Siyasal İslamcı iktidar içeride gerici-otoriter yeni rejimin kurumsallaşması için tüm engelleri birer birer bertaraf ederken dışarıda da bu inşanın tahkimatına kan taşıyacak adımlar atmayı sürdürüyor. Bu adımlar elbette ki, yeni dış politikanın koordinatlarının endekslendiği ABD/Batı emperyalizminin göz yumduğu “özerk” alanlarda vücut buluyor.

Suriye, Irak ve Libya derken Afrika Boynuzu’ndaki Somali’ye yapılan askeri, siyasi, ekonomik yığınak, neo Osmanlıcıların Afrika ve Hint Okyanusu macerasının seyri seferine dair önemli doneler veriyor.

Aden Körfezi kıyısından Hint Okyanusu ve Kızıldeniz’e uzanan Somali, neo Osmanlıcıların Afrika’ya açılma kapısı. Gerek deniz ticaret yolları üzerinde yer alması, gerek Arap Yarımadası’nın hemen karşısındaki konumu gerekse de Doğu Afrika’ya başlangıç noktası olması nedeniyle stratejik önemde.

1991’den bu yana süren iç savaş ve jeopolitik konumu, yayılmacı emeller için biçilmiş kaftan. AKP iktidarının 2000’li yıllardan itibaren yığınak yaptığı 2010’dan bu yana ise STK’sıyla, TİKA’sıyla, Kızılay’ıyla, cemaat/tarikat yapılanmalarıyla sefere çıktığı Somali’de şimdi bu adımları daha da kalıcılaştıracak son hamle de geldi.

Somali ile Türkiye arasında 8 Şubat’ta Ankara’da imzalanan "Savunma ve Ekonomik İşbirliği Çerçeve Anlaşması" Mogadişu yönetimi tarafından 21 Şubat’ta (önceki gün) onaylandı.

PAZAR KAPMA YARIŞI

Oğlu 30 Kasım’da İstanbul’da bir kuryenin ölümüne neden olan Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud, Türkiye'nin anlaşma kapsamında Türkiye'nin Somali donanmasını inşa edeceğini, eğiteceğini ve donatacağını söyledi, “Türk kardeşlerimiz bu anlaşma çerçevesinde 10 yıl boyunca denizlerimizi koruyacak” dedi.

Somali Başbakanı Hamza Abdi Barre de anlaşmanın deniz kıyısındaki ülkenin "herhangi bir dış ihlal veya tehdit korkusunu" ortadan kaldırmaya yardımcı olacağını kaydetti.

Milli Savunma Bakanlığı (MSB) Basın Müşaviri Tuğamiral Zeki Aktürk, “dost ve kardeş” ülke olarak gördükleri Somali'de güvenlik ve istikrarın sağlanması için 10 yılı aşkın süredir faaliyet sürdürdüklerini belirtti.

Voa News’a konuşan Somalili kaynaklar,anlaşmanın "Somali sularında Türk savaş gemilerinin konuşlandırılmasını ve Somali için deniz kaynaklarından yararlanmayı" içerdiğini söyledi.

Hatırlanacak olursa 20 Ocak 2020’de Berlin’de düzenlenen Libya Zirvesi’nde Erdoğan, Somali’nin kendilerine denizlerde petrol arama teklifinde bulunduğunu söylemiş, "Bizim oralarda da atacağımız adımlar olacaktır" ifadelerini kullanmıştı.

Birçok petrol tekeli ve ülkenin gözü bu bölgede. Somali'nin Hint Okyanusu kıyıları açıklarında zengin petrol rezervlerinin olduğu tahmin ediliyor.

ETİYOPYA İLE GERİLİM

Türkiye ile Somali arasında imzalanan anlaşma, Etiyopya’nın Somali'den ayrılığını ilan eden Somaliland ile imzaladığı anlaşmanın ardından geldi. Voa News’taki habere göre Mogadişu’nun tepkisini çeken anlaşma, denize kıyısı olmayan Etiyopya'ya Aden Körfezi’nde kıyı şeridi kiralayarak Kızıldeniz'e ve Hint Okyanusu’na erişim sağlayacak. Bunun karşılığında Etiyopya'nın Somaliland'ı bağımsız bir ülke olarak tanıyacağı ileri sürüldü.

Şeyh Mahmud liderliğindeki Somali Federal Hükümeti anlaşmayı egemenlik ihlali olarak görüyor ve savaş sebebi sayıyor. Türkiye ile anlaşma da Somali ile Etiyopya arasındaki artan gerilim sürerken geldi.

