Bugün 1 Mart.
Türkiye’nin tarihi günlerinden biri.
“1 Mart Tezkeresi”nin reddinin 21. yılı.
Unutanlar için kısaca özetliyeyim:
Her şey adım adım gelmişti.
ABD Irak’a saldırı hazırlığına başlamıştı.
Türkiye de işgale ortak edilmeliydi.
ABD Orduları Türkiye’ye konuşlanacak…
Türkiye’den de Irak’a girilecekti.
Aslında buna pek ihtiyacı yoktu.
36. paralelin üstüne çoktan yerleşmişti.
Ama, amaç başkaydı.
Türkiye de savaşa sokulacaktı.
“Ya benimlesin ya düşmanım” baskısı yapıldı.
Bu yolla “3 İsrail” planı uygulanacaktı.
Bir taşla birkaç kuş vurma hesabı içindelerdi.

Bülent Ecevit başbakandı.
ABD’nin Irak işgaline direniyordu.
O zaman ikna(!) edilmeliydi.
İkna olmazsa gereği yapılmalıydı.
Önce 2001 krizi çıkarıldı.
Ekonomimiz alabora edildi.
Arkasından dayatmalar geldi.
ABD, Hazinemizin başına Kemal Derviş’i atadı.
Derviş Hükümeti dinlemiyordu.
ABD’nin istediklerini gerçekleştiriyordu.
Amerika’ya gidiyor, günlerce kayboluyordu.
Ecevit bile kendisine ulaşamıyordu.
Yıllar sonra bunu itiraf etti.

Bu arada bir sıkıntı vardı.
Türkiye’nin yakın çevresinde savaş an meselesiydi.
Genelkurmay Başkanı Hüseyin Kıvrıkoğlu’nun görev süresi doluyordu.
Ecevit yaklaşan savaşı işaret etti.
Kıvrıkoğlu’nun görev süresinin uzatılmasını istiyordu.
Amerika Kıvrıkoğlu’na karşıydı.
Hemen devreye girdi.
Kumpaslara başladı.
Meşhur Tuncay Güney’in itirafları…
FETÖ’nün Ergenekon tertibinin ana materyali.
Aslında bu nedenle gündeme gelmişti.
İtiraflar dosya haline getirildi.
Cumhurbaşkanı Necdet Sezer’e…
Başbakan Yardımcıları M.Yılmaz’a, Bahçeli’ye sunuldu.
Kıvrıkoğlu aleyhine kampanya başlatıldı.
Görev süresinin uzatılması engellendi.

Gün yaklaşıyordu.
Ecevit ABD’nin taleplerini kabul etmiyordu.
Hemen B planına geçildi.
Kemal Derviş Londra’da konuştu.
“Türkiye’ye yeni bir senaryo lazım.”
Erken seçim işaretiydi.
ABD de hazırlıklara çoktan başlamıştı.
Ecevit’in DSP’si parça parça edildi.
Yeni bir parti kurulmuş, önemli mesafe alınmıştı.
Abdullah Gül Amerika’da mesai yapıyordu.
Erbakan yakın çevresine onun için;
“İçimizdeki ABD’nin adamıydı” diyordu.
AK Parti yeni döneme hazırdı.
Türkiye hızla seçime sürüklendi.

2003 seçimleri yapıldı.
Büyük bir siyasi mühendislik gerçekleştirildi.
Genç Parti devreye sokuldu.
İktidardaki koalisyon partileri ağır yenilgi aldı.
Hepsi küçük farklarla Meclis dışında kaldı.
Bütün hesaplar tutmuştu.
İki Partili Meclis oluştu.
AK Parti yüzde 34 oyla çoğunluğu sağladı.
Hemen hükümeti kurdular.
İlk yaptıkları iş 1 Mart Tezkeresi oldu.
ABD çok emindi.
Tezkere Meclis’ten kesin geçerdi.
Çok aceleci davrandılar.
Tezkere’nin görüşülmesi bile beklenmedi.
Gemiler limanlarımıza yanaştı.
Mardin’e kadar bölgeye yerleşmeye başladılar.

AK Parti’de de gerilim yüksekti.
Çok sayıda milletvekili rahatsızdı.
Vatan Partisi’nin (İşçi Partisi) mücadelesi.
Deniz Baykal ve CHP’nin yoğun tavrı…
AK Parti’den itiraz edenler…
1 Mart’ta Tezkere Meclis’te reddedildi.
Türkiye nefes aldı, dünyada itibarımız arttı.

Peki tezkere geçseydi ne olurdu?
En önemlisini söyleyeyim:
“65 bin civarında ABD askeri…
Güneydoğu’da kalacaktı.
Irak’ta, Suriye’deki gibi…
PKK’ya kalkan olacaklardı.
2011 Suriye operasyonu…
ABD’nin istediği şekilde seyredecekti.
Irak ve Suriye’nin bölünmesi kolaylaşacaktı.
Tezkere’nin reddinin sonuçları…
Sadece bunlar bile yetmez mi?”

NOT: 1 Mart Tezkeresine “Hayır” oyu veren 22. Dönem milletvekilleri ile her yıl olduğu gibi bu akşam da Anadolu Kulübü’nde buluşup o günü anacağız.

QOSHE - Ya 1 Mart Tezkeresi geçseydi! - İsmet Özçelik
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Ya 1 Mart Tezkeresi geçseydi!

99 27
01.03.2024

Bugün 1 Mart.
Türkiye’nin tarihi günlerinden biri.
“1 Mart Tezkeresi”nin reddinin 21. yılı.
Unutanlar için kısaca özetliyeyim:
Her şey adım adım gelmişti.
ABD Irak’a saldırı hazırlığına başlamıştı.
Türkiye de işgale ortak edilmeliydi.
ABD Orduları Türkiye’ye konuşlanacak…
Türkiye’den de Irak’a girilecekti.
Aslında buna pek ihtiyacı yoktu.
36. paralelin üstüne çoktan yerleşmişti.
Ama, amaç başkaydı.
Türkiye de savaşa sokulacaktı.
“Ya benimlesin ya düşmanım” baskısı yapıldı.
Bu yolla “3 İsrail” planı uygulanacaktı.
Bir taşla birkaç kuş vurma hesabı içindelerdi.

Bülent Ecevit başbakandı.
ABD’nin Irak işgaline direniyordu.
O zaman ikna(!) edilmeliydi.
İkna olmazsa gereği yapılmalıydı.
Önce 2001 krizi çıkarıldı.
Ekonomimiz alabora edildi.
Arkasından dayatmalar geldi.
ABD, Hazinemizin başına Kemal Derviş’i atadı.
Derviş Hükümeti dinlemiyordu.
ABD’nin istediklerini gerçekleştiriyordu.
Amerika’ya gidiyor, günlerce kayboluyordu.
Ecevit bile kendisine ulaşamıyordu.
Yıllar sonra bunu itiraf etti.

Bu arada bir sıkıntı vardı.
Türkiye’nin yakın çevresinde savaş an meselesiydi.
Genelkurmay Başkanı Hüseyin Kıvrıkoğlu’nun görev süresi........

© Aydınlık


Get it on Google Play