Moldova’da Maya Sandu hükümeti ile Moldova sınırları içerisindeki özerk bölgeler Gagavuzya ve Transdinyester arasında yaşanan siyasi ve ekonomik gerilimlerin tarihi, neredeyse Sovyetler Birliği’nin yıkıldığı günlere dayanıyor.

Şubat 2022’de başlayan Rusya’nın Ukrayna’daki ‘özel askeri operasyonu’ ise, Moldova’daki gerilimleri de üst düzeye taşıdı. Özerkliklerin aksine, Sandu yönetiminin Avrupa Birliği (AB) üyelik hedefi ve ‘AB değerlerine yönelik entegrasyon’ planları, ülkedeki Rus ve Rus yanlısı çevrelerle uzun süreli gerilim başlıklarından en çok öne çıkanı haline geldi.

Sandu yönetiminin, Gagavuzya ve Transdinyester’e yönelik merkezi hizmetlerden mahrum bırakma, emeklilik paralarına el koyma, belediyelerin ödeneklerini kesme, Transdinyester nüfusunu ‘yeniden yerleştirme’ planları gibi hamleleri, halihazırda Rusya’yla güçlü tarihsel ve kültürel bağlara sahip Gagavuz Türkleri ve Transdinyesterlilerin Rusya’dan yardım eli uzatması talebiyle sonuçlandı. Bu bölgeler zaten uzun süredir Rusya’yla iyi ilişkileri bulunan ve çeşitli düzeyde etkileşimlerini sürdüren bölgelerdi.

Moldova muhalefetindeki ‘Rus yanlısı’ kanadın temsilcisi ise Ilan Şor. Kendi adını taşıyan Şor Partisi yasaklansa da, Rus yanlısı muhalefet örgütlü hareket etmeye devam etti. Hatta, Gagavuzya’da son seçimleri, Şor Partisi adayı Evgeniya Gutsul kazandı.

Transdinyester ‘Rusya’ya katılmayı’ mı talep etti: Beklenen kongreden ne çıktı?

Transdinyester, 1 Ocak 2024’ten itibaren yeni bir normu yürürlüğe konan ve Transdinyester’de ithalatçıları vergi ödemeye zorlayan Moldova Gümrük Kanunu nedeniyle aldığı kararla Rusya’dan yardım istemeye karar vermişti. Transdinyester yönetimi, bölgenin 220 binden fazla Rusya Federasyonu vatandaşı için bir ‘gettoya dönüşmemesi için’ uğraştıklarını ifade ediyor.

Gagavuz Türklerinin lideri ise, Transdinyester örneğini takip ederek son iki ayda üç defa Moskova’ya gitti, özerklik için kritik olarak değerlendirdiği ekonomik ve siyasi anlaşmalara imza attı. Bu arada, Gagavuzya’nın bir önceki lideri Irina Vlah da geçen senenin Kasım ayında “Büyük beklentiler büyük bir bunalıma dönüştü. Harekete geçme zamanı geldi” diyerek yeni bir muhalefet platformu kurduğunu açıklamıştı.

Moldova hükümeti cephesi ise, bu bölgelerin ‘Kremlin’in yönetimi altında’ olduğu görüşünde. Bu yönde bir resmi karar henüz alınmamış olsa da, çok sayıda Moldovalı üst düzey siyasetçi, bu bölgelerin siyasi seçimlerinden duydukları rahatsızlığı bugüne kadar defalarca dile getirdi.

Transdinyester’in ardından Gagavuz Türkleri de Rusya’dan yardım istedi

Son olarak, Moldova Dışişleri Bakanı Mihai Popsoi’nin ‘Rus gazından tamamen kurtuldukları’ yönündeki ‘müjdesini’ paylaştığı gün, Moldovalı muhalifler de Rusya’nın başkenti Moskova’ya giderek ‘Zafer – Victorie’ adını verdikleri siyasi ittifakı duyurdu.

İttifakı açıklayan Ilan Şor, kongrenin Moskova’da yapılmasını “Moldova artık ele geçirilmiş bir devlet ve herhangi bir muhalif, yetkililerin düşmanı haline geldi” ifadeleriyle açıkladı.

Moldova lideri Sandu için ‘gaspçı’ diyen Şor, konuşmasında şunları söyledi:

“Devlet uçurumun eşiğine getirildi. Beklemenin bir anlamı yok, Dün erkendi, yarın geç olacak. Kazanmanın zamanı geldi. Mevcut Moldova hükümetinin politikası felakete yol açıyor. Avrupa entegrasyonu yolu, Moldova için hiçbir yere varmayan bir yoldur. Biz ülkemizde refah ve gurur istiyoruz; onlar ise ülkemizi Batı’nın meçhul bir kolonisine dönüştürmek istiyorlar. Biz tüm komşularımızla iyi komşuluk ilişkileri istiyoruz, onlar ise Moldova’yı savaşa sürüklemek istiyorlar. Rusya ile yakınlaşmayı, karşılıklı yarar sağlayan ortaklıkları ve net değerleri savunacağız. Ve hep birlikte kazanacağız.”

