Bir süredir Fenerbahçe ve Galatasaray’ın Divan Kurulu toplantıları başkanların rakipler hakkında yaptıkları açıklamalarla öne çıkıyor. En son cumartesi günü Fenerbahçe Yüksek Divan Kurulu toplantısında Başkan Ali Koç’un da benzer ifadeleri vardı. Hak verenler de, tepki gösterenler de olacaktır. Oysa bu uzun konuşmayla ilgili olarak Fenerbahçelilerin Koç’un bir kez daha aday olup olmayacağını tartışmak yerine “spor kulübü” olmanın zevkini çıkarmaları gerekiyor.

Olimpik branşlarda, yelkende, kürekte, boksta, voleybolda, atletizmde, masa tenisinde, yüzmede elde edilen birçok madalya ve şampiyonluk futbolun gölgesinde bırakılıyor. 2020 Tokyo Olimpiyatları’nda Türkiye’yi temsil eden 5 sporcudan biri Fenerbahçe’nin sporcusuydu. Yelken şubesi 4 yılda 3 dünya şampiyonluğu, 1 dünya ikinciliği elde etti. Kadın basketbol takımı sezona Süper Kupa şampiyonluğuyla başladı.

Ali Koç, altyapılarda binlerce çocuğa ve gence sporu, spor sevgisini aşıladıklarını belirterek şunları söyledi:

“Başkanımız Aziz Yıldırım’ın başlattığı ‘Dünyanın En Büyük Spor Kulübü’ misyonunu bizler de sürdürmeye devam ettirdik ve inşallah ilelebet bu şekilde devam eder. Fenerbahçe bu konuda verdiği emeklerin sonucunu olimpiyat kotaları olarak, madalyalar, kupalar, büyük zaferler olarak geri alıyor. Şimdiye kadar Paris Olimpiyatları için kota alan sporcu sayımızın 6 olduğu söylendi, aslında 4 oyuncumuzun da Voleybol Milli Takımına gideceğini düşünürsek şu anda halihazırda 10 kotamız var. İnşallah Fikret Çetinkaya’nın söylediği 25 kotaya da bu sene ulaşabiliriz. Stopaj iadesinin tekrar gündeme gelmesiyle devletimiz bir nebze de olsa destek oluyor. Ama biliyorsunuz bu branşların hiçbirinde gelir yok. Dolayısıyla daha büyük desteklere ihtiyacımız var.”

Ali Koç, “Rakiplerimiz arasında futbol dışındaki branşlarda yarışmacı ve her anında zirveyi hedefleyen başka bir kulüp kesinlikle yoktur” derken Genel Sekreter Burak Çağlan Kızılhan Galatasaray’ın Yüksek Divan Kurulu’nda bir üyenin yaptığı konuşmayı aktardı:

Sami Çölgeçen isimli üye; “Neredeyiz biz? Hiçbir yerde yokuz! Fenerbahçe her tarafta var. Amatör şubelerde böyle bir rezalet olabilir mi? Neredeyiz biz? Hiçbir yerde yokuz! Futbolun örtüsünün arkasına geçmişiz, Galatasaray’ı küçültmüşüz. Fenerbahçe’yi kıskanıyorum ve bunu kabul edemiyorum” diyor.

Bu sözleri renkli gözlükleri çıkarıp dinlemek yararlı olabilir.

Ali Koç, konuşmasında Fenerbahçe’nin 3 Temmuz kumpasından sonra 13 yılda bir kez şampiyon olabilmesinin sadece sportif rekabetle açıklanamayacağını savundu:

“3 Temmuz ile başlayan sürecin en önemli olaylarından biri de 12 Mayıs 2012’de stadımızda yaşananlardır. O gün maçtan önce başlayarak taraftarımıza saldırma, maç sonrasında tribünlerimize biber gazı sıkma talimatı veren polisler, daha sonra FETÖ’cü oldukları için görevden alınan emniyet müdürleridir. Fenerbahçe şampiyonluğa giderken yine İsmail hocamız döneminde 4 Nisan 2015’te, takım otobüsümüz kurşunlandı, canımıza kastedildi. Eğer teşebbüslerinde başarılı olsalardı dünyada bir futbol takımının başına gelmiş en büyük suikast yaşanacaktı. Sadece spor tarihinin değil ülke tarihimizin de en kara günlerinden biri olacaktı. Milyonlarca taraftarı olan Türkiye’nin en büyük sivil toplum kuruluşu dediğimiz Fenerbahçe’nin mevcudiyetine kastedilip bu olayın hala faili meçhul olması tüm sorumluların en büyük ayıbıdır. Bizim değerlendirmelerimize göre; bu dosya emniyet seviyesinde çok çok iyi araştırılmasına rağmen sonrasında tamamen savsaklanmıştır. Arzu edildiği halde hedefe ulaşmanın çok kolay olduğu bir dosyadan bahsediyoruz. Niye arzu edilmiyor?”

