Sona ermekte olan 2023 yılındaki cumhurbaşkanı ve parlamento seçimlerinde yüzde 70'le Erdoğan'a ve onun Cumhur İttifakı'na destek vermiş olan Belçika'daki Türk vatandaşları daha şimdiden önümüzdeki yıl hem Türkiye'de, hem de Belçika'da yapılacak olan yerel seçimlerin heyecanı içinde...

Her ne kadar 298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri hakkındaki kanunun 94/A maddesinin üçüncü fıkrası yurt dışındaki Türk vatandaşlarının yerel seçimlerde oy vermesine olanak tanımıyor olsa da, özellikle Brüksel'deki Türkiyeli göçmenlerin en büyük grubunu oluşturan Emirdağlı seçmenler Afyonkarahisar'ın bu ilçesinde 31 Mart 2024'te yapılacak oylamaya odaklanmış bulunuyor.

Beş yıl önce yapılan yerel seçimlerde Emirdağ İlçesi'nde CHP'nin yüzde 26,02 oyuna karşılık Cumhur İttifakı partileri oyların, Belçika'da olduğu gibi, yüzde 73,31'ini almış ve AKP'li Serkan Koyuncu belediye başkanı olmuştu.

Önümüzdeki seçimde de aynı sonucu alabilmek Serkan Koyuncu, oy hakkına sahip olmasalar da Belçika'daki hemşerilerinin desteğini sağlamak üzere bu ülkeye sık sık sefer eyliyor. Kendisi, Türkiye'deki seçimlerde Belçika'daki seçmenlerin cumhurbaşkanı adayı Recep Tayyip Erdoğan’a ve Cumhur İttifakı'na oy vermesini sağlamak için özel olarak bu ülkeye gelmiş, 29-30 Nisan 2023 tarihlerinde Brüksel ve Anvers'teki oy verme merkezlerine bizzat giderek kampanya yürütmüştü.

Bu, aynı zamanda, ertesi yıl Türkiye'de yapılacak yerel seçimlerde belediye başkanlığını yeniden kazanmak için Belçika'da yakınları bulunan Emirdağlılara yönelik iyi planlanmış bir seçim yatırımıydı.

Buna karşılık, Brüksel'deki Saint-Josse'un Emirdağlı belediye Başkanı Emir Kır'ın da, önümüzdeki yıl Belçika'da arka arkaya yapılacak genel ve yerel seçimlerde Emirdağlı seçmenlerin kendisine güven tazelemesine ihtiyacı vardı.

Bu amaçla 25 Temmuz 2023'te Emir Kır, beraberinde bir heyetle, Emirdağ Belediye Başkanı Serkan Koyuncu'yu makamında ziyaret ederek Belçika'daki Emirdağlıların kendisine desteğini ve başarı dileklerini iletti.

Türkiye'de yerel seçimlerin yapılmasına fazla zaman kalmadı. Görünüş odur ki, hem Türkiye'de Cumhur İttifakı'nın, hem de Belçika ve Hollanda'daki Emirdağlı göçmenlerin dıştan desteğiyle Serkan Koyuncu Emirdağ belediye başkanlığına yeniden seçilmeyi garantilemiş bulunuyor. Bittabi, Cumhur İttifakı'nın geçen belediye seçimlerinde oyların yüzde 32,88'ini almış bulunan ikinci ortağı MHP son anda bir sürpriz yaparak bir başka aday dayatmazsa...

Belçika'daki durum oldukça farklı... Anayurttaki yerel seçimlerde oy kullanma hakkı olmadığı için ancak dıştan destek verme durumunda olan bu ülkedeki Türkiyeli göçmenler, Belçika'da aynı yıl arka arkaya yapılacak iki seçimde, hem parlamento seçimlerinde, hem de yerel yönetim seçimlerinde oy kullanma hakkına sahip... Hele Belçika vatandaşlığını elde etmişlerse, Belediye Meclisi, Bölge Meclisi, Federal Meclis, Avrupa Parlamentosu için aday olabilir ve de seçilebilir.

Emir Kır, Sosyalist Parti üyesi olarak ilk kez 2000 yılında Saint Josse Belediye Başkan Yardımcısı olmuş, 2004'te Brüksel bölge seçimlerinin ardından Brüksel Bölge Hükümeti'nde devlet bakanlığını üstlenmiş, 2012 yerel seçimlerinde de en yüksek oyu alarak 2013'te Saint-Josse belediye başkanı olmuştu. On yıldır bu makamda bulunan Kır, aynı zamanda 2014 genel seçimlerinden beri Belçika Federal Parlamentosu'nda milletvekili olarak yer alıyor.

