2021 yılında yayınladığı “Zeus Çok Kızgın” ile müzik kariyerini başlatan Nihan Belgin, BBI Music etiketiyle çıkan yeni şarkısı “Kozmos”la karşımızda. İnsanın en yoğun duygusunun korkuları olması vesilesiyle kendisiyle yüzleşerek bir anlamda kendi “kozmos”una sığınmasını ve buradaki debelenmesini anlatan şarkı, Nihan Belgin’in her çalışmasında daha da yaklaştığı iç dünyasına bir adım daha atarken bireyin kendiyle olan samimiyetini de daha öteye taşıyor. Duru vokali ve synth-pop’un karanlık sound’unu birleştirdiği “Kozmos”la ilgili Nihan Belgin’le konuştuk.

İlk şarkın “Zeus Çok Kızgın” ile yaptığımız söyleşide, “Duy hissin uğultusunu” diyerek ‘içe yönelmeyi’ öneriyorsunuz sanırım. Doğru mu? ‘Bizde mi başlıyor her şey?” diye sormuşum. Sen de, “Evet öyle, her şey bizde başlıyor ama biz başkalarında arıyoruz her şeyi,” diye cevaplamışsın. Yeni şarkın “Kozmos” da bu soruya biraz eli yükselterek cevap veriyor sanırım. Ne dersin?

Kozmos’un bendeki duygusu Zeus’tan biraz farklı. Zeus’ta hayatın karanlık tarafına daha genel bir çerçeveden yaklaşmıştım ama elbette onda da bir içe yönelme söz konusuydu. Kozmos’u biraz daha derin duygularla yazdım diyebilirim. Yani belki de yeni şarkılar yazdıkça, duygularla haşır neşir oldukça o içe yönelmeyi en çok kendim yaşıyorum ve böyle sözler ortaya çıkıyor. Bu nedenle de yine söylüyorum “her şey bizde başlıyor” ve bizde bitiyor.

Hepimiz bir kozmosun içinde yaşadığımızı, orada hapsolduğumuzu söylüyoruz. “Görünürlük çağında” bunun biraz prim yaptığını da söyleyebiliriz hatta ama bunun ne kadarı gerçek? Sence gerçekten herkes kendi kozmosunda yaşayabiliyor mu? Yoksa bahsettiğimiz kozmos, kaçtığımız gerçekler için uydurduğumuz bir kılıf mı?

Benim açımdan uydurulmuş bir kılıf değil. Kaçtığımız gerçekler bazen varoluşsal bazen de toplumsal oluyor. Bazılarımız içine dönüp hayatın acımasızlığından kaçmak istiyor. Ben de zaman zaman bunu yapıyorum. Elbette sosyal varlıklarız ve tamamen kozmosumuza kapanmamız mümkün değil. Ama insanın kendiyle tanışması da çok değerli bir şey.

Bazılarımız kendi kozmosundan bihaber yaşayıp gidiyor ve her şeyi başkalarının varlığı üzerine kurguluyorlar. Bana göre bu durum hayatta birçok şeyi ıskalamak demek.

Nasıl ortaya çıktı “Kozmos”? Neydi seni tetikleyen?

Bir süre şarkı yazamadıktan sonra gelen müzik yapma isteğiyle başladı her şey. Mesela film yazarken bir fikir beni tetiklerken müzikte genellikle beni harekete geçiren müziğin kendisi oluyor. Yani “iyi bir şarkı” ya da o an bana “iyi gelen bir şarkı” dinleyip kafamda melodilerin dolaşmaya başlaması gibi. Onun üzerine defterimi açıp kendimi akışa bırakmaya çalışıyorum.

Şarkı aynı zamanda yüzleşmeyi konu ediyor ve bunu yaparken de “korku”ya başrolü veriyor. İnsanın kendisiyle yüzleşmesi sadece korku duygusu aracılığıyla mı olur?

