Hürriyet internette “MHP lideri Devlet Bahçeli’den Turgut Altınok’un seçim çalışmasına sürpriz destek” başlığı atılmış habere ama Bahçeli’nin Altınok’a desteği neden sürpriz olsun? Altınok, zaten “Cumhur İttifakı”nın adayı. Üstelik de eski MHP’li ve Ülkücü kökenli.

Hürriyet’in bu haberinde gazetecilikle bağdaştırmakta güçlük çektiğim abartılı başka cümleler de vardı:

“Vatandaşlar da Bahçeli ve Altınok’a büyük ilgi gösterdi, bağırlarına bastılar.

Altınok’un Bahçeli’ye ‘Efendim’ şeklindeki hitabı, duruşu ve mütevazi tutumu takdir topladı.”

Keçiörenliler, nasıl olmuş da Bahçeli ve Altınok’u bağrına basmış, onu nasıl tespit etmişler anlamak zor. Ama asıl şaşırtıcı olan “Altınok’un Bahçeli’ye efendim demesinin takdir topladığı”na karar verilmiş olması. Altınok, kimin takdirini nasıl “toplamış”, “Efendim” demek neden önemliymiş? Habere yakışmayan sözler bunlar. Övmek isterken ölçüyü kaçırmışlar iyice.

Böylesine anlamsız cümleler bir gazetecinin elinden çıkmış olamaz. Bu habercilik dili değil. Muhtemelen parti bültenini haber diye koymuşlar sayfaya...

PROGRAM DEĞİL, ŞİMŞEK’İN SUNUMU

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in medya ile ilişkisi hayli sınırlı. Basın toplantısı yapmak, sık sık ekranlarda görünmek yerine sosyal medyadan açıklamalar yapmayı yeğliyor.

Fakat Bloomberg HT ve Habertürk HT ortak yayınında soruları yanıtladı diyemeyeceğim. Bakan Şimşek, önceden planladığı konuları anlattı. Açıl Sezen de zorlamayan, didiklemeyen, yönlendirici sorularla onun işini “kolaylaştırma” işlevini yerine getirdi.

Öyle ki, “Göreve gelmeden önce düşündüğünüz o rasyonel ekonomi politikalarının hangi aşamasındasınız?” diye başladı. İhracatçıların döviz kurlarında artış beklentisi, kredi kartına düzenleme ve emekli aylıkları konularındaki soruyu “…vereceğiniz mesaj var mı?” diye yöneltmesi de programın bakanın mesajlarını vermesi amacıyla kurgulandığını somutladı.

Şimşek, CNN TÜRK’teki programda Hande Fırat ve Zafer Şahin’in sorularını yanıtlarken de rahattı. “Bilgi verin, son durumu bize anlatın” gibi sorular yönelten, gazeteciler, Şimşek’in anlatımını hayli kolaylaştırdı. Bu iki program da bakanın isteği üzerine düzenlenmiş ve seçimlere yönelik bir sunum görünümündeydi. Sorun, bu programların habercilik faaliyeti olarak gösterilmesiydi.

İMAMOĞLU’NUN GAZETECİ DAVETİ

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve adayı Ekrem İmamoğlu, geçen hafta Ankara’dan bir grup gazeteciyi, İstanbul’a davet etti; onlara özel basın toplantısı düzenledi.

Haber Sözcü’de, “İmamoğlu, Ankara’dan gelen CHP muhabirleriyle biraraya geldi”, BirGün’de de “İmamoğlu, Ankara’dan gelen CHP muhabirleriyle bir araya geldi” diye sunuldu. Aslında gelen değil, getirilen ya da davet edilen olmalıydı. Gazeteciler kendiliklerinden İstanbul’a gitmemişlerdi; davet edilmişler ve ulaşım giderleri karşılanmıştı.

İmamoğlu’nun, CHP’yi izleyen muhabirleri İstanbul’a neden davet ettiği siyasetin konusu. Gazetecilik açısından bakınca öncelikle “davetli gazetecilik” sorunu sözkonusu. İmamoğlu’nun basın toplantısını Ankara’daki gazetecilerin izlemesinin gerekli olduğuna karar verilmişse bunun masraflarını medya kuruluşları karşılamalıydı.

