Bu yazıda 1981 yılında İzmir'de yapılan 2. İktisat Kongresi'ne sunulan Tarım Tebliğleri adlı yayından faydalanılmıştır (Bkz.1). 1980 yılındaki neoliberal ekonomiye geçiş aşamasına kadar olan dönemde bütün hükümetler tarıma önemli ölçüde destek vermiştir. Destekler çoğu kez seçili ürünlere taban fiyatı vererek devlet adına alım yapma şeklinde olmuştur. Desteklenecek ürünlerin ve destek miktarının belirlenmesi, siyasal eğilimlerden etkilense de belirli ölçütlere dayanmıştır.

Devletin bütün tarım ürünlerini destekleme olanağı yoktur. Ancak belirli ürünler için destekleme alımı yapılabilir. Desteklenecek ürünlerin seçiminde esas alınan ölçütler aşağıda sıralanmıştır. Desteklenecek ürün:

Büyük bir üretici kitlesi tarafından üretilmeli

Ülke ekonomisinde önemli yeri olmalı

Ürünün tamamı veya önemli bir kısmı piyasaya arz edilmeli

Üretilen ürün geniş çapta piyasaya arz edildiğinden spekülasyona elverişli nitelik arz etmeli

Ürün, ülkenin önemli bir dışsatım veya tüketim malı olmalıdır

Yerli sanayinin önemli bir hammaddesi olmalı veya buna aday olmalıdır

Ürün, fiyat dalgalanmalarına neden olabilecek dönemsellik (periyodisite) göstermelidir

Ürün belli bir bölgede yetişmekte ise o bölge halkının fiyat dalgalanmalarından etkilenme olasılığı bulunmalıdır

Ürün taşımaya, depolamaya ve stoklamaya elverişli olmalıdır.

Fiyat dalgalanmalarına neden olabilecek dönemsellik (periyodisite) konusuna örnek olarak zeytin ve zeytinyağı üretimi verilebilir. Halk arasında verimdeki dalgalanmaya göre “var yılı” ve ” yok yılı” diye adlandırılan dönemler vardır. Periyodisite zeytin bitkisinin bir özelliğidir. Zeytin hasadının sırıkla vurarak yapılması sırasında ağaçların zedelenmesi ertesi yıl verimin düşmesine neden olarak dalgalanmayı artırır. Arzı düzene koymak için var yılındaki üretimin bir kısmını stoklayıp ertesi yılda piyasaya sürerek pazarda istikrar sağlanmış olur.

Fındık ve çay gibi ürünler Karadeniz bölgesine özgüdür. Çok büyük bir halk kesimi bu iki ürün sayesinde geçimini sağlamaktadır. Aşırı fiyat dalgalanmalarının olumsuz etkilerini önlemek için bu ürünlerden destekleme alımları yapılmıştır.

Ayçiçeği, yerfıstığı, soya ve kolza gibi ürünler yağ açığını kapatmak üzere teşvik edilmiş ise de ayçiçeği dışındakiler de başarı sağlanamamıştır.

Yukarıdaki özellikleri taşıyan ürünlerin başında buğday gelmektedir. Türkiye'de 7,1 milyon hektar alanda buğday ekilmekte olup bu alan Hollanda ile Belçika'nın yüzölçümü toplamına eşittir. 1990'lı yıllarda 9,8 milyon hektar buğday ekilmekteydi. 1933 yılından itibaren Ziraat Bankası, 1938 yılından sonra da Toprak Mahsulleri Ofisi tarafından devamlı şekilde buğday destekleme alımları yapılmıştır.

1980 yılına kadar görevlendirilen Destekleyici Kurumlar ve Desteklenen Ürünler

Kamu kuruluşları
TOPRAK MAHSULLERİ OFİSİ (TMO): Tahıllar (buğday, arpa, çavdar, yulaf), çeltik, Afyon (haşhaş kapsülü), soya, nohut, patates, mısır
ÇAYKUR: Çay yaprağı TEKEL GENEL MÜDÜRLÜĞÜ: Tütün TÜRKİYE ŞEKER FABRİKALARI A.Ş. (TŞFAŞ): Şekerpancarı
ET ve BALIK KURUMU (EBK): Canlı Hayvan
TÜRKİYE SÜT ENDÜSTRİSİ KURUMU (TSEK): Çiğ süt Tarım Satış Kooperatifi Birlikleri tarafından desteklenen ürünler TARİŞ: Pamuk, zeytinyağı, çekirdeksiz kuru üzüm, kuru incir
FİSKOBİRLİK: Fındık TRAKYA BİRLİK: Ayçiçeği, kolza
GÜNEYDOĞU BİRLİK: Antep fıstığı, fasulye, mercimek, kırmızı biber, zeytinyağı, çekirdekli kuru üzüm
FİSKOBİRLİK: Fındık
YERFİSKO BİRLİK: Yer fıstığı
TİFTİK ve YAPAĞI TSK: Tiftik, yapağı
KOZABİRLİK: İpek böceği kozası
GÜLKOBİRLİK: Gül yaprağı
ANTBİRLİK – ÇUKOBİRLİK: Pamuk