2019 yılında iki MHP'liyi makamında kabul ettiği gerekçesiyle Sosyalist Parti'den ihraç edilen, bu yüzden hem milletvekilliğini, hem de Saint-Josse belediye başkanlığını "bağımsız" olarak sürdüren Emir Kır'ın önümüzdeki yıl yapılacak yerel ve federal seçimlere hangi partinin etiketiyle katılacağı konusunda çeşitli tahminler yapılıyor.

BELÇİKA’DA İKİ SEÇİM ÖNCESİNİN SİYASAL MERCATO’LARI

Daha önce de yazmıştım... Önümüzdeki seçimde Türkiyeli ve Müslüman ülkeler çıkışlı olan seçmenlerin oylarını alabilmek amacıyla Belçika partileri şimdiden "Siyasal Mercato"ya, yani aday transferi pazarlıklarına başlamış bulunuyor.

Bu konuda sayısal bir anımsatma... Aday transferi pazarlıklarının en erken başkent Brüksel bölgesinde başlaması, bu bölgenin Belçika'da en yoğun Müslüman nüfusu barındırıyor olmasından kaynaklanıyor. Sosyolog Jan Hewrtogen'ın verilerine göre Müslüman ülkeler çıkışlı olanlar Valon bölgesinde yüzde 4,9, Flaman bölgesinde yüzde 5,1 iken Brüksel bölgesinde bu oran yüzde 23,6'yı buluyor.

Brüksel bölgesi içinde de Müslüman ülkeler çıkışlı olanlar Saint-Josse'da nüfusun yüzde 45'ini, Molenbeek'te yüzde 41.2'sini, Schaeerbeek'te yüzde 37,3'ünü, Anderlecht'te yüzde 30,2'sini, Brüksel anakent belediyesinde ise yüzde 31'ini oluşturuyor.

İşte bu nedenledir ki, mezbahalık hayvanların uyuşturmaksızın kesilmesi Valon ve Flaman bölgelerinde yasaklandığı halde, Brüksel Bölge Parlamentosu'nda 17 Haziran 2022'de yapılan oylamada, Belçika Diyanet Vakfı ve Belçika İslam Koordinasyon Kurulu'nun dayatmasına uygun olarak kabul edilmemişti. Yasaklama önerisi 38 lehte, 8 çekimser oya karşılık 42 oyla reddedilmişti.

Bu oylamanın ibret verici yönü, Flaman ve Valon bölgelerinde bu yasaklamaya istisnasız kabul oyu vermiş olan sol ve çevreci partilerin Brüksel bölgesinde 180 derecelik bir dönüş yapmaları, Sosyalist Partilerin (PS ve VOORUIT) 19 milletvekilinden 16'sının, Belçika İşçi Partisi'nin (PTB ve PVDA) 11 milletvekilinden tümünün, Yeşiller'in (ECOLO ve-GROEN) 19 milletvekilinden 9'unun red oyu kullanmış olmalarıydı.

Yine 2022'nin Eylül ayında, Molenbeek Belediyesi'ndeki görevlilerin kamuya açık servislerde dinsel aidiyeti vurgulayan kıyafetle, dolayısıyla da Müslüman kadınların tesettürle çalışmalarını yasaklayan iç yönetmelik maddesinin kaldırılması önergesi belediye meclisinde Sosyalist Parti (PS)‘nin ve Ecolo’nun oylarıyla onaylanmıştı.

Molenbeek Belediyesi bu konuda geçtiğimiz Temmuz ayında bir adım daha attı... Belediye başkan yardımcılığı görevinden istifa eden bir üyenin yerine Flaman Sosyalist Partisi (Vooruit)'in önerisiyle Belediye Meclisi'nin tesettürlü üyesi Saliha Raiss atandı.

Tesettür konusunda geçen hafta da Brüksel'in büyük belediyelerinden Anderlecht'te de bir siyasi arbede yaşandı... İktidar ortağı Flaman ve Walon Yeşiller Partisi grubu (Ecolo-Groen) yeni bir sürpriz yaparak Belediye Meclisi'ne kamusal alanlarda ve gişelerde çalışan tüm personele inançlarına göre giyinme, özellikle müslüman kadın personele başörtüsü takma serbestliği tanınmasını öngören bir önerge sundu...