Şeyh Mahmud, Ankara ile anlaşmayı “Etiyopya ile savaşmak ya da başka bir ülkeyi işgal etmek için yapmadık” dese de ülke savunmasını güçlendirmek için bu adımı attıklarını söyledi.

İÇ SAVAŞA TARAF OLUYOR

Ankara ve Mogadişu’nun “olağan” olarak sunduğu anlaşma Türkiye’ye önemli bir nüfuz alanı sağlarken aynı zamanda Somali’deki kanlı iç savaşa da taraf yapıyor. Tıpkı Libya’da olduğu gibi. 1990’lı yılların başından bu yana çatışmaların hâkim olduğu, merkezi yönetimin olmadığı Somali fiilen üç parça: Kuzeyde bağımsızlık ilan eden Somaliland, kuzeyden aşağıya inerek Hobyo hattına kadar olan bölgede özerk Putland ve Şeyh Mahmud’un başında olduğu Mogadişu merkezli güney-orta Somali.

Afrika Boynuzu’nun ucundaki dünyanın en yoksul ve istikrarsız ülkelerinden Somali, tüm bu iç çatışmalar yetmezmiş gibi 2007’den bu yana da El Kaide’ye bağlılık ilan eden radikal İslamcı Eş Şebap örgütünün saldırılarıyla sarsılıyor.

Şeyh Mahmud, Ankara ile anlaşmanın Somaliland ve Etiyopya arasındaki anlaşmanın ardından gelmesini, "tesadüf" olarak açıklasa da, Afrika Boynuzu’ndaki hesaplaşma bunun aksini gösteriyor.

SOMALİ’YE ASKERİ YIĞINAK

Somali’deki, Afrika Boynuzu’ndaki nüfuz, hegemonya kavgasında Türkiye yalnız değil. Çin ve Rusya gibi ülkeler Etiyopya ile ilişkiler geliştirirken Türkiye, ABD ve Eritre, Somali Federal yönetiminin yanında. Türkiye’nin yanında ABD de onlarca yıldır Mogadişu merkezli Somali devletinin ordusunu eğitiyor. Bir süre önce Mahmud hükümeti ve Washington, ABD tarafından eğitilen “seçkin” Somali Ulusal Ordusu güçleri için beş askeri üs inşa edilmesini öngören bir mutabakat zaptı imzaladı. Somali Cumhurbaşkanı'nın ulusal güvenlik danışmanı Hüseyin Şeyh Ali, Amerika’nın Sesi’ne yaptığı açıklamada ABD'nin 3 bin askeri eğiteceğini söyledi.

AKP hükümeti ise Eylül 2017’de Somali'de denizaşırı en büyük askeri eğitim tesisini kurmuştu. O tarihten bu yana TSK, TURKSOM Askeri Eğitim Üssü'nde Somali ordusunu eğitiyor. AKP’nin Somali ilgisini Türkiye'nin en büyük büyükelçilik binasının 2017’de Mogadişu'da açılmasından da anlayabiliriz.

BM Güvenlik Konseyi’nin 1992’den bu yana silah ambargosu uyguladığı Somali’ye Kasım 2022’de Türkiye dahil bazı ülkeleri muaf tutmasıyla birlikte Ankara’nın sağladığı silah ve İHA/SİHA’lar Eş-Şebab’a yönelik mücadelede önemli üstünlük sağladı.

Dışişleri Bakanlığı’nın resmi sitesine göre Mogadişu Uluslararası Havalimanı ve Mogadişu Limanı halen Türk firmaları tarafından işletiliyor. Mogadişu Limanı'nın işletmesi 2014'ten bu yana Albayrak Grubu'nda.

Türkiye'deki şirketler, sivil toplum kuruluşları ve kurumlarıyla Somali'den başlayıp Afrika geneline yayılmaya çalışıyor.

Türkiye 5 Kasım 2020’de Somali'nin Uluslararası Para Fonu'na (IMF) borcunu da ödemişti.

‘SÖMÜRGECİ DEĞİLİZ’

Neo Osmanlıcı rejim Somali üzerinden Afrika’ya ulaşmaya çalışırken kendisini geleneksel sömürgeci güçlerden ayırmaya çalışıyor. 1 Ağustos’ta 2023’te Batı Afrika turuna çıkan AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan bu durumu şu sözlerle aktaracaktı: “Biz Afrika ile sömürgeci bir mantıkla tek taraflı olarak değil, karşılıklı fayda temelinde, her iki tarafın da kazanacağı kalıcı bir işbirliği tesis etmek istiyoruz. Derdimiz buraların petrolü, altını, elması değil.”

