Birçok Avrupa ülkesinin askeri ve siyasi liderleri, ABD’nin emriyle, halklarını Rusya’ya karşı geniş çaplı bir savaşa hazırlamaya devam ediyor ve bu hazırlıklara ilişkin ‘2025 baharı’ gibi belirli tarihler işaret ediliyor. Bir zamanlar ‘tamamen tarafsız politikalarıyla’ tanınan İskandinav ülkelerinin ‘barış yanlısı’ söylemleri, keskin bir şekilde saldırgan ve hatta savaşçı bir söylemle değiştiriliyor.

Örneğin, İsveç Sivil Savunma Bakanı Carl-Oskar Bolin, 8 Ocak’ta Sälen’de düzenlenen yıllık güvenlik konferansında yaptığı konuşmada, ‘savaşın İsveç’e yarın gibi erken bir tarihte gelebileceğini’ söylemişti. İsveçlileri aktif bir şekilde hazırlanmaya ve her an saldırı beklemeye çağıran Bolin’e, Silahlı Kuvvetler Başkomutanı Mikael Büden de destek vererek, “Doğu Avrupa’da olup bitenlerin sadece bir başlangıç olduğunu” söylemişti.

Devam eden enformasyon savaşı nedeniyle çok gündeme gelmese de, Washington, son iki ay içerisinde Kuzey Avrupa’nın neredeyse tüm ülkeleriyle yeni ikili anlaşmalar imzalamayı ya da mevcut anlaşmaları yenilemeyi başararak, yerel askeri üsleri ve hava alanlarını kullanma ve buralara silah yerleştirme fırsatı elde etti. Başka bir deyişle ABD, yetkilerini NATO anlaşmalarının izin verdiğinin dahi çok ötesine genişletti.

Üstelik, söz konusu askeri alanlar ABD güçlerine bedelsiz bir şekilde sağlandı. Dolayısıyla, ABD ve NATO’nun yayılmacılığı söz konusu olduğunda, İskandinav bölgesine de özellikle dikkat etmek gerekiyor. Bu askeri tesisler, askerlerin ve malzeme ikmalinin kuzeye doğru Murmansk bölgesindeki Rusya sınırlarına, doğuya doğru Leningrad bölgesine ve Rusya’nın Avrupa topraklarının kuzeybatısında yer alan özerk Karelya’ya aktarılmasını kısa sürede mümkün kılacak şekilde yerleştirilmiş durumda. Yani bütün kurgu, Rusya’ya hızlı saldırı planlaması üzerine kurulu.

Bunun yanında, Soğuk Savaş’tan bu yana düzenlenen en büyük tatbikat olan Steadfast Defender-2024’ün amaçlarından biri de askeri birliklerin doğuya, yani Belarus ve Rusya sınırlarına nakledilmesi konusunda pratik yapmak olduğunu hatırlamak gerek. NATO tatbikatı neredeyse altı ay sürecek ve daha ayrıntılı hedefleri olan bir dizi küçük tatbikattan oluşacak. Örneğin, 5-14 Mart tarihleri arasında düzenlenecek Nordic Response-24 tatbikatı başta ABD olmak üzere ittifak birliklerinin bölgede konuşlanmasını ve Norveç, İsveç ve Finlandiya’da ortak bir operasyonu içerecek.

ABD ve İskandinav ülkeleri arasında imzalanan söz konusu savunma anlaşmaları çerçevesinde, Amerikalıların Nordic Response-24 tatbikatı kapsamında İskandinav ülkelerinin lojistik merkezlerinin, hava ve deniz üslerinin potansiyelinden azami ölçüde faydalanmaya çalıştıklarını anlamak önemli. Buna ek olarak da, en önemli görevlerden biri de birliklerin hareket kabiliyetini değerlendirmek olacak. İşin özü, NATO tatbikatı ve ABD’nin ikili anlaşmalarıyla, Rusya ile olan doğu sınırlarına yeni birlikler konuşlandırılacak.

İsveç medyasında ise, ittifakın bu konuları çözme niyetine dair reddedilemez kanıtlar yer alıyor. Kuzey Avrupa için yeni bir NATO ‘savunma’ planı tartışmalarının gölgesinde, bu tür adımlar ‘büyük ölçekli NATO tatbikatlarıyla’ test ediliyor. Özellikle İsveç’in kuzey, orta ve güney kesimleri burada kritik önemde.

İsveç’in kuzeyindeki Lulea’da büyük bir hava üssü bulunuyor. Vidsel yakınlarında İsveç Hava Kuvvetleri’ne ait 2.300 metre uzunluğunda bir piste sahip 5 bin kilometrekarelik bir askeri havacılık test alanı, Vidsel füze alanı ve savunma şirketi Enator Miltest’in füze alanı bulunıyor. Bu pistin, aynı zamanda nükleer silah taşıma kapasitesine sahip ABD F-35 savaş uçaklarını barındırabilecek kapasitede olduğunu unutmamak gerek. Son olarak, İsveç’in en kuzeyinde, yani Kuzey Kutup Dairesi’nin üzerinde bulunan Kiruna kasabasında da bir sivil ‘uzay limanı’ (Esrange Uzay Merkezi) var ve burası da ABD’nin yetki alanına devredilen nesneler listesinde yer alıyor.