Ali Koç’un konuşmasında sosyal medya konusunda anlattıkları önemliydi:

“26 Ekim 2019 günü Sayın Cumhurbaşkanımız Yüksek Divan Kurulu Üyesi olarak toplantımıza teşrif etti. O gün yaptığı konuşmada, hem Fenerbahçemizin tarihini hem de tarih boyunca sergilemiş olduğu duruşunu, FETÖ’ye karşı mücadelesini övgü dolu cümlelerle anlattı. Konuşmayı biz yazsaydık bu kadar iyi yazamazdık. Bu konuda kendisine müteşekkiriz. Ancak, bu ziyaret bazı yerleri rahatsız etmiş olmalı ki ziyaret tarihini takip eden 110 gün içinde bugün de bize saldıran bazı yapılar şahsımı 33 defa son derece negatif bir biçimde sosyal medyada gündem yaptılar. Yani 3-4 günde bir saldırdılar.”

Ali Koç, Süper Kupa ile ilgili olarak sadece sosyal medyada içinde “Ali Koç” geçen paylaşımların toplam erişiminin ilk bir haftada 749 milyon olduğunu aktardı. Bunların yüzde 55,5’i pozitif ve nötr. Kalan yüzde 44,5’i ise negatif. Ali Koç, “Fakat daha da enteresan olan bu negatif konuşulmanın yüzde 59’unu, yani 206 milyonluk erişimi sadece 40 adet trol hesap yaymış. 40 adet trol hesapla bile bir ülkenin gidişatına yön verilebiliyor” dedi.

Klişe ama, “Futbol sadece futbol değildir.”

QOSHE - Spor kulübü olmak - Kamil Erdoğdu
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Spor kulübü olmak

28 12
05.02.2024

Bir süredir Fenerbahçe ve Galatasaray’ın Divan Kurulu toplantıları başkanların rakipler hakkında yaptıkları açıklamalarla öne çıkıyor. En son cumartesi günü Fenerbahçe Yüksek Divan Kurulu toplantısında Başkan Ali Koç’un da benzer ifadeleri vardı. Hak verenler de, tepki gösterenler de olacaktır. Oysa bu uzun konuşmayla ilgili olarak Fenerbahçelilerin Koç’un bir kez daha aday olup olmayacağını tartışmak yerine “spor kulübü” olmanın zevkini çıkarmaları gerekiyor.

Olimpik branşlarda, yelkende, kürekte, boksta, voleybolda, atletizmde, masa tenisinde, yüzmede elde edilen birçok madalya ve şampiyonluk futbolun gölgesinde bırakılıyor. 2020 Tokyo Olimpiyatları’nda Türkiye’yi temsil eden 5 sporcudan biri Fenerbahçe’nin sporcusuydu. Yelken şubesi 4 yılda 3 dünya şampiyonluğu, 1 dünya ikinciliği elde etti. Kadın basketbol takımı sezona Süper Kupa şampiyonluğuyla başladı.

Ali Koç, altyapılarda binlerce çocuğa ve gence sporu, spor sevgisini aşıladıklarını belirterek şunları söyledi:

“Başkanımız Aziz Yıldırım’ın başlattığı ‘Dünyanın En Büyük Spor Kulübü’ misyonunu bizler de sürdürmeye devam ettirdik ve inşallah ilelebet bu şekilde devam eder. Fenerbahçe bu konuda verdiği emeklerin sonucunu olimpiyat kotaları olarak, madalyalar, kupalar, büyük zaferler olarak geri alıyor. Şimdiye kadar Paris Olimpiyatları için kota alan sporcu sayımızın 6 olduğu söylendi, aslında 4 oyuncumuzun da Voleybol Milli Takımına gideceğini düşünürsek şu anda halihazırda 10 kotamız var. İnşallah Fikret Çetinkaya’nın söylediği 25 kotaya da bu sene ulaşabiliriz. Stopaj iadesinin tekrar........

© Aydınlık


Get it on Google Play