Bahçeli, Erdoğan’ın Ankara-Berlin uçuşu sırasında ülke gündemine getirdiği yeni tartışma konusunda görüşlerini partisinin grup toplantısında dile getirdi. Bahçeli’nin konuşmasının ilk adresi kendi sözleri ile “Cumhur İttifakı’nda kriz beklentisi” oldu. Siyasi nezaket sınırlarını aşan, kişiliği ile özdeşleşen üslubu içinde önce Cumhur İttifakı’nın muhaliflerini yanıtladı Bahçeli:

‘‘Sayın Cumhurbaşkanımızın bahse konu açıklamasını çarpıtıp Cumhur İttifakı etrafında tezvirat ve tefrika imal eden fırsat düşkünü meczuplara da prim vermeyiz, itibar etmeyiz, bunları adam yerine bile koymayız. Bazı zekâ ve vicdan özürlülerin, ‘Erdoğan, Bahçeli’yi sırtından atacak mı?’ diye yazı kaleme almaları, AK Parti ile MHP arasında sorun olduğundan bahsetmeleri, fitne tezgahı açmaları alçak bir teşebbüs, namert bir telaffuzdur.’’

ORTA YOL BULURUZ

Bu sözlerine grup toplantısı sırasında oturan milletvekilleri ve partililerinden coşkulu karşılığı aldıktan sonra Bahçeli, bu kez de iktidar ortağı olan AKP’ye, “Dün ne demişsek bugün aynı çizgide, aynı düşüncede, aynı görüşteyiz” mesajını verdi.

50+1 değişikliğine karşı olduklarını ilettikten sonra sistemde “tamirat” yapılabileceği sözleriyle kapıyı tam kapatmayan Bahçeli, ancak ortağına meydan okumaktan da geri durmadı: “Siyasi hayatımız boyunca kimsenin sırtına binmedik, hiç kimseyi de sırtımıza bindirmedik…”

“Fitne, namert, alçak, özürlü, meczup, fırsat düşkünü” gibi nitelemeleri çok da uzun olmayan bir konuşmaya sığdırma becerisini sergileyen Bahçeli, bu konuşmada hem muhaliflere, “Heveslenmeyin, kavga etmeyeceğiz” mesajı verirken ortağına da “Bize mecbursunuz, çekilirsek düşersiniz” hatırlatması yaptı.

ŞİMDİLİK “HAYIR” DEDİ

Bu konuşmadan sonra şimdi bundan sonra ne olacağı sorusuna yanıt aranıyor. Bu yanıtı seçimlerin üzerinden daha altı ay geçmişken, normal tarihinde yapılacak bir seçime yaklaşık 4,5 yıl varken bu tartışmanın nereden çıktığı sorusuyla birlikte düşünmekte yarar var. Bunun yanıtı aslında Erdoğan’ın siyaset yapma tarzında. Tüm önemli konuları ülke gündemine getirip, tartıştırıp, kamuoyunu bir ölçüde alıştırdıktan sonra rafa kaldırdığının zamanı geldiğinde de ısıtıp ülke gündemine getirdiğinin birçok örneğine tanıklık edildi.

Bir süre soğumaya bırakılacak ama bu konu da AKP’nin gündeminden çıkmayacak. Her ne kadar 50+1’den vazgeçilmesine karşı olduklarını kesin bir dille açıklamasına karşın Bahçeli’nin siyasi yalpalamaları düşünüldüğünde bir süre sonra özellikle de seçim arifesinde böyle bir değişikliğe “Evet” demesi sürpriz olmayacaktır.

Bununla birlikte Meclis aritmetiği AKP’yi zorlayacak esas konu olmaya devam ediyor. HEDEP’ten sonra CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in de bir Anayasa değişikliğine kapıyı kapatmasından sonra AKP-MHP ortaklığının TBMM’de gerekli çoğunluğa ulaşması çok zor.

VAZGEÇMEYECEKLER

14/28 Mayıs seçimlerinin ikinci turunda kıl payı yakalanan iktidarı yeniden ele geçirmenin çok zor olduğunu en iyi AKP biliyor. O nedenle bu defter kapanmadı, çünkü yeniden iktidar için AKP ya da ittifakları sürerse AKP-MHP ve diğerleri ortaklığı, seçilmek için yüzde 50+1 gibi bir çoğunluğu yeniden sağlayamama riskini göze almak istemeyecektir.