Bu arada, 1987 doğumlu Şor, Moldova’da 20014 yılında patlak veren yolsuzluk soruşturmalarında adı geçen bir isim. 2015-2019 yılları arasında Orhei’de belediye başkanlığı yaptı. Kendi soyadıyla kurduğu ve parlamentoda 7 sandalyeye sahip partisi, ‘Rusya’dan maddi destek aldığı’ suçlamalarıyla karşılaştı. Vekilliği nisan 2023’te düşürüldü, partisi ise aynı yılın 19 Haziran tarihinde kapatıldı. Hakkında tutuklama kararı çıkarılan Şor aynı zamanda ABD ve AB’nin de yaptırımı altında. Yahudi olması nedeniyle, İsrail’de yaşadığı biliniyordu.

Gutsul’ın kongredeki konuşmasında ise AB ve LGBTİ karşıtlığı ön plandaydı. Gutsul, “Moldova’da yaşayanlar AB’ye katılmak istemiyor ve geleneksel ilişkilerden yana. Klasik aile yapısının ve eşcinsel evliliğin yasaklanmasının savunulması gerekiyor” ifadelerini kullandı ve Moldova’nın siyasi baskısına dikkat çekerek “Rusya Federasyonu’ndan her döndüğümüzde evimize nasıl döneceğimizi, bizi bırakıp bırakmayacaklarını bilemiyoruz” dedi.

Gagavuz Türkleri neden AB’ye karşı?

Kongrede söz alan bir diğer isim, Gagavuz Halk Meclisi Başkanı Dmirtiy Konstantinov ise, “Gagavuzlar ‘Çölde olmak, Cennet Bahçesi’nde demir kafeste olmaktan iyidir’ diyorlar. Bugün Moldova tarihi bir seçimle karşı karşıya: Ya Doğu ya da Batı. Çocuklarımızın geleceği, ekonomik tercihlerimize bağlı” ifadeleriyle ittifakın manşetini atmış oldu.

İlan edilen bu seçim ittifakında görev dağılımı ise şu şekilde:

Yönetim Kurulu Başkanı Ilan Şor,

Genel Sekreter Evgeniya Gutsul,

Yürütme Komitesi sekreteri milletvekili Marina Tauber,

İcra Direktörü – Natalya Paraska…

Yönetimde ayrıca Şans partisi lideri Aleksey Lungu, Victoria Shapa ve Tatiana Cociu’nun yanı sıra Aleksander Nesterovskiy, Aleksander Suhodolskiy, Irina Lozovan, Vasiliy Bolya ve Vadim Fotescu gibi muhalefet milletvekilleri de yer aldı.

Moldova hükümeti için, Gagavuzya ve Transdinyester Rusya’nın etki alanlarında bulunan bölgeler ve bu bölgelerin siyasi gücü kırılmadıkça ülkenin ‘AB rotası’ ciddi engellerle karşılaşacak. Ancak, Moldova genelinde ekonomi başta olmak üzere artan huzursuzluk özerk bölgelere has değil. Başkent Kişinev’de dahi ekonomik taleplerle düzenlenen en büyük mitingler, kapatılan Şor (faaliyetlerine ‘Rönesans’ olarak devam ediyor) Partisi’nin önderliğinde gerçekleştirilmişti. Sandu’nun sağ-liberal Eylem ve Dayanışma Partisi’nin (PAS) henüz yerine getirilemeyen vaatleriyse, Moldova kamuoyunda huzursuzluk yarattı.

Rusya için de Transdinyester ve Gagavuzya hayati önemde. Özellikle Ukrayna operasyonunun devam ettiği dönemde, Rusya’nın önündeki Odessa hedefi, bu iki bölgeyi daha da kritik hale getiriyor. NATO’nun askeri faaliyetlerinin arttığı, Romanya’nın militarizasyonuna hız verildiği bir dönemde, hem Romanya, hem de Odessa bölgesi sınırında bulunan bu bölgede varlık gösterebilmek önemli bir stratejik kazanım. Bu noktada özellikle Transdinyester kritik önemde. Çünkü bu bölge Rus askerlerine, Rus pasaportlu nüfusa ve Sovyet döneminden kalma silah depolarına ev sahipliği yapıyor.

Moldova gibi eski Sovyet ülkelerinin Avrupa Birliği’ne katılımının, o ülkelerin ‘demokratikleşmesi’ veya ‘ekonomik gelişiminden’ ziyade, Rusya’nın çevrelenmesi gibi bir işlevi bulunuyor. Tam olarak bu yüzden, Doğu Avrupa’daki Batı yanlısı siyasetler yoğun bir şekilde destekleniyor. Moldova’da son birkaç yılın siyasi hikayesi, ‘büyük resimdeki’ bu rekabetten kaynaklanıyor.