Yüzleşmek korkutucudur. İnsanın kendi karanlık taraflarıyla karşılaşması ve ona tahammül etmesi cesaret ister. O yüzden korkularımız bizi çoğu zaman yüzleşmekten alıkoyuyor. Bunun yerine modern toplumun icat ettiği oyalanma yöntemleriyle kendimizden kaçıyoruz. Bu cesareti toplayabilenlerse kendi ruhunu keşfetmeye başlıyor. Böylece insanı anlama yolunda da bir adım atmış oluyoruz. Bence korku en güçlü hissettiğimiz duygulardan yoksa birçok farklı duyguyla birlikte de yüzleşme yaşanabilir.

İşlediğin bir diğer tema da yalnızlık. İnsan dışarıdaki kozmostan kaçarken kendi kozmosunda daha da yalnızlığa takılmıyor mu? Ve insanın kendi yalnızlığında kaybolması üzerinde neden bu kadar fazla duruyoruz sence? Hepimiz biraz da olsa yalnızlığı, savrulmayı hak etmiyor muyuz?

İçerideki ve dışarıdaki kozmos birbiriyle dengeli olmalı ve birbirini beslemeli. Her şey bir denge kurmakla ilgili. İnsan çelişkilerle dolu bir varlık. Bence herkes bir şekilde yalnızlıktan kaçıyor, yalnız kalmaktan korkuyor. Yalnız kalmak ayıplanacak bir şey olarak görülüyor. Yaşadığımız bu dünyada hata yapmayı da, yalnızlığı ve savrulmayı da sonuna kadar hak ediyoruz. Ama bunun farkında değiliz. Hep “en iyisi” olmanın pompalandığı bir simülasyonun içindeyiz sanki.

Bundan sonra neler var ajandanda?

Yeni şarkılar üzerine çalışıyorum. Bu yıl müzikle geçecek gibi görünüyor…(BS/AÖ)

QOSHE - “İnsanın kendisiyle tanışması çok değerli bir şey” - Burak Soyer
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

“İnsanın kendisiyle tanışması çok değerli bir şey”

13 32
09.03.2024

2021 yılında yayınladığı “Zeus Çok Kızgın” ile müzik kariyerini başlatan Nihan Belgin, BBI Music etiketiyle çıkan yeni şarkısı “Kozmos”la karşımızda. İnsanın en yoğun duygusunun korkuları olması vesilesiyle kendisiyle yüzleşerek bir anlamda kendi “kozmos”una sığınmasını ve buradaki debelenmesini anlatan şarkı, Nihan Belgin’in her çalışmasında daha da yaklaştığı iç dünyasına bir adım daha atarken bireyin kendiyle olan samimiyetini de daha öteye taşıyor. Duru vokali ve synth-pop’un karanlık sound’unu birleştirdiği “Kozmos”la ilgili Nihan Belgin’le konuştuk.

İlk şarkın “Zeus Çok Kızgın” ile yaptığımız söyleşide, “Duy hissin uğultusunu” diyerek ‘içe yönelmeyi’ öneriyorsunuz sanırım. Doğru mu? ‘Bizde mi başlıyor her şey?” diye sormuşum. Sen de, “Evet öyle, her şey bizde başlıyor ama biz başkalarında arıyoruz her şeyi,” diye cevaplamışsın. Yeni şarkın “Kozmos” da bu soruya biraz eli yükselterek cevap veriyor sanırım. Ne dersin?

Kozmos’un bendeki duygusu Zeus’tan biraz farklı. Zeus’ta hayatın karanlık tarafına daha genel bir çerçeveden yaklaşmıştım ama elbette onda da bir içe yönelme söz konusuydu. Kozmos’u biraz daha derin duygularla yazdım diyebilirim. Yani belki de yeni şarkılar yazdıkça, duygularla haşır neşir oldukça o içe yönelmeyi en çok kendim yaşıyorum ve böyle sözler ortaya çıkıyor. Bu nedenle de yine söylüyorum “her şey bizde başlıyor” ve bizde........

© Bianet


Get it on Google Play