Belçika İşçi Partisi (PTB) tarafından da desteklenen önerge, Belediye Meclisi'nin muhalif üyelerine kabul oyu kullanmaları için sosyal medyada tehdit mesajları gönderilmesi üzerine şimdilik kesin bir sonuca bağlanamadı ve bu konuda Brüksel Bölge Meclisi'nin alacağı tavrın beklenmesi kararlaştırıldı.

La Libre Belgique gazetesinin karikatüristi duBus, gişelerde giyime tam serbestlik tanındığında, tesettürlü kadınların yanı sıra farklı inanç ve tercihleri olanların da aynı hakkı kullanarak belediye hizmetlerine nasıl bir renk katacağını çok güzel resmetti...

İslam'da iki tarihsel dönüm noktası arasındaki süreye "fetret" denir... Avrupa başkentinde de tesettür konusunda şu sırada bir fetret yaşanıyor...

Molenbeek ve Anderlecht tesettür konusunda hangi adımları atarlarsa atsınlar, unutulmasın ki, Belediye yönetiminde tesettürlü bir kadını ilk kez söz ve karar sahibi kılan belediye Schaerbeek'tir... Halen Recep Tayyip Erdoğan'ın kurduğu beşinci hükümette Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı görevine getirilen Mahinur Özdemir, tesettürlü aday olarak önce 2006'da Schaerbeek Belediye Meclisi'ne, ardından da 2009'da Brüksel Bölge Meclisi'ne girmiş bulunuyordu.

2015 yılında Ermeni Soykırımı'nın varlığını tanımayı reddettiği için üyesi bulunduğu Hristiyan parti cdH'dan ihraç edilen Özdemir, 2020'de bir zamanlar nikah şahitliğini de yapmış olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından Türkiye Cumhuriyeti'nin Cezayir büyükelçiliğine tayin edilecek, 2023 seçimlerini AKP'nin kazanmasından sonra da yeni kurulan hükümette bakan olacaktı.

Belçika'ya 17 yıl önce ilk tesettürlü seçilmişi kazandırmış olan ve Brüksel'in en fazla müslüman sakini bulunan (yüzde 37,3) Schaerbeek Belediyesi, iktidar ortağı Ecolo partisinin dayattığı günlük yaşamı zorlaştıran bazı uygulamalara bölge sakinlerinden gelen tepkiler nedeniyle son zamanlarda büyük bir kriz yaşıyor... Öyle ki, muhalefetin oturumlara katılmayı reddetmesi nedeniyle Belediye Meclisi aylardır toplanamıyor, ivedilik taşıyan birçok yaşamsal konuyu karara bağlayamıyor.

NASREDDİN HOCA’MIZIN AVRUPA BAŞKENTİNDE BAŞINA GELENLER

Bizim de tam çeyrek yüzyıldır ikamet ettiğimiz Schaerbeek'te, Türkiyeli olarak bu belediyenin yönetiminden gerçekleştirmesini beklediğimiz son derece masum bir istek var. Ona da bir türlü sıra gelmiyor.

Heykeli Schaerbeek'in çöp yığınına dönüştürülmüş bir sokak köşesinde Belçika yöneticileri tarafından da, Türkiye yöneticileri tarafından da nisyana terkedilmiş, kaderiyle baş başa bırakılmış Nasreddin Hoca'mızın bu utanç verici durumdan kurtarılması.

Türkiye'de Nasreddin Hoca'nın ve de ona atfedilen kalıntıların başına gelmeyen kalmamıştır ama Türkiye'nin yıllardır üye olmaya çalıştığı Avrupa Birliği'nin merkezi Brüksel'de, üstelik de "Türk mahallesi" denilen Schaerbeek'te kendisinin ve de eşeğinin başına gelenler herhalde hepsine fark atar…

Nasreddin Hoca'yı Belçikalılara tanıtmak için ilk atılımı 38 yıl önce biz atmıştık... Yarım yüzyıl önce kurduğumuz İnfo-Türk'ün basın ve yayın çalışmalarının yanı sıra 80'li yılların başlarında Türkiye'nin kültür zenginliğini Avrupa'nın başkentinde tanıtmak amacıyla bir dizi kültürel etkinlik düzenlemiştik.

