Ben fakülte ikinci sınıfı öğrencisi iken 12 Eylül 1963 tarihinde Ankara'da Türkiye ile Avrupa Ekonomik Topluluğu (AET) arasında Gümrük Birliği Antlaşması imzalandı. O dönemde 27. Hükümette Başbakanlık görevini saygın devlet adamı İsmet İnönü yürütmekteydi. Antlaşmaya göre belirli bir uyum sürecinden sonra Türkiye topluluğa tam üye olacaktı.

Aradan 60 yıl geçti. O zaman mevcut olmayan; Sovyetler Birliği, Çekoslovakya ve Yugoslavya'nın parçalanmasıyla oluşan irili ufaklı devletler bile AB'ye katıldılar. Avrupa Topluluğu, Ortak Pazar, Avrupa Birliği olarak defalarca adı ve üye sayısı değişen birliğe biz tam üye olamadık.

İngiltere'nin ayrılmasıyla üye devletlerin sayısı 27'e inmiştir. Bunlar; Avusturya, Belçika, Bulgaristan, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY), Çekya, Danimarka, Estonya, Finlandiya, Fransa, Almanya, Yunanistan, Macaristan, İrlanda, İtalya, Letonya, Litvanya, Lüksemburg, Malta, Hollanda, Polonya, Portekiz, Romanya, Slovakya, Slovenya, İspanya, İsveç ve Hırvatistan’dır. Yeni kurulan Kuzey Makedonya, Karadağ ve Sırbistan yanında Türkiye, 60 yıldan beri aday ülke durumundadır.

Daha dün denilecek kadar yakın tarihte boğaz boğaza gelmiş ülkelerdir bunlar. İkinci Dünya Savaşını sonlandıran bir barış antlaşması bile imzalanmamıştır. Polonya, Bulgaristan, Macaristan, Çekya, Slovakya demirperde gerisinde olan sosyalist ülkelerdi. İngiltere, İsveç, Hollanda, Belçika, Danimarka krallıkla yönetilmektedir. Hepsi Hristiyan olmakla birlikte Katolik, Ortodoks, Protestan, Evangelist diye çeşitli ayrımlar vardır. Gelişmişlik ve gelir düzeyleri farklıdır. Ülkeler arasında ayrılıklar benzerliklerden çoktur. Ekonomik nedenlerle bir araya gelmiş yapay bir oluşumdur. Bunların paradan gayri bir ülkü etrafında birleşip, tasada ve kıvançta ortak olmaları söz konusu değildir. Ordusu olmadığı için yaptırım gücü de yoktur. NATO aracılığı ile ABD'nin denetimi altındadır.

Avrupa Birliği Başkenti Brüksel olan, 12 yıldızlı mavi bayrağı, Euro denen parası, merkez bankası, seçimi, seçmeni, parlamentosu, hükümeti, mahkemesi, kadük olmuş Anayasası, yasaları, tüzüğü olan bir çatı devlettir. Ülkeler birlik organlarında nüfuslarıyla orantılı olarak temsil edilirler. Almanya ve Fransa başta olmak üzere nispeten kalabalık ülkelerin baskın bir durumu vardır. Üye ülkeler AB'nin ortak politikalarına ve alınan kararlara uymak zorundadır.

Tek başına İsveç'in NATO'ya alınması ve Ukrayna konusundan farklı çizgi izlemeye çalıştığı için diğer bütün üyelerin Macaristan'a ekonomik yaptırımlar uygulamaya hazırlandığı basına yansımaktadır.

“Polonya Tarım Bakanı Ukranya sınırını kapatan çiftçilerle görüşme yapmıştır. Çiftçilerin ürettiği mısıra 1 milyar Ziloti (250 Milyon dolar) destek vermeyi, tarımsal vergileri azaltmayı ve ucuz kredi vermeyi vadetmiş ve uzlaşmışlardır. Bu isteklerle ilgili yasal süreçler tamamlandıktan sonra Avrupa Birliği'nin onayına sunulacaktır.” (Bkz.2). Büyük olasılıkla bu onay verilmeyecek ve çiftçiler uzunca bir süre sonra kandırıldıklarını farkına varacaktır. Egemenliği Brüksel'e devreden ülkede bakan ve hükümet istese bile çiftçisine destek veremez.

