Trabzonspor-Fenerbahçe arasında oynanan maçta yaşananlar malum. Ülke futbolu her geçen hafta daha fazla geriliyor, gerildikçe de dibe batıyor. İki ezeli rakip şampiyonluk yarışında diken üstünde ve kimsenin gerilimi düşürmeye pek niyeti yok. Açıklamalar, kullanılan cümleler iki tarafın da radikallerini daha da körükleyici nitelikte. Trabzon maçında yaşananlar şüphesiz bu gerilimin yansıması.

Peki bu süreçte sükunet çağrısı yapıp, her iki takımın başkanlarını aynı masada toplamaya çalışan isim kim oldu dersiniz? Olgun Peker olarak kamuoyunun tanıdığı sonrasında orijinal soyadına dönen Olgun Aydın. İşin en ironik tarafı da bu. Bir dönem kendini suç örgütü lideri Sedat Peker’in manevi oğlu olarak tanımlayan bununla da yetinmeyip soyismini Peker olarak değiştiren Olgun Aydın…

GÜCÜNE GÜÇ KATTI

Peki kim bu Olgun Aydın? Aslında çoğumuzun aşina olduğu bir isim. 3 Temmuz 2011’den bu yana ara ara hiç beklemediğimiz anlarda karşımıza çıkan ve orada ne işi var sorusunu sorduğumuz biri? Özellikle geçmişi, Peker ile olan ilişkisi düşünülünce o dönemki adıyla Olgun Peker’in 3 Temmuz kumpasının bir parçası olması Gülenci savcıların operasyonlarını meşrulaştırmak için bulunmaz bir nimetti. Ancak kumpasın çökmesi onun bu süreçten çok daha güçlenerek çıkmasına yol açtı.

2000 yılında kurduğu Reflex Sport Menajerlik ve Danışmanlık şirketi büyüdü, maddi olarak çok kuvvetlendi ilişkilerini artırdı. Kuzey Makedonya’da FK Shkupi kulübünü satın aldı. Bütün bunların olmaması gerekirdi çünkü Olgun Aydın, 2011’deki kumpas sürecinde şike harici kendisi hakkındaki iddiaları kabul etmişti. Kabul ettiği iddialardan biri menajerlik lisansı almak için girdiği sınavın sorularının cevaplarını daha önceden temin ettiğiydi. Mahkemede kullandığı ifadeler şu şekilde: “Abdullah Cila bana cevapları Makedonya'dan aldığını söyledi. Detayını bilmiyorum. Para falan vermedim. Aramız bozuktu jest olarak verdiğini düşünüyorum. Cevapları almasaydım da ben o soruları yanıtlardım.’’

SAHTE DİPLOMA

Olgun Aydın ayrıca aynı mahkemede sahte diplomayla sınava başvurduğuna ilişkin iddialar için ise şunları söylüyor: “İstanbul'a 11 yaşında kaçarak geldim, Beyoğlu’nda sokaklarda büyüdüm. Bu dünyadaki en zor şey haklıyken haksız duruma düşüp haklılığını anlatmaya çalışmak. Diploma bana Bulgaristan'dan geldi. Onun için de bedel ödemedim. Sahte olup olmadığını bilmiyorum. Federasyona denklik isteyip istemediğini sordum. Benden ne denklik ne de başka bir şey istemediler. Diplomayı aldığım okuldan bir tanığım Türklerin okulda zorluk çektiğini anlattı benden okula yardım yapmamı istedi, ben de gönderdim. O da bana bu diplomalardan bahsetti. Bir gün böyle bir şeye ihtiyaç olursa haberim olsun demişti. Bu şekilde aldım diplomayı.”

HER MASADA VAR

Özetle, Aydın cevaplarını daha önce usulsüz bir şekilde aldığı ve sahte diplomayla girdiği bir sınav sonucu menajerlik lisansını alıyor. Bunu saklama ve inkâr etme gereksinimi duymuyor ve işlerini büyütüp kulüp sahibi oluyor. Ülke futbolunda kilit rollerde yer alan isimlerle arası çok iyi. Bir gün karşımıza şu an TFF’nin Ulusal Takım’dan sorumlu yöneticisi Hamit Altıntop ile golf oynarken çıkıyor, diğer gün Fikret Orman ve Ahmet Ağaoğlu’yla görüşüyor.

Yetmiyor dönemin Beşiktaş Başkanı Ahmet Nur Çebi’yle beraber transferin son gününde Mario Mandzukic’e siyah-beyazlı formayı giydirmek için Hırvatistan Futbol Federasyonu başkanı ve efsanesi Davor Suker’le pazarlık yapıyor.