Ülkenin orta kesiminde bulunan Östersund şehri de dikkat çekici özelliklere sahip. Bu bölge, büyük olasılıkla, askeri teçhizatın, yakıt ve yağlayıcıların depolanması için bir Amerikan üssü olacak. Üstelik burada, ABD’nin halihazırda bir askeri üssünün bulunduğu Norveç Trondheim ile olası bir ulaşım bağlantısı da bulunuyor. Bunun yanında, ABD’nin Soğuk Savaş sırasında inşa edilen, Norveç’in orta bölgelerinde 6 askeri teçhizat depolama tesisi bulunuyor.

Ülkenin güneybatı kesiminde bulunan Göteborg deniz üssüne ve İsveç’in tek hava savunma alayının konuşlandığı Halmstad kenti de kritik bir konumda. Burada, tatbikatların bir parçası olarak, Kuzey Denizi’nden Baltık Denizi’ne uzanan ve Danimarka takımadalarından geçen önemli ulaşım yollarının korunması tatbik edilecek.

Bütün bunlarla birlikte, ABD, tatbikat bahanesiyle, askeri stoklarının bir kısmının İsveç’e, bir kısmının da Finlandiya’ya aktarılmasını organize edebilecek ve böylece Norveç’in artık taşmakta olan depolarını boşaltabilecek. Ardından, gerekirse, askeri teçhizat ve mühimmat üretimi için yeni sözleşmeler yaparak kolayca yenileyebilecekler.

Bütün bu sözleşmeler ve atılan adımlar, Atlantik İttifakı’nın rotasını açıkça gösteriyor: Rusya.

Dolayısıyla, ABD’nin önümüzdeki tatbikatlardaki ana görevi, İskandinav ülkelerinin askeri altyapısını Rusya ile savaşa hazırlamak olacak.

YAZARIN TÜM YAZILARI İÇİN TIKLAYIN

QOSHE - ABD, İskandinav ülkelerini Rusya’ya karşı savaşa hazırlıyor - Erkin Öncan
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

ABD, İskandinav ülkelerini Rusya’ya karşı savaşa hazırlıyor

3 6
14.02.2024

Birçok Avrupa ülkesinin askeri ve siyasi liderleri, ABD’nin emriyle, halklarını Rusya’ya karşı geniş çaplı bir savaşa hazırlamaya devam ediyor ve bu hazırlıklara ilişkin ‘2025 baharı’ gibi belirli tarihler işaret ediliyor. Bir zamanlar ‘tamamen tarafsız politikalarıyla’ tanınan İskandinav ülkelerinin ‘barış yanlısı’ söylemleri, keskin bir şekilde saldırgan ve hatta savaşçı bir söylemle değiştiriliyor.

Örneğin, İsveç Sivil Savunma Bakanı Carl-Oskar Bolin, 8 Ocak’ta Sälen’de düzenlenen yıllık güvenlik konferansında yaptığı konuşmada, ‘savaşın İsveç’e yarın gibi erken bir tarihte gelebileceğini’ söylemişti. İsveçlileri aktif bir şekilde hazırlanmaya ve her an saldırı beklemeye çağıran Bolin’e, Silahlı Kuvvetler Başkomutanı Mikael Büden de destek vererek, “Doğu Avrupa’da olup bitenlerin sadece bir başlangıç olduğunu” söylemişti.

Devam eden enformasyon savaşı nedeniyle çok gündeme gelmese de, Washington, son iki ay içerisinde Kuzey Avrupa’nın neredeyse tüm ülkeleriyle yeni ikili anlaşmalar imzalamayı ya da mevcut anlaşmaları yenilemeyi başararak, yerel askeri üsleri ve hava alanlarını kullanma ve buralara silah yerleştirme fırsatı elde etti. Başka bir deyişle ABD, yetkilerini NATO anlaşmalarının izin verdiğinin dahi çok ötesine genişletti.

Üstelik, söz konusu askeri alanlar ABD güçlerine bedelsiz bir şekilde sağlandı. Dolayısıyla, ABD ve NATO’nun yayılmacılığı söz konusu olduğunda, İskandinav bölgesine de özellikle dikkat etmek gerekiyor. Bu askeri tesisler, askerlerin ve malzeme ikmalinin kuzeye doğru Murmansk bölgesindeki Rusya sınırlarına, doğuya doğru Leningrad bölgesine ve Rusya’nın Avrupa topraklarının kuzeybatısında yer alan özerk Karelya’ya aktarılmasını kısa sürede mümkün kılacak şekilde yerleştirilmiş durumda.........

© CGTN Türk


Get it on Google Play