AKP ve Cumhurbaşkanlığı Sarayı çevrelerinde MHP’nin isteği üzerine getirilen 50+1 kuralının AKP’nin, ‘‘Tek başına güçlü iktidar’’ olmasını engellediği, iktidarın nimetlerini başta MHP olmak üzere birçok parti ile paylaşma mecburiyeti getirdiği gerekçesiyle eleştirenlerin sayısı artıyor. AKP’nin küçük partilerin vesayetine girmesine neden olduğu açıkça dillendirilen bu zorunluluk, ‘‘Bu tam bir tuzaktı. Bahçeli’nin oyununa geldik. Boynumuzdaki 50+1 urganından kurtulmalıyız’’ değerlendirmelerinde bulunan AKP’lilerin sayısının hiç az olmadığı biliniyor. Erdoğan’ın o zaman mecbur olduğu bu düzenleme için daha sonra iki kez Cemil Çiçek ve Faruk Çelik aracılığıyla bu konuyu ülke gündemine getirmesi de pişmanlığının işaretleri olarak değerlendiriliyordu. O tarihte de bu önerilerin gündeme gelmesinden sonra kamuoyunda yaşanan ve AKP’yi zayıf gösteren yorumlardan sonra Erdoğan, konuyu, ‘‘Açılmamak üzere kapattığını’’ duyurmuştu.

Ancak 2021’de Saadet Partisi Lideri Temel Karamollaoğlu ile yaptığı görüşmeden sonra “50+1’in mahsurlu olduğunu anladık. 50+1’i o zaman bu kadar sıkı bir şeye bağlamamamız gerekirmiş. Onun farkına vardık” dediği duyuldu. Erdoğan, 2014’ten sonraki tüm seçimlere yüzde 50’nin üstüne çıkamama korkusu ile gitti. 14/28 Mayıs seçimlerinde de bunun artık kendisi için çok zor ulaşılabilir hedef olduğunu bir kez daha test etti ve öneriyi 5 ay sonra bu kez kendi ağzından dillendirdi. Bunun bugün olamayacağının tüm çevreler çok farkında.

Peki amaç neydi? Bu aşamada herkes kartlarını açtı, Erdoğan hep yaptığı gibi önerisini bir süre tartıştırdı, kamuoyunu bu değişikliğe alıştırdı, bu arada ekonomik kriz, yargı krizi gibi yakıcı konular gündemin gerisine düştü, şimdilik büyük olasılıkla bu değişiklik rafa kalkacak ama mutlaka yeniden gündeme gelecek. Bu arada bunu yasalaştırabilmek için gerekli çoğunluğu sağlama gayretleri de her yol denenerek sürdürülecek.

QOSHE - Bahçeli yok dese de Cumhur’un aklı orda - Nurcan Gökdemir
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Bahçeli yok dese de Cumhur’un aklı orda

12 0
22.11.2023

Bahçeli, Erdoğan’ın Ankara-Berlin uçuşu sırasında ülke gündemine getirdiği yeni tartışma konusunda görüşlerini partisinin grup toplantısında dile getirdi. Bahçeli’nin konuşmasının ilk adresi kendi sözleri ile “Cumhur İttifakı’nda kriz beklentisi” oldu. Siyasi nezaket sınırlarını aşan, kişiliği ile özdeşleşen üslubu içinde önce Cumhur İttifakı’nın muhaliflerini yanıtladı Bahçeli:

‘‘Sayın Cumhurbaşkanımızın bahse konu açıklamasını çarpıtıp Cumhur İttifakı etrafında tezvirat ve tefrika imal eden fırsat düşkünü meczuplara da prim vermeyiz, itibar etmeyiz, bunları adam yerine bile koymayız. Bazı zekâ ve vicdan özürlülerin, ‘Erdoğan, Bahçeli’yi sırtından atacak mı?’ diye yazı kaleme almaları, AK Parti ile MHP arasında sorun olduğundan bahsetmeleri, fitne tezgahı açmaları alçak bir teşebbüs, namert bir telaffuzdur.’’

ORTA YOL BULURUZ

Bu sözlerine grup toplantısı sırasında oturan milletvekilleri ve partililerinden coşkulu karşılığı aldıktan sonra Bahçeli, bu kez de iktidar ortağı olan AKP’ye, “Dün ne demişsek bugün aynı çizgide, aynı düşüncede, aynı görüşteyiz” mesajını verdi.

50 1 değişikliğine karşı olduklarını ilettikten sonra sistemde “tamirat” yapılabileceği sözleriyle kapıyı tam kapatmayan Bahçeli, ancak ortağına meydan okumaktan da geri durmadı: “Siyasi hayatımız boyunca kimsenin sırtına binmedik, hiç kimseyi de sırtımıza bindirmedik…”

“Fitne, namert, alçak, özürlü, meczup, fırsat düşkünü” gibi nitelemeleri çok da uzun olmayan bir konuşmaya sığdırma becerisini sergileyen Bahçeli, bu konuşmada hem muhaliflere, “Heveslenmeyin, kavga etmeyeceğiz” mesajı verirken ortağına da “Bize mecbursunuz, çekilirsek düşersiniz” hatırlatması yaptı.........

© Birgün


Get it on Google Play