Biri 1905, diğeri 1907 yılında kurulmuş, üstelik milyonlarca taraftarı olan iki kulüp arasında bir süredir devam eden demeç savaşı hafta sonunda “karanlık eller”, “utanmazlar” türünden söylemlere inmişti. Sosyal medyada etkileşim kovalayan iletişimcilerin işi diyeceğiz, ancak başkanların onayını almadan böyle bir şey yapacaklarını da sanmıyoruz.

Futbolla ilgili tartışmalarda bir sonuca varmak mümkün değil, çünkü herkesin doğrusunu kalplerindeki renkler belirliyor. Hangi takımın hakem hatalarından daha çok etkilendiği, hangisinin en az zarar gördüğü, hatta faydalandığı konusunda farklı takım taraftarlarının birbirlerini ikna etmesi imkansız. Ancak Galatasaray Başkanı Dursun Özbek’in açıklamalarıyla işin boyutu değişti. Konuyu sporun dışına taşıyan Özbek, yaşanan süreçle ilgili olarak, "Galatasaray, birçok cephede savaşıyor. Bir koalisyona karşı savaşıyoruz, Aynı abilerimizin Çanakkale'de, Kafkaslar'da şehit düştükleri dönem gibi" ifadelerini kullandı.

Kurtuluş Savaşı ile günümüzde yaşanan sözde rekabeti kıyaslayan bu sözler hakkında yorum yapmak Çanakkale’de, Kafkaslar’da şehit düşenlere saygısızlık olur. Fakat Özbek’in 3 Temmuz sürecine gönderme yapan sözlerinin en hafif ifadeyle “haksızlık” olduğunu söylemeliyiz. Özbek, bir sponsorluk anlaşmasının imza töreninde şunları söyledi:

“Rakip takımın bir proje olduğunu ifade etmiştim. Başkanlarının özellikle bir proje olduğunu söylemiştim. Bunda hala ısrarlıyım. Proje olma hüviyetini hala sürdürüyorlar. Cinayet mahaline ilk olarak katil gelir. Bunu yorumlamanız lazım. Google'a girin bakın. Kimseyi itham etmek istemiyorum. Ananas, tespih, şike, halı sahada dostluk maçları yazın Google'a, bakın ne çıkıyor karşınıza. Sanki bunları biz yapmışız gibi Hacivat - Karagöz perdesinde bir sürü şey söylüyorlar. Onlara bir ağabey tavsiyesi, boşuna uğraşmayın. İçinde bulunduğunuz ateş üfleyerek sönmez. Bunu kafanıza yazın.”

Özbek’in Fenerbahçe’ye üstelik her bir taraftarının verilen “mücadeleden gurur duyduğu bir süreç hakkında bu şekilde konuşması anlaşılır gibi değil. Süreci anlamamış veya anlamak istemiyor. “Entelektüel beslenme kaynağı Google olan” bu sözlere yanıt Fenerbahçe’nin eski başkanı Aziz Yıldırım’dan geldi. “Aziz Yıldırım ve dava arkadaşları” imzalı yazılı açıklamada şunlar belirtildi:

"Fenerbahçe camiası, Dursun Özbek ve benzerleri korkup, sinerken, onların suyuna giderken FETÖ’ye savaş açmış ve kazanmış bir camiadır. O gün FETÖ’nün değirmenine su taşıyanlar malumdur. Bunlar arasında Galatasaray’ın eski başkanları ve mensupları da vardır. FETÖ’ye karşı verilen mücadelede ortada olmayan bu kişiler benim nazarımda FETÖ yandaşıdır. Galatasaray Başkanı Dursun Özbek’in bugün yapmış olduğu açıklamaları dikkatle izledim. Kendisine, Google’da ‘Fetöcü kulüp’ şeklinde arama yapıldığında karşısına hangi kulübün çıktığını sormakla birlikte, ‘sarı-lacivert duvar’, ‘ne şikesi memleket elde gidiyor’, ‘50.000 kişi ile sivil darbe yapacaklardı’ kelimelerini de aramasını ve karşısına çıkan sonuçları incelemesini tavsiye ederim. Yine bu Başkana, Şike Kumpası İddianamelerini, FETÖ Çatı Davası, Selam Tevhit, Ergenekon Kumpas İddianamelerini, Yargıtay Başsavcılığı Mütalaalarını ve yine Cumhurbaşkanlığı İnternet Sitesinde yayınlanan 15 Temmuz kitapçığını okumasını ve okuduğundan anladıklarını da kamuoyu ile paylaşmasını tavsiye ediyorum.