İstanbul’da onca muhabir ve yazar varken Ankara’dan muhabirlerin kalkıp oraya gitmesi için habercilik açısından özel bir neden olmalıydı. Gazetecilik, siyasilerin gereksinimlerine göre yön çizmemeli…

MANŞET VERİLMEZ, ALINIR

Liderlerle yapılan televizyon programlarında yeni moda, söyleşinin bir noktasında “Bize vereceğiniz bir manşet var mı” diye sormak. HalkTV’de Şirin Payzın, Kürşad Oğuz ve Barış Pehlivan’ın katıldığı programda da CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e bu soru yöneltildi. Barış Pehlivan 2,5 saatlik programın sonuna doğru şöyle sordu:

“Sayın genel başkan yaklaşık 25 gün kaldı seçimlere. Biz bakıyoruz şimdi reklam arasında da milyonlarca kişi izliyor bu yayını. İlk kez duyacağımız bir şey var mı bize anlatabileceğiniz? Belki CHP seçmenini, belki AKP seçmenini ya da diğer parti seçmenlerini ilgilendiren. Bizim atacağımız bir manşet verirseniz ne güzel olur. Var mı böyle…”

Özgür Özel güldü soruyu duyunca. “Üç tane ikiz bekliyoruz” diye başlayıp seçimlerden büyük başarıyla çıkacaklarını anlatmaya koyuldu. Beklenen manşeti vermedi!

Zaten bir söyleşide manşeti konuşan politikacı vermez, soru soran gazeteciler alırlar. Gazeteciler sorularıyla öyle yönlendirir, öyle sıkıştırır, öyle irdeler ki, politikacı manşet olacak sözleri söylemek zorunda kalır. O nedenle “Var mı bize vereceğiniz bir manşet” diye sormak yerine yanıtı manşet olacak sorulara hazırlanmak gerek.

ELEŞTİRİ, ŞİKÂYET VE ÖNERİLERİNİZ İÇİN: medyaombudsman@gmail.com

QOSHE - Efendim hitabı takdir toplamışmış! - Medya Ombudsmanı Faruk Bildirici
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Efendim hitabı takdir toplamışmış!

9 6
11.03.2024

Hürriyet internette “MHP lideri Devlet Bahçeli’den Turgut Altınok’un seçim çalışmasına sürpriz destek” başlığı atılmış habere ama Bahçeli’nin Altınok’a desteği neden sürpriz olsun? Altınok, zaten “Cumhur İttifakı”nın adayı. Üstelik de eski MHP’li ve Ülkücü kökenli.

Hürriyet’in bu haberinde gazetecilikle bağdaştırmakta güçlük çektiğim abartılı başka cümleler de vardı:

“Vatandaşlar da Bahçeli ve Altınok’a büyük ilgi gösterdi, bağırlarına bastılar.

Altınok’un Bahçeli’ye ‘Efendim’ şeklindeki hitabı, duruşu ve mütevazi tutumu takdir topladı.”

Keçiörenliler, nasıl olmuş da Bahçeli ve Altınok’u bağrına basmış, onu nasıl tespit etmişler anlamak zor. Ama asıl şaşırtıcı olan “Altınok’un Bahçeli’ye efendim demesinin takdir topladığı”na karar verilmiş olması. Altınok, kimin takdirini nasıl “toplamış”, “Efendim” demek neden önemliymiş? Habere yakışmayan sözler bunlar. Övmek isterken ölçüyü kaçırmışlar iyice.

Böylesine anlamsız cümleler bir gazetecinin elinden çıkmış olamaz. Bu habercilik dili değil. Muhtemelen parti bültenini haber diye koymuşlar sayfaya...

PROGRAM DEĞİL, ŞİMŞEK’İN SUNUMU

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in medya ile ilişkisi hayli sınırlı. Basın toplantısı yapmak, sık sık ekranlarda görünmek yerine sosyal medyadan açıklamalar yapmayı yeğliyor.

Fakat Bloomberg HT ve Habertürk HT ortak yayınında soruları yanıtladı diyemeyeceğim. Bakan Şimşek, önceden planladığı konuları anlattı. Açıl Sezen de zorlamayan, didiklemeyen, yönlendirici sorularla onun işini........

© Birgün


Get it on Google Play