Tekel İdaresi tütünün, Türkiye Şeker Fabrikaları Anonim Şirketi şekerpancarının alıcısı olan kamu kuruluşlarıydı. Halkın temel ihtiyaçları olan un, şeker ve pamuklu dokumayı kapsayan “üç beyazlar politikası” ile temel ihtiyaçlar güvence altına alınmıştır. Başlıca dış satım ürünleri olan çekirdeksiz kuru üzüm, kuru incir, pamuk ve zeytinyağı fiyatlarını düzenleme görevi TARİŞ'e verilmiştir.
Desteklenen bitkisel ve hayvansal ürünlerin sayısı 30 kadardır. 1980 sonrasında tarıma yapılan destekler azalmış, destek yapan kuruluşlar ya kapatılmış ya da işlevlerini yapamaz hale gelmiştir.
Turunçgiller, elma, kiraz, yaş üzüm, karpuz-kavun, taze yazlık ve kışlık sebzeler, kuru soğan, ceviz, kestane, yumurta, tavuk eti, balık eti, bal gibi önemli ürünler destekleme alımı kapsamına girmemiştir.
Bu ve benzeri ürünlerin fiyat istikrarını sağlama için satın alınması beklenmemelidir. Üretimi ve pazarlamayı yönetecek güçlü kooperatifler oluşturarak soruna çözüm bulunabilir.
(1) Tunçel D. Yurdun, Akın A. Yıldız, “Tarımda Destekleme Politikası” 2. Türkiye İktisat Kongresi, Tarım Komisyonu Tebliğleri, İzmir, 1981, s. 229-253.

QOSHE - Boş yere beklemeyin - Cengiz Çakır
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Boş yere beklemeyin

15 0
09.01.2024

Bu yazıda 1981 yılında İzmir'de yapılan 2. İktisat Kongresi'ne sunulan Tarım Tebliğleri adlı yayından faydalanılmıştır (Bkz.1). 1980 yılındaki neoliberal ekonomiye geçiş aşamasına kadar olan dönemde bütün hükümetler tarıma önemli ölçüde destek vermiştir. Destekler çoğu kez seçili ürünlere taban fiyatı vererek devlet adına alım yapma şeklinde olmuştur. Desteklenecek ürünlerin ve destek miktarının belirlenmesi, siyasal eğilimlerden etkilense de belirli ölçütlere dayanmıştır.

Devletin bütün tarım ürünlerini destekleme olanağı yoktur. Ancak belirli ürünler için destekleme alımı yapılabilir. Desteklenecek ürünlerin seçiminde esas alınan ölçütler aşağıda sıralanmıştır. Desteklenecek ürün:

Büyük bir üretici kitlesi tarafından üretilmeli

Ülke ekonomisinde önemli yeri olmalı

Ürünün tamamı veya önemli bir kısmı piyasaya arz edilmeli

Üretilen ürün geniş çapta piyasaya arz edildiğinden spekülasyona elverişli nitelik arz etmeli

Ürün, ülkenin önemli bir dışsatım veya tüketim malı olmalıdır

Yerli sanayinin önemli bir hammaddesi olmalı veya buna aday olmalıdır

Ürün, fiyat dalgalanmalarına neden olabilecek dönemsellik (periyodisite) göstermelidir

Ürün belli bir bölgede yetişmekte ise o bölge halkının fiyat dalgalanmalarından etkilenme olasılığı bulunmalıdır

Ürün taşımaya, depolamaya ve stoklamaya elverişli olmalıdır.

Fiyat dalgalanmalarına neden olabilecek dönemsellik (periyodisite) konusuna örnek olarak zeytin ve zeytinyağı üretimi verilebilir. Halk arasında verimdeki dalgalanmaya göre “var yılı” ve ” yok yılı” diye adlandırılan dönemler........

© Aydınlık


Get it on Google Play