1982 yılında Brüksel'in dört belediyesinde Karagöz gösterileri ve 1983'te Uluslararası Basın Merkezi'nde göç konulu bir karikatür sergisinin ardından 1985 yılında iki değerli tiyatro insanımız, Işıl Kasapoğlu ve Melih Düzenli, Le Botanique Kültür Merkezi'nde iki gece art arda meddah, gölge oyunu ve kukla teknikleriyle Nasreddin Hoca'mızı Belçikalılara tanıtmışlardı.

O dönemde RTBF'in Türkçe yayınlarını gerçekleştiren dostumuz Nazım Alfatlı da,yaptığı özel bir programla bu gösterileri kamuoyuna yansıtmıştı.

1999 yılında da Güneş Atölyeleri (Ateliers du Soleil)'in 25. kuruluş yıldönümü dolayısıyla Schaerbeek Belediye Sarayı'nda düzenlendiğimiz serginin açılış töreninde o dönemdeki Belediye Başkanı Francis Duriau'ya Nasreddin Hoca'yı eşeğe ters binmiş olarak temsil eden bir biblo hediye etmiştik.

Türk toplumundan da gelen istekleri tatmin etmek için nihayet 2006 yılında Schaerbeek'in Gallait, Vandermeersch ve Rubens caddelerinin kesiştiği noktaya Nasreddin Hoca'nın eşeğe ters binmiş bir heykeli dikildi. Ne var ki üzerinden çok geçmeden Hoca'nın sağ kolu, tesbihi ve de eşeğinin kuyruğu tahrip edildi.

Bu duruma tepki gösteren dostlarımızdan mizah yazarı ve tiyatro yönetmeni Erdinç Utku 2015 yılında Nasreddin Hoca kılığına girip heykelin önünde bir protesto gösterisi düzenleyerek dayanıklı malzemeden yapılacak yeni bir Hoca heykelinin Schaerbeek'in daha merkezi ve güvenli bir yerine dikilmesini istedi.

Kolsuz, tespihsiz ve eşeği kuyruksuz heykel o haliyle yerinde dura dursun, nihayet Belediye seçimlerine iki hafta kala, sırf Türkiye çıkışlı seçmenleri tatmin etmek için 29 Eylül 2018 cumartesi günü Nasreddin Hoca'nın eşeğe ders binişini temsil eden daha küçük boyutta bir heykeli yine Schaerbeek'te Türk esnafın yoğun bulunduğu Chaussée de Haecht üzerinde bir yol kavşağına yerleştirildi.

Ancak Hoca'nın heykelinin bulunduğu yol kavşağı giderek mahalle esnafının akşamları artıklarını tepeleme yığdıkları bir çöplük haline dönüşmeye başladı.

Oysa, çocukluğumuzdan beri en acılı ve hüzünlü zamanlarımızda bile unutulmaz esprileriyle yaşamımıza gülümseme ve umudu katan Nasreddin Hoca, sadece Türkiye’nin değil, çok daha büyük bir coğrafyanın sevdiği ve saydığı tarihsel bir değerdir.

Birleşmiş Milletler ’in UNESCO örgütü, yıllarca önce tam 15 ayrı dilde yayınlanan Le Courrier adlı dergisinde Nasreddin Hoca’nın evrensel değerini belgelemişti:

Nasreddin Hoca’nın çöplükten kurtarılması sadece bizlerin değil, aynı zamanda Avrupa Birliği başkenti Brüksel’i ve de Schaerbeek belediyesini yönetenlerin sorumluluğudur.

Erdinç Utku bu duruma da tepki göstererek bir dizi protesto etkinliği düzenledi, son olarak 6 Ekim Dünya Gülümseme Günü’nde yapılan etkinlikte Nasreddin Hoca anıtının çöplükten kurtarılıp eşekler mahallesi olarak anılan Schaerbeek’in Josaphat Parkı’na taşınmasını önerdi.

Parkın sevimli eşekleri Camille, Gribouille ve Napoleon’u da çok sevindirecek bu öneri Schaerbeek Belediye yönetiminde sürüp giden politik kriz nedeniyle herhalde sonbaharda yapılacak yerel seçimler sonrasına kadar yanıt bulmayacak.