Somali, Libya ve Suriye ile birlikte Türk dış politikasının en hareketli sahalarından birine dönüşmek üzere. İktidar yetkilileri ve Savunma Bakanı Sözcüsü, Somali ile anlaşmanın ilişkilere ivme kazandıracağını söylese de AKP’nin yayılmacı dış politikasının Türkiye’nin başına yeni belalar açma ihtimali yüksek. İktidarın neo Osmanlıcı hevesleri ve “yerli-milli” sermayenin istekleri/çıkarları doğrultusunda sürdürdüğü yayılmacı, militarist dış politikanın faturası ağır olabilir. Somali, Libya’ya dönüşebilir.

QOSHE - Neo Osmanlıcıların Afrika’ya açılma planları: Erdoğan’ın yeni macerası Somali - İbrahim Varlı
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Neo Osmanlıcıların Afrika’ya açılma planları: Erdoğan’ın yeni macerası Somali

26 21
23.02.2024

Siyasal İslamcı iktidar içeride gerici-otoriter yeni rejimin kurumsallaşması için tüm engelleri birer birer bertaraf ederken dışarıda da bu inşanın tahkimatına kan taşıyacak adımlar atmayı sürdürüyor. Bu adımlar elbette ki, yeni dış politikanın koordinatlarının endekslendiği ABD/Batı emperyalizminin göz yumduğu “özerk” alanlarda vücut buluyor.

Suriye, Irak ve Libya derken Afrika Boynuzu’ndaki Somali’ye yapılan askeri, siyasi, ekonomik yığınak, neo Osmanlıcıların Afrika ve Hint Okyanusu macerasının seyri seferine dair önemli doneler veriyor.

Aden Körfezi kıyısından Hint Okyanusu ve Kızıldeniz’e uzanan Somali, neo Osmanlıcıların Afrika’ya açılma kapısı. Gerek deniz ticaret yolları üzerinde yer alması, gerek Arap Yarımadası’nın hemen karşısındaki konumu gerekse de Doğu Afrika’ya başlangıç noktası olması nedeniyle stratejik önemde.

1991’den bu yana süren iç savaş ve jeopolitik konumu, yayılmacı emeller için biçilmiş kaftan. AKP iktidarının 2000’li yıllardan itibaren yığınak yaptığı 2010’dan bu yana ise STK’sıyla, TİKA’sıyla, Kızılay’ıyla, cemaat/tarikat yapılanmalarıyla sefere çıktığı Somali’de şimdi bu adımları daha da kalıcılaştıracak son hamle de geldi.

Somali ile Türkiye arasında 8 Şubat’ta Ankara’da imzalanan "Savunma ve Ekonomik İşbirliği Çerçeve Anlaşması" Mogadişu yönetimi tarafından 21 Şubat’ta (önceki gün) onaylandı.

PAZAR KAPMA YARIŞI

Oğlu 30 Kasım’da İstanbul’da bir kuryenin ölümüne neden olan Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud, Türkiye'nin anlaşma kapsamında Türkiye'nin Somali donanmasını inşa edeceğini, eğiteceğini ve donatacağını söyledi, “Türk kardeşlerimiz bu anlaşma çerçevesinde 10 yıl boyunca denizlerimizi koruyacak” dedi.

Somali Başbakanı Hamza Abdi Barre de anlaşmanın deniz kıyısındaki ülkenin "herhangi bir dış ihlal veya tehdit korkusunu" ortadan kaldırmaya yardımcı olacağını kaydetti.

Milli Savunma Bakanlığı (MSB) Basın Müşaviri Tuğamiral Zeki Aktürk, “dost ve kardeş” ülke olarak gördükleri Somali'de güvenlik ve istikrarın sağlanması için 10 yılı aşkın süredir faaliyet sürdürdüklerini belirtti.

Voa News’a konuşan Somalili kaynaklar,anlaşmanın "Somali sularında Türk savaş gemilerinin konuşlandırılmasını ve Somali için deniz kaynaklarından yararlanmayı" içerdiğini söyledi.

Hatırlanacak olursa 20 Ocak 2020’de Berlin’de düzenlenen Libya Zirvesi’nde Erdoğan, Somali’nin........

© Birgün


Get it on Google Play