Aziz Yıldırım açıklamasında FETÖ iddialarına da yanıt verdi: “FETÖ’nün amacı büyük kitleleri karşı karşıya getirmek ve onları çatıştırmak, devletin bekasını ortadan kaldırmaktır. Dursun Özbek’in bilinçsizce yapmış olduğu hadsiz açıklamaları tam da bu amaca hizmet etmektedir. FETÖ seviciliği ile sportif rekabette avantaj elde etmek alçaklıktır, şerefsizliktir. Ergen çocuk açıklamaları ile 117 yıllık Fenerbahçe Spor Kulübü’nü sportif rekabete malzeme yapmak kimsenin haddi ve cüret edeceği bir şey değildir. UEFA Şampiyonluğunun posterini bile bir bütün olarak yayınlayamayan bir kulüp başkanının Fenerbahçe Spor Kulübü’ne yapmış olduğu FETÖ yakıştırması tam anlamıyla bir aptallıktır. Fenerbahçe’ye FETÖ tarafından kurulduğu yargı kararları ile sabit olan Şike Kumpasını bir gerçekmiş gibi servis etmesi ise tam bir FETÖ yandaşlığıdır.“

Bu açıklama Fenerbahçe taraftarlarının yüreğine su serpti. Yıldırım, Fenerbahçe başkanlığının önemini ve hiçbir zaman boş kalmayacağını da göstermiş oldu.

QOSHE - Huzurlarınızda Aziz Yıldırım! - Kamil Erdoğdu
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Huzurlarınızda Aziz Yıldırım!

83 7
29.02.2024

Biri 1905, diğeri 1907 yılında kurulmuş, üstelik milyonlarca taraftarı olan iki kulüp arasında bir süredir devam eden demeç savaşı hafta sonunda “karanlık eller”, “utanmazlar” türünden söylemlere inmişti. Sosyal medyada etkileşim kovalayan iletişimcilerin işi diyeceğiz, ancak başkanların onayını almadan böyle bir şey yapacaklarını da sanmıyoruz.

Futbolla ilgili tartışmalarda bir sonuca varmak mümkün değil, çünkü herkesin doğrusunu kalplerindeki renkler belirliyor. Hangi takımın hakem hatalarından daha çok etkilendiği, hangisinin en az zarar gördüğü, hatta faydalandığı konusunda farklı takım taraftarlarının birbirlerini ikna etmesi imkansız. Ancak Galatasaray Başkanı Dursun Özbek’in açıklamalarıyla işin boyutu değişti. Konuyu sporun dışına taşıyan Özbek, yaşanan süreçle ilgili olarak, "Galatasaray, birçok cephede savaşıyor. Bir koalisyona karşı savaşıyoruz, Aynı abilerimizin Çanakkale'de, Kafkaslar'da şehit düştükleri dönem gibi" ifadelerini kullandı.

Kurtuluş Savaşı ile günümüzde yaşanan sözde rekabeti kıyaslayan bu sözler hakkında yorum yapmak Çanakkale’de, Kafkaslar’da şehit düşenlere saygısızlık olur. Fakat Özbek’in 3 Temmuz sürecine gönderme yapan sözlerinin en hafif ifadeyle “haksızlık” olduğunu söylemeliyiz. Özbek, bir sponsorluk anlaşmasının imza töreninde şunları söyledi:

“Rakip takımın bir proje olduğunu ifade etmiştim. Başkanlarının özellikle bir proje olduğunu söylemiştim. Bunda hala ısrarlıyım. Proje olma hüviyetini hala........

© Aydınlık


Get it on Google Play