Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın günlük hayatında 31 Mart akşamından beri çok önemli bir değişiklik var.
Gelin bu yeni hayatın güzergahını hep birlikte gezelim.
(*) İstanbul’da halen yaşadığı, Cumhurbaşkanlığından ayrıldığı zaman sürekli yaşayacağı evi Kısıklı Mahallesinde.
31 Mart akşamına kadar AKP’li bir belediye başkanını tarafından yönetiliyordu.
Pazar akşamı itibariyle CHP’ye geçti.
(*) İstanbul’da bulunduğu günlerde evinden çıkıp çalışmaya gittiği yer Vahdettin Köşkü…
İstanbul’un Çengelköy semtinde bulunuyor.
31 Mart akşamına kadar AKP’li Üsküdar Belediye başkanı tarafından yönetiliyordu.
Pazar akşamı CHP’ye geçti.
Bazı günler karşıya geçip Dolmabahçe’deki ofisinde çalışıyor.
Bulunduğu Beşiktaş CHP’li bir belediye başkanı tarafından yönetiliyor.
Boğaz’ın Karadeniz tarafına doğru ilerleyelim.
Tarabya’da Cumhurbaşkanına tahsis edilmiş Huber Köşkü var.
Bulunduğu ilçe CHP’li Sarıyer Belediye Başkanı tarafından yönetiliyor.
Ankara’daki çalışma güzergahına dönelim.
Başkentte iki şapkası var.
Biri AKP İl Başkanlığı...
Kültür Mahallesi, Mediha Eldem Sokak’ta bulunuyor.
Ankara’nın Çankaya ilçesine bağlı.
Bulunduğu mahalle CHP’li bir belediye tarafından yönetiliyor.
Parti şapkasını çıkarıp, Cumhurbaşkanı şapkasını giydiğinde çalıştığı ve yaşadığı yer Külliye..
Adresi; Atatürk Orman Çiftliği, Beştepe.
Ankara’nın Yenimahalle ilçesine bağlı bir bölge.
CHP’li bir belediye başkanı tarafından yönetiliyor.
Yazın dinlemek istediği zaman gittiği yer...
Okluk Koyu…
Muğla’nın Marmaris ilçesine bağlı.
CHP’li bir belediye başkanı tarafından yönetiliyor.
Özetlersek; bugünden Cumhurbaşkanlığı süresinin biteceği 2028 yılına kadar Türkiye’de bulunduğu zamanlarda günlük hayatının neredeyse tamamı CHP’ye oy vermiş insanların çoğunlukta olduğu bu mekanlarda geçecek.
Yani bu belediyeleri cezalandırmaya kalktığı taktirde bir anlamda kendi mahallesini de cezalandırmış olacak.
Komşularının hoşuna gider mi bu…
Bu işin fantezisi.
Neresidir bu mahalleler ve sakinleri…
Asıl söylemek istediğim işte bu.
AKP’ye yakın trollerin ötekileştirdiği, terörist olarak suçladığı, halktan kopukla suçladığı, “biz” ve “ötekiler” kutuplaşmasında; “ötekiler” tarafında kalmış insanların da yaşadığı mahalleler bunlar.
Şimdi oralarda en çok oyu onlar aldı.
Ama Cumhurbaşkanı Erdoğan bu konuda yalnız değil.
Ben yıllardır AKP’li bir belediye başkanın yönettiği bir ilçede yaşıyorum.
Kendi payıma aldığım hizmetlerden memnundum.
Ne yazık ki, 28 Mayıs seçiminin yarattığı düş kırıklığı ve ondan Diyanet İşleri Başkanı'nın, Milli Eğitim Bakanı'nın ve AKP’li trollerin yarattığı ağır psikolojik iklim içinde toplumun kutuplaşması içinde kendimi kaybetmiş bir insan olarak hissetmeye başlamıştım.
Oysa biraz dışarı çıkıp ilçemde yaşayan insanları gördüğümde, belediye yetkilileri ile konuştuğumda öyle bir duyguya neden olacak hiçbir şeyin olmadığını gördüm.
Bütün mesele, siyasetin üst katındaki nobran ve küçümseyici dilmiş.
Daha da önemlisi; en büyük sorun, hayatını ve rızkını, kavgadan, kutuplaşmadan çıkaran iktidara ve muhalefete yakın trollerin ve konuşan kafaların dili, üslubuymuş…
Şimdi anlıyoruz ki, coğrafya kaderse; sandık da kadermiş.
Sandık, bizi oy vermediğimiz insanlarla birlikte yaşamaya zorluyor.
Sandık, en güçlü Cumhurbaşkanlarını bile oy vermediği partilerin yönettiği mahallelerde birlikte yaşamaya zorluyor.
31 Mart seçiminin en hayırlı sonucu bu oldu.
Mahallelerimizdeki duvarları yıktı.
Erdoğan, şimdi Cumhurbaşkanlığı görevi sona erdiğinde yaşayacağı mahallenin şükür namazlarına gittiği camilerin bulunduğu yerlerin yeni sosyolojik realitesi ile tanışıyor.
Sadece o değil.
Türkiye’nin birçok yerinde insanlar yaşadıkları yerin yeni sosyolojik realitesini tanıyacak.
Ve emin olun; her şey daha iyi olacak.
Ama dikkat…
Gıdasını kavgadan, intikamdan, mahalleleri bölmekten alan troller şimdiden harekete geçti.
Dün Akit gazetesinin manşeti ”Yerel yönetimler kirli ittifaka” diyordu.
CHP’ye oy veren milyonlarca insana hakaret ve nefret dolu bir yazıydı.
Yazılardaki ifadelere bakıyorum.
CHP’ye oy veren insanların ne ahmaklıklarını ne de aptallıklarını bırakmışlar.
Emin olun; 24 saat sonra “Göbeğini kaşıyan adam” diyecekler.
Sandık kadermiş diyorum ya…
Bakın, bir zamanlar AKP’ye oy veren insanlara “Göbeğini kaşıyan adam” diyenlere kızanlar…
Şimdi kendileri aynı şeyi diyorlar...
Yeni hayatımızda en büyük tehlike bu olacak.
login
who are we?
contact us
qosheapp
Toi Staff
Gideon Levy
Belen Fernandez
Tarik Cyril Amar
Rami G Khouri
Dr Ramzy Baroud
Mort Laitner
Bradley Blankenship
Michael Kwet
visit website
