CHP’nin başarısı mı? Daha çok AK Parti’nin.

Anayasa Mahkemesi’nin payını da unutmamak gerekir.

Genel seçimden sonra altılı masa birden patladı. Köksüzler hafif yelle savruldu gitti. Tuz-buz… Yerlerine yeni projelere su verildi.

Zaten o partilere gelenler maaş ve ballı milletvekilliği emekliliği için oradaydılar. Başka ufuklara yelken açtılar. Geldikleri kaba söylemediklerini bırakmadılar.

CHP başkan değiştirdi.

Gidenler, gemiyi terk edenler…

İYİ Parti tel tel… ağır ithamlar… hem kendi içlerinde hem de altılı masa bileşenlerinin alt bileşenlerine kadar…

Aman iyi ki kazanmadılar, iyi ki gelmediler dedirttiler kendi oy verenlerine bile.

Ne oldu?

Son sözü AK Parti ve MHP söyledi.

Genel seçimlerde tercihini ABD’yi kızdırmayacak “tasarıma” uygun, sistemin istenilen yönde gelişmesine yol verecek bir bileşimden yana kullandı. Can çıkar huy çıkmaz, ben ettim sen etme mesajından sesler yükseldi, ekonomi sıkıştırdıkça daha yüksek perdeden art arda tavizler eşliğinde teminatlar verildi.

Bölücü ve yobaz teröre geçit trafiği başladı. “Türkiye ittifakının” değirmenine su taşındı. CHP oy karşılığı o koltuğu sattı. Mecliste Türkiye'nin bütçesinden milyon liralarla yollar döşendi, ceplerine harçlık tahsis edildi, PKK buyur edildi. Anayasa Mahkemesi bu suça ortak oldu.

Olabilirliği olağanlaştı.

İç ve dış siyaset, ekonomi kurmayları, hatta Parti’nin yönetici kadroları bile aman büyük abiyi kızdırmayalım kaygısıyla hassas terazide tartıldı.

Dünden bu yana değil, genel seçimlerden bu yana birden deliklerinden yeniden çıktı terör.

Can suyunu içtikçe Meclis’te küstah parmaklar sallanmaya başladı.

Bastonsuz ayağa kalkmaya hali kalmayan yobaz terörün dili uzadı, sosyal medya sınırlarını aştı.

Şimdi sokaklarda kol geziyorlar.

Silah sıkıyorlar.

“Dersim Kürdistandır. Kürdistan Dersimdir” çığlıkları atıyorlar.

Oysa ne planlar yapmıştık Medeni Çelik başkanla Bitlis, Gölbaşı için örneğin… Sağlık ve Gurme turizmini nasıl da manda kaymağına, kanaviçe karanfil desenli çarşaflarına kadar ayrıntılandırmıştık…

Çözüm vardı.

Çok basit.

Tek seçenek.

Üreticilerin Millî Hükümeti!

Bizi üretimden vazgeçirenlere, ekonomimizin, millî birlik ve bütünlüğümüzün cellatlarına boynumuzu uzatmayacağız!

Anayasa Mahkemesi, PKK partisi ve teferruatları hakkında yasaların gereğini bir an önce uygulayacak.

Ekonominin kararlarını kendimiz vereceğiz.

Dostumuzu düşmanımızı bileceğiz.

Ukrayna’da bileceğiz. Filistin’de bileceğiz.

Sırtımızı sağlam, başımızı dik tutacağımız coğrafyaya Asya, Rusya, İran, Çin, Türk Cumhuriyetlerine dayayacağız…

Lider Türkiye’yi inşa edeceğiz.

Geçim derdini seçimin aleti yapmayacağız.

Devrimlerimizi daha ileri daha ileri taşıyacağız.

Devam edilecek yol budur.

Tek yön.

En çok neye üzülüyorum biliyor musunuz?

Doğu’daki, Güneydoğu’daki köylümü, kentlimi, Kürdümüzü, Türkümüzü, Türkmenimizi, Arabımızı… O allı morlu rengarenk canımızı kimlere teslim ettik.

Yeniden geldiler.

Yeniden yakıp yıkmaya açlığa ayrımcılığa mahkûm etmeye geldiler.

Belediye eşiğinden geç geçebilirsen.

Etrafı hendek döşeli. Dertleri başka çünkü. Emir başka efendiden. Köylüsünden değil ki.

Kadınımı, kızanımı ABD uşağı mı yapacaklar.

Kim bunlar.

Devletine düşman, vatandaşına kindar.

