getirilen oyuna düşme diye buna denir.

Olan oldu. Bundan sonrası ve yapılması gerekenler kulüp başkanlarını, spor bakanlığını ve siyaseti ilgilendirmektedir.

Olayın gerçek olup olmadığı öğrenildiği andan itibaren, takımlar yanlışlıkla maça çıksaydı izlenmeme rekoru kırılırdı.

Hatta öyle bir yanlışlık yapılsaydı birçok kişi tuttuğu takımı bile bırakırdı.

Maçın Türkiye’de oynanmamasının gerçek nedeni, ne şartlarda ve nasıl karar alındığı,

Bu durumu neden yaşadığımızı tartışacak zamanı çoktan geçtik.

Günler, haftalar öncesinden tartışıldığı ve hiçbir şekilde karşılık görmediği biliniyordu.

Organize bir iş olup olmadığı ortaya çıkacaktır.

Hedeflenen neydi ve nasıl karşılık buldu zamanla görülecektir.

Birlik, bütünlük, gösteriler harikadır. Esas büyüklük, ekonomik ve bilimdeki gelişmedir.

Türkiye Cumhuriyeti var olduğu, bilimin yolundan yürüdüğü müddetçe Atamızın değeri artacak, haklılığı devleşerek büyüyecektir.

QOSHE - Çatlayan çatlayana… - Feyzullah Aydaş
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Çatlayan çatlayana…

9 0
01.01.2024

Fenerbahçe ve Galatasaray yapacağını yine yaptı.

Suçlular fakat sonunda gereğini yaparak gönlümüzü fethettiler.

Altın kafesteki köleler Atamıza olan bağlılığımızı test etmeye çalıştılar.

Heyecan, stres ve takımlar gereğini yapacaklar mı merakından yerimizde duramadık.

Ekonomimiz bozuk olabilir, sanatta kültürde ve sporda yakışan başarılar elde etmemiş, içimizdeki siyasi çekişmelerle günübirlik yaşayabiliriz.

Her türlü siyasi sorunlarla zaman içinde baş edebiliriz.

Eğitimimiz sekteye uğrar, aç kalabiliriz.

Her gün şehitlerimize ağlar, siyasetin uğrattığı zararların altından kalkabiliriz.

Ama varlık ve birliğimizin teminatı ve garantisi olan Atamıza olan saygısızlığa, Türk milletinin kırmızı çizgisine yapılan haksızlığa tahammül edemeyiz.

“Yurtta Barış Dünyada Barış” “Ne Mutlu Türk’üm Diyene”........

© Anayurt


Get it on Google Play