Bu nedenle Erdinç sosyal medyada geçen gün Nasreddin Hoca heykelinin çöp yığınları arasında yeni bir fotoğrafını şöyle paylaşmış:

"An itibariyle Brüksel’deki Nasrettin Hoca heykeli… Dünyanın bütün kameralarını koysan Nasrettin Hoca çöp bekçiliğinden kurtulamayacak. En iyisi hocamı Josaphat Parkı’na kaçırmak... Bir gece organize olalım, vinç vb. Hoca’yı parka taşıyalım. Belçika’nın ilk 'gece kondu heykeli'ne de imza atmış oluruz. Post-modern köye gecekondu heykel yakışır."

Hem de nasıl?

Doğan Özgüden: 1952’den itibaren İzmir’de Ege Güneşi, Sabah Postası, Milliyet, Öncü gazetelerinde çalıştı, 60’larda İstanbul’da Gece Postası ve Akşam Gazetesi genel yayın yönetmenliği yaptı. 1967’den itibaren eşi İnci Tuğsavul, Yaşar Kemal ve Fethi Naci ile birlikte sosyalist Ant Dergisi’ni yayınladı. Gazeteciler Sendikası, Gazeteciler Cemiyeti, Basın Şeref Divanı ve Türkiye İşçi Partisi yönetimlerinde bulundu. 12 Mart 1971 darbesinden sonra Türkiye’den ayrılarak yurt dışında Demokratik Direniş Örgütü, İnfo-Türk Haber Ajansı ve Güneş Atölyeleri, 12 Eylül 1980 darbesinden sonra Demokrasi İçin Birlik örgütü kurucuları arasında yer aldı. Evren Cuntası tarafından 1982’de eşiyle birlikte Türk vatandaşlığından çıkartıldı. 12 Mart rejimine karşı Türkiye Dosyası, 12 Eylül rejimine karşı Kara Kitap adlı İngilizce, Türkiye’deki ve sürgündeki yaşamını ve mücadelelerini anlatan iki ciltlik “Vatansız” Gazeteci ve altı ciltlik Sürgün Yazıları adlı Türkçe ve Fransızca kitapları bulunuyor. Kurulduğu tarihten beri Artı Gerçek'e yazıyor. (https://www.info-turk.be/ozguden-tugsavul-T.htm)

QOSHE - Avrupa başkentinde seçim varyasyonları - Doğan Özgüden
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Avrupa başkentinde seçim varyasyonları

39 3
04.12.2023

Sona ermekte olan 2023 yılındaki cumhurbaşkanı ve parlamento seçimlerinde yüzde 70'le Erdoğan'a ve onun Cumhur İttifakı'na destek vermiş olan Belçika'daki Türk vatandaşları daha şimdiden önümüzdeki yıl hem Türkiye'de, hem de Belçika'da yapılacak olan yerel seçimlerin heyecanı içinde...

Her ne kadar 298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri hakkındaki kanunun 94/A maddesinin üçüncü fıkrası yurt dışındaki Türk vatandaşlarının yerel seçimlerde oy vermesine olanak tanımıyor olsa da, özellikle Brüksel'deki Türkiyeli göçmenlerin en büyük grubunu oluşturan Emirdağlı seçmenler Afyonkarahisar'ın bu ilçesinde 31 Mart 2024'te yapılacak oylamaya odaklanmış bulunuyor.

Beş yıl önce yapılan yerel seçimlerde Emirdağ İlçesi'nde CHP'nin yüzde 26,02 oyuna karşılık Cumhur İttifakı partileri oyların, Belçika'da olduğu gibi, yüzde 73,31'ini almış ve AKP'li Serkan Koyuncu belediye başkanı olmuştu.

Önümüzdeki seçimde de aynı sonucu alabilmek Serkan Koyuncu, oy hakkına sahip olmasalar da Belçika'daki hemşerilerinin desteğini sağlamak üzere bu ülkeye sık sık sefer eyliyor. Kendisi, Türkiye'deki seçimlerde Belçika'daki seçmenlerin cumhurbaşkanı adayı Recep Tayyip Erdoğan’a ve Cumhur İttifakı'na oy vermesini sağlamak için özel olarak bu ülkeye gelmiş, 29-30 Nisan 2023 tarihlerinde Brüksel ve Anvers'teki oy verme merkezlerine bizzat giderek kampanya yürütmüştü.

Bu, aynı zamanda, ertesi yıl Türkiye'de yapılacak yerel seçimlerde belediye başkanlığını yeniden kazanmak için Belçika'da yakınları bulunan Emirdağlılara yönelik iyi planlanmış bir seçim yatırımıydı.