Kendi hayırlarını düşünen.

Bebeleri sefa sürerken.

Benim bebelerimin bedenlerine bombalar saran…

Nasıl bir dünya düşlüyordum…

Oysa…

Elleri ekmek tutacaktı.

Neyse o gün gelecek. Biliyorum.

Çok uzak değil.

-Yeni proje Özgür Özel “Türkiye karşıtı ittifakın” başında

CHP uygun araç. Direksiyona geçmek kolay.

Ekrem İmamoğlu Cumhurbaşkanı hayalinde. Hani yol öyle döşeniyor ya…

İYİ Parti döküldü. Yeniden Refah versek… Daha düşük profilde, yapmacık ama yoktan var edilebildi. Bazen DEM’le bazen FETÖ’yle. Lider sorunu var. Soyadı yeterli mi…

Yeterlik koşulu yok nasıl olsa. Daha âlâsı ne olacak ki…

Tek kullanımlık

Türkiye’de hesap her zaman böyle tutmuyor.

1989 Yerel Seçimlerinde SHP’yi anımsayın.

Bir gecede bütün hesap ve tahminler değişti.

Sonra?

Ertesi sene yerinde yeller esti.

-CHP erken seçime gider mi.

Dinleyelim:

“Bir: Kendi aramızda çok parçalı bölüklüyüz. İki adım sonra birbirimize çelme takmaya hazır bileşenleriz. İktidar kavgamız var. Mansur Bey diyor ki en çok ben oy aldım, ben de varım. Oylar benden diyen PKK’sı Kandil’i… ufff…

Durulmadan nasıl gideceğiz..”

Aslında şu soru daha anlamlı. Durulabilir mi. İşte o sorunun yanıtı CHP’de yok.

“İki: Bekleyelim iyice batsınlar ondan sonra enkazı devralırız…”

Herkes yorgun.

Çünkü seçeneksizler.

Çünkü çözüm üretme yeteneğinden yoksunlar.

Her yol denendi.

Çıkmazdan çıkmaza kafalar duvarlara vuruldu.

Hazır olmalıyız.

QOSHE - Hakkari Üretim Devrimi bekliyordu! Hendekten çıkanlarla karşı karşıya kaldı - Şule Perinçek
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Hakkari Üretim Devrimi bekliyordu! Hendekten çıkanlarla karşı karşıya kaldı

51 13
04.04.2024

CHP’nin başarısı mı? Daha çok AK Parti’nin.

Anayasa Mahkemesi’nin payını da unutmamak gerekir.

Genel seçimden sonra altılı masa birden patladı. Köksüzler hafif yelle savruldu gitti. Tuz-buz… Yerlerine yeni projelere su verildi.

Zaten o partilere gelenler maaş ve ballı milletvekilliği emekliliği için oradaydılar. Başka ufuklara yelken açtılar. Geldikleri kaba söylemediklerini bırakmadılar.

CHP başkan değiştirdi.

Gidenler, gemiyi terk edenler…

İYİ Parti tel tel… ağır ithamlar… hem kendi içlerinde hem de altılı masa bileşenlerinin alt bileşenlerine kadar…

Aman iyi ki kazanmadılar, iyi ki gelmediler dedirttiler kendi oy verenlerine bile.

Ne oldu?

Son sözü AK Parti ve MHP söyledi.

Genel seçimlerde tercihini ABD’yi kızdırmayacak “tasarıma” uygun, sistemin istenilen yönde gelişmesine yol verecek bir bileşimden yana kullandı. Can çıkar huy çıkmaz, ben ettim sen etme mesajından sesler yükseldi, ekonomi sıkıştırdıkça daha yüksek perdeden art arda tavizler eşliğinde teminatlar verildi.

Bölücü ve yobaz teröre geçit trafiği başladı. “Türkiye ittifakının” değirmenine su taşındı. CHP oy karşılığı o koltuğu sattı. Mecliste Türkiye'nin bütçesinden milyon liralarla yollar döşendi, ceplerine harçlık tahsis edildi, PKK buyur edildi. Anayasa Mahkemesi bu suça ortak oldu.

Olabilirliği olağanlaştı.

İç ve dış siyaset, ekonomi kurmayları, hatta Parti’nin yönetici kadroları bile aman büyük abiyi kızdırmayalım kaygısıyla hassas terazide tartıldı.

Dünden bu yana değil, genel seçimlerden bu yana birden deliklerinden yeniden çıktı terör.

Can suyunu içtikçe Meclis’te........

© Aydınlık


Get it on Google Play