Uzun süredir Rusya ve Batı yanlısı siyasetlerin rekabetine sahne olan Moldova’da, Sandu’nun AB rotası yeni bir dönemin kapısını çoktan aralamıştı. İlan edilen bu son kongre ise, Moldova’da artık bütün kartların açık bir şekilde oynandığını gösteriyor. Merkezi hükümet de, muhalefet güçleri de, birbirlerini suçladıkları ‘tarafgirliği’’ açıktan ilan etmiş durumda.

Kasım ayında yapılması planlanan Moldova seçimlerine, muhalefet ‘Zafer’ ittifakıyla girecek. Seçim sürecinin ısındığı aylar, enformasyon savaşının en şiddetli yaşanacağı aylar olacak. Eğer, Cumhurbaşkanlığını hedeflediği tahmin edilen Irina Vlah’ın da desteği alınırsa Kişinev’in işi gerçek anlamda zorlaşacak.

Artık rahatlıkla ve açıktan söyleyebiliriz: Batı ile Rusya’nın savaşı Moldova’ya da sıçradı.

YAZARIN TÜM YAZILARI İÇİN TIKLAYIN

QOSHE - Moldova muhalefeti bayrak açtı: Moskova’da ‘Zafer’ ittifakı kuruldu - Erkin Öncan
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Moldova muhalefeti bayrak açtı: Moskova’da ‘Zafer’ ittifakı kuruldu

17 0
21.04.2024

Moldova’da Maya Sandu hükümeti ile Moldova sınırları içerisindeki özerk bölgeler Gagavuzya ve Transdinyester arasında yaşanan siyasi ve ekonomik gerilimlerin tarihi, neredeyse Sovyetler Birliği’nin yıkıldığı günlere dayanıyor.

Şubat 2022’de başlayan Rusya’nın Ukrayna’daki ‘özel askeri operasyonu’ ise, Moldova’daki gerilimleri de üst düzeye taşıdı. Özerkliklerin aksine, Sandu yönetiminin Avrupa Birliği (AB) üyelik hedefi ve ‘AB değerlerine yönelik entegrasyon’ planları, ülkedeki Rus ve Rus yanlısı çevrelerle uzun süreli gerilim başlıklarından en çok öne çıkanı haline geldi.

Sandu yönetiminin, Gagavuzya ve Transdinyester’e yönelik merkezi hizmetlerden mahrum bırakma, emeklilik paralarına el koyma, belediyelerin ödeneklerini kesme, Transdinyester nüfusunu ‘yeniden yerleştirme’ planları gibi hamleleri, halihazırda Rusya’yla güçlü tarihsel ve kültürel bağlara sahip Gagavuz Türkleri ve Transdinyesterlilerin Rusya’dan yardım eli uzatması talebiyle sonuçlandı. Bu bölgeler zaten uzun süredir Rusya’yla iyi ilişkileri bulunan ve çeşitli düzeyde etkileşimlerini sürdüren bölgelerdi.

Moldova muhalefetindeki ‘Rus yanlısı’ kanadın temsilcisi ise Ilan Şor. Kendi adını taşıyan Şor Partisi yasaklansa da, Rus yanlısı muhalefet örgütlü hareket etmeye devam etti. Hatta, Gagavuzya’da son seçimleri, Şor Partisi adayı Evgeniya Gutsul kazandı.

Transdinyester ‘Rusya’ya katılmayı’ mı talep etti: Beklenen kongreden ne çıktı?

Transdinyester, 1 Ocak 2024’ten itibaren yeni bir normu yürürlüğe konan ve Transdinyester’de ithalatçıları vergi ödemeye zorlayan Moldova Gümrük Kanunu nedeniyle aldığı kararla Rusya’dan yardım istemeye karar vermişti. Transdinyester yönetimi, bölgenin 220 binden fazla Rusya Federasyonu vatandaşı için bir ‘gettoya dönüşmemesi için’ uğraştıklarını ifade ediyor.

Gagavuz Türklerinin lideri ise, Transdinyester örneğini takip ederek son iki ayda üç defa Moskova’ya gitti, özerklik için kritik olarak değerlendirdiği ekonomik ve siyasi anlaşmalara imza attı. Bu arada, Gagavuzya’nın bir önceki lideri Irina Vlah da geçen senenin Kasım ayında “Büyük beklentiler büyük bir bunalıma dönüştü. Harekete geçme zamanı geldi” diyerek yeni bir muhalefet platformu kurduğunu açıklamıştı.

Moldova hükümeti cephesi ise, bu bölgelerin ‘Kremlin’in yönetimi altında’ olduğu görüşünde. Bu yönde bir resmi karar henüz alınmamış olsa da, çok sayıda Moldovalı üst düzey siyasetçi, bu bölgelerin siyasi seçimlerinden duydukları rahatsızlığı bugüne kadar defalarca dile getirdi.

Transdinyester’in ardından Gagavuz Türkleri de Rusya’dan yardım istedi

Son olarak, Moldova Dışişleri Bakanı Mihai Popsoi’nin ‘Rus gazından tamamen kurtuldukları’........

© CGTN Türk


Get it on Google Play