Daha bugün İsrail misilleme olarak İran’a saldırdı. Üstelik İran bizim sınır komşumuz. Haritada Türkiye’nin etrafında yaşanan savaşlar hatırlatılıyor. Körfez Savaşı (1991), Afganistan Savaşı (1991-2021) Bosna Savaşı (1992–1995), Rusya-Çeçenistan Savaşı (1994-2009), Kosova Savaşı (1998), Irak Savaşı (2003-2011), İsrail-Lübnan Savaşı (2006), Abhazya Savaşı (2008), Gazze Savaşı (2009), Suriye İç Savaşı (2011-Devam), Libya İç Savaşı (2011-2020), Kanlı Mısır Darbesi (2013), Donbass Savaşı (2014), Azerbaycan-Ermenistan Savaşı (2020), Ukrayna-Rusya Savaşı-Devam), İsrail’in Gazze’ye Saldırısı (2023-Devam).

Tabii bu arada irili, ufaklı yerel özellikle terör çatışmalarını da unutmayalım. Kısacası Türkiye’nin etrafı tam bir mayın tarlası ve uluslararası alanda ülkemiz bu tür ciddi savaşlara bulaşmamayı başarıyor diyebiliriz.

2. Dünya Savaşında Nazi Almanya’sı karşıtı Müttefik Milletler, Türkiye’nin Balkanlar’da bir cephe açılabilmesi için savaşa katılma iknası dönemin Cumhurbaşkanı ve ‘Milli Şef’i İsmet İnönü tarafından kıvrak bir manevra ile kabul edilmemişti. 30-31 Ocak 1943’te İngiltere Başbakanı Winston Churchill ‘Adana Mülakatı’ (Adana Görüşmesi) için Yenice İstasyonu’nda, tren vagonunda bir araya gelmişler ve tüm ısrara karşın Türkiye’yi savaşa sokma gayretleri boşa çıkmıştı.

Müttefik Kuvvetler Türkiye’nin aldığı bu kararı öfkeyle karşılamışlar ve söz verdikleri savaş gereçlerini vermekten vazgeçmişlerdi. Savaşın Türkiye için nelere mal olacağını usta askerlik deneyimleriyle tahmin edebilen İsmet Paşa sayesinde ülkede kıtlık baş göstermesine karşın daha büyük bir felaket engellenmişti.

Günümüzün Türkiye’si etrafında ki bu savaş gerginliklerinden şimdilik temkinli bir şekilde uzak durmayı bildiği gibi zaman zaman da ara buluculuğa soyunabiliyor. Dünyaya örnek olabilecek bir strateji sanırım.