Avrupa Birliği ülkelerinin yüzölçümü ve nüfuslarına ilişkin 2023 yılı verilerini aynı kaynaktan (Bkz.1) derleyerek yapmış olduğum analizin sonuçları aşağıda sunulmuştur.

2022 yılında 85 milyonu aşan nüfusu ile Türkiye AB'nin en kalabalık ülkesi olan Almanya'yı geçmiştir. Türkiye yüzölçümü ve nüfusa göre sıralanmış 16 Avrupa Birliği ülkesinin toplamından büyüktür. Türkiye'nin nüfusu AB ülkelerinin 451 milyon olan toplam nüfusunun %19'u kadardır. AB ülkelerinden 14'ünün nüfusu İstanbul'un nüfusundan azdır. 30 büyük şehrin en küçüğünün nüfusu Malta ve Lüksemburg'dan daha fazladır. Türkiye'de, nüfusu bu iki ülkeden fazla olan 12 ilçe vardır.

Türkiye'nin 784 bin kilometrekare olan yüzölçümü, AB ülkelerinin 4,2 milyon km2’lik toplam yüzölçümünün %18,5'idir. 41 bin km2 olan Konya ilimiz; Malta, Lüksemburg, Güney Kıbrıs ve Slovenya'nın toplamından ve Belçika'dan daha büyük olup, Hollanda'nın yüzölçümüne yakındır. En küçük ilimiz olan Yalova, Malta'nın iki buçuk katı alana sahiptir.

Ömrümüz boyunca AB'ye karşı çıktık. Olmaz dedik, almazlar dedik. Dürüst olan AB yöneticileri de almayacağız, dediler. Gümrük Birliğine girip çok zarar gördük. Hâlâ Avrupa Birliği'ne girme hayali ile oyalananlara hatırlatmak isteriz. Alamazlar. Bizim onurlu yerimiz yükselen Asya'dadır.

Kaynaklar:
(1) https://www.cia.gov/the-world-factbook/
(2) https://apnews.com/article/poland-ukraine-border-farmers-protest-agreement-blockade-5ed153e9616e5781268a6d9d445252bb

QOSHE - Aşırı büyük - Cengiz Çakır
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Aşırı büyük

17 1
06.02.2024

Ben fakülte ikinci sınıfı öğrencisi iken 12 Eylül 1963 tarihinde Ankara'da Türkiye ile Avrupa Ekonomik Topluluğu (AET) arasında Gümrük Birliği Antlaşması imzalandı. O dönemde 27. Hükümette Başbakanlık görevini saygın devlet adamı İsmet İnönü yürütmekteydi. Antlaşmaya göre belirli bir uyum sürecinden sonra Türkiye topluluğa tam üye olacaktı.

Aradan 60 yıl geçti. O zaman mevcut olmayan; Sovyetler Birliği, Çekoslovakya ve Yugoslavya'nın parçalanmasıyla oluşan irili ufaklı devletler bile AB'ye katıldılar. Avrupa Topluluğu, Ortak Pazar, Avrupa Birliği olarak defalarca adı ve üye sayısı değişen birliğe biz tam üye olamadık.

İngiltere'nin ayrılmasıyla üye devletlerin sayısı 27'e inmiştir. Bunlar; Avusturya, Belçika, Bulgaristan, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY), Çekya, Danimarka, Estonya, Finlandiya, Fransa, Almanya, Yunanistan, Macaristan, İrlanda, İtalya, Letonya, Litvanya, Lüksemburg, Malta, Hollanda, Polonya, Portekiz, Romanya, Slovakya, Slovenya, İspanya, İsveç ve Hırvatistan’dır. Yeni kurulan Kuzey Makedonya, Karadağ ve Sırbistan yanında Türkiye, 60 yıldan beri aday ülke durumundadır.

Daha dün denilecek kadar yakın tarihte boğaz boğaza gelmiş ülkelerdir bunlar. İkinci Dünya Savaşını sonlandıran bir barış antlaşması bile imzalanmamıştır. Polonya, Bulgaristan, Macaristan, Çekya, Slovakya demirperde gerisinde olan sosyalist ülkelerdi. İngiltere, İsveç, Hollanda, Belçika, Danimarka krallıkla yönetilmektedir. Hepsi Hristiyan olmakla birlikte Katolik, Ortodoks, Protestan, Evangelist diye çeşitli ayrımlar vardır. Gelişmişlik ve........

© Aydınlık


Get it on Google Play