Buna karşılık, Brüksel'deki Saint-Josse'un Emirdağlı belediye Başkanı Emir Kır'ın da, önümüzdeki yıl Belçika'da arka arkaya yapılacak genel ve yerel seçimlerde Emirdağlı seçmenlerin kendisine güven tazelemesine ihtiyacı vardı.

Bu amaçla 25 Temmuz 2023'te Emir Kır, beraberinde bir heyetle, Emirdağ Belediye Başkanı Serkan Koyuncu'yu makamında ziyaret ederek Belçika'daki Emirdağlıların kendisine desteğini ve başarı dileklerini iletti.

Türkiye'de yerel seçimlerin yapılmasına fazla zaman kalmadı. Görünüş odur ki, hem Türkiye'de Cumhur İttifakı'nın, hem de Belçika ve Hollanda'daki Emirdağlı göçmenlerin dıştan desteğiyle Serkan Koyuncu Emirdağ belediye başkanlığına yeniden seçilmeyi garantilemiş bulunuyor. Bittabi, Cumhur İttifakı'nın geçen belediye seçimlerinde oyların yüzde 32,88'ini almış bulunan ikinci ortağı MHP son anda bir sürpriz yaparak bir başka aday dayatmazsa...

Belçika'daki durum oldukça farklı... Anayurttaki yerel seçimlerde oy kullanma hakkı olmadığı için ancak dıştan destek verme durumunda olan bu ülkedeki Türkiyeli göçmenler, Belçika'da aynı yıl arka arkaya yapılacak iki seçimde, hem parlamento seçimlerinde, hem de yerel yönetim seçimlerinde oy kullanma hakkına sahip... Hele Belçika vatandaşlığını elde etmişlerse, Belediye Meclisi, Bölge Meclisi, Federal Meclis, Avrupa Parlamentosu için aday olabilir ve de seçilebilir.

Emir Kır, Sosyalist Parti üyesi olarak ilk kez 2000 yılında Saint Josse Belediye Başkan Yardımcısı olmuş, 2004'te Brüksel bölge seçimlerinin ardından Brüksel Bölge Hükümeti'nde devlet bakanlığını üstlenmiş, 2012 yerel seçimlerinde de en yüksek oyu alarak 2013'te Saint-Josse belediye başkanı olmuştu. On yıldır bu makamda bulunan Kır, aynı zamanda 2014 genel seçimlerinden beri Belçika Federal Parlamentosu'nda milletvekili olarak yer alıyor.

2019 yılında iki MHP'liyi makamında kabul ettiği gerekçesiyle Sosyalist Parti'den ihraç edilen, bu yüzden hem milletvekilliğini, hem de Saint-Josse belediye başkanlığını "bağımsız" olarak sürdüren Emir Kır'ın önümüzdeki yıl yapılacak yerel ve federal seçimlere hangi partinin etiketiyle katılacağı konusunda çeşitli tahminler yapılıyor.

BELÇİKA’DA İKİ SEÇİM ÖNCESİNİN SİYASAL MERCATO’LARI

Daha önce de yazmıştım... Önümüzdeki seçimde Türkiyeli ve Müslüman ülkeler çıkışlı olan seçmenlerin oylarını alabilmek amacıyla Belçika partileri şimdiden "Siyasal Mercato"ya, yani aday transferi pazarlıklarına başlamış bulunuyor.

Bu konuda sayısal bir anımsatma... Aday transferi pazarlıklarının en erken başkent Brüksel bölgesinde başlaması, bu bölgenin Belçika'da en yoğun Müslüman nüfusu barındırıyor olmasından kaynaklanıyor. Sosyolog Jan Hewrtogen'ın verilerine göre Müslüman ülkeler çıkışlı olanlar Valon bölgesinde yüzde 4,9, Flaman bölgesinde yüzde 5,1 iken Brüksel bölgesinde bu oran yüzde 23,6'yı buluyor.

Brüksel bölgesi içinde de Müslüman ülkeler çıkışlı olanlar Saint-Josse'da nüfusun yüzde 45'ini, Molenbeek'te yüzde 41.2'sini, Schaeerbeek'te yüzde 37,3'ünü, Anderlecht'te yüzde 30,2'sini, Brüksel anakent belediyesinde ise yüzde 31'ini oluşturuyor.

İşte bu nedenledir ki, mezbahalık hayvanların uyuşturmaksızın kesilmesi Valon ve Flaman bölgelerinde yasaklandığı halde,........

© Artı Gerçek


Get it on Google Play