Karşımıza her an her masada çıkabilme potansiyeline sahip. Son olarak da Fenerbahçe ve Galatasaray arasındaki gerilimi azaltmak için sahneye çıkıyor. Hem Ali Koç’u hem de Dursun Özbek’e çok yakın. Görüşmenin olmamasına çok üzüldüğünü ifade ediyor ve ekliyor: “Keşke bu görüşme olsaydı, keşke bu olaylar yaşanmasaydı, keşke Dursun Başkan'ın da dediği gibi bu ortam "seviyesiz insanlara" kalmasaydı. Çünkü öyle olaylar yaşanıyor ki, insanın futbolumuz ve ülkemiz için üzülmemesi mümkün olmuyor. Bir eğlence sporunun, keyif alarak izliyor olmamız gereken futbolun gelmiş olduğu nokta her futbol adamını üzdüğü ve üzmesi gerektiği gibi beni de çok üzmektedir. Toplumumuzun her ferdinin gelinen aşamada çok dikkatli olması gerekmektedir, yaşadığımız olayların ulaştığı seviye tüm milletimizin malumudur. Günümüzde sosyal medya ile toplumu etkilemek son derece kolaydır, bu mecralarda topluma yön veren kişilerin büyük bir sorumluluk duygusuyla hareket edip, hem Sayın Ali Koç'a hem de Sayın Dursun Özbek'e söylediğim gibi amasız fakatsız konuşmalar ile yan yana gelmeliyiz ve üstümüze düşeni yapmamız gerekir. Bazı art niyetli kimseler kötülük yapmayı bir alışkanlık haline getirmiş, kötülüğün kötülük doğurduğunu fark edememişlerdir.”

İşte ülke sporunun sakinleşmesi için devreye giren, birbirlerine demediğini bırakmayan başkanları aynı masaya oturtmasına ramak kalan bir zamanlar Olgun Peker, şimdilerde ise Olgun Aydın olan ülke sporunun ‘akil insanının’ kısa bir hikâyesi. Tabii akil insan mı, kara kutu mu kararı sizler verin.

QOSHE - Futbolun kara kutusu - Eren Tutel
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Futbolun kara kutusu

13 24
26.03.2024

Trabzonspor-Fenerbahçe arasında oynanan maçta yaşananlar malum. Ülke futbolu her geçen hafta daha fazla geriliyor, gerildikçe de dibe batıyor. İki ezeli rakip şampiyonluk yarışında diken üstünde ve kimsenin gerilimi düşürmeye pek niyeti yok. Açıklamalar, kullanılan cümleler iki tarafın da radikallerini daha da körükleyici nitelikte. Trabzon maçında yaşananlar şüphesiz bu gerilimin yansıması.

Peki bu süreçte sükunet çağrısı yapıp, her iki takımın başkanlarını aynı masada toplamaya çalışan isim kim oldu dersiniz? Olgun Peker olarak kamuoyunun tanıdığı sonrasında orijinal soyadına dönen Olgun Aydın. İşin en ironik tarafı da bu. Bir dönem kendini suç örgütü lideri Sedat Peker’in manevi oğlu olarak tanımlayan bununla da yetinmeyip soyismini Peker olarak değiştiren Olgun Aydın…

GÜCÜNE GÜÇ KATTI

Peki kim bu Olgun Aydın? Aslında çoğumuzun aşina olduğu bir isim. 3 Temmuz 2011’den bu yana ara ara hiç beklemediğimiz anlarda karşımıza çıkan ve orada ne işi var sorusunu sorduğumuz biri? Özellikle geçmişi, Peker ile olan ilişkisi düşünülünce o dönemki adıyla Olgun Peker’in 3 Temmuz kumpasının bir parçası olması Gülenci savcıların operasyonlarını meşrulaştırmak için bulunmaz bir nimetti. Ancak kumpasın çökmesi onun bu süreçten çok daha güçlenerek çıkmasına yol açtı.

2000 yılında kurduğu Reflex Sport Menajerlik ve Danışmanlık şirketi büyüdü, maddi olarak çok kuvvetlendi ilişkilerini artırdı. Kuzey Makedonya’da FK Shkupi kulübünü satın aldı. Bütün bunların olmaması gerekirdi çünkü Olgun Aydın, 2011’deki kumpas sürecinde şike harici kendisi hakkındaki iddiaları kabul etmişti. Kabul ettiği iddialardan biri menajerlik lisansı........

© Birgün


Get it on Google Play