Çocuk, olayların sıralanarak yazıldığı kitaplarla gerçek anlamda okuma alışkanlığı kazanamaz. Çocuk ağzı kullanılarak yazılan kitaplarsa onda alay edilmiş etkisi uyandırır.

İnsanlık, son beş yüzyıldan, yani ortaçağın düşünceyi körelttiği dünyadan bu yana, yaratıcılığını özgürce ortaya koyacağı bilimsel, düşünsel, sanatsal bir çağ yaşıyor.

O dönemde bile değişimden yana olmayanlar dini ortaya sürerek köstekleyici görevlerinden vazgeçmemiştir.

Onların iktidara geldikleri dönemlerde nice çağdaş ruhlu bilgelerin, yenilikçi sanatçıların, gözünü aydınlığa açan gençlerin soylu kanlarının izi kalmıştır.

Son 50 yılda onun yerini tabancalar, tüfekler almış, Uğur Mumcu, Muammer Aksoy, Bahriye Uçok, Turan Dursun, Ahmet Taner Kışlalı, Ali Gaffar Okkan gibi, yurt sevgisi donanımlı aydınlar katledilmiştir.

Çocuk, gelecek umududur. Yetişkinler, gelecekte onların kendileri gibi olacağını sanır. Oysa her dönem kendi insanını yaratır. O nedenle anneler, babalar ileride yaşam koşullarının değişeceğini varsayarak yeni kuşakların kendilerinin modeli olacağını beklememeli.

Öyle olsaydı dünyada değişim denen olgu gerçekleşmezdi.

Geleceğin umudu gençler, kendilerini insan aldatıcılarının, meydan politikacılarının, anadan babadan para sızdıramayınca onları yokluğa gönderen katillerin, sevgililerini boş laflarla aldatıp koynuna girdikten sonra canından eden canavar ruhluların kötülüklerinden uzak dursun.

Günümüzün çocuğu, dünün çocuğu değil, TV’lerle, cep telefonlarıyla, dijital araçlarla büyüklerle aynı ruhu yaşıyorlar. Oysa onların da kendilerine özgü dünyası var. Her olaydan ders almasını bilmeliler, genel havaya kapılıp köşeye çekileceklerine büyüklerle dayanışma içinde olmalılar.

Yalnızca olayların büyüsüne kapılarak kitap okumak ancak merak duygusunu kamçılar ama okuma alışkanlığı kazandırmaz. Kitap şiir, roman, öykü, deneme gibi biçimce, içerikçe de çekici olmalı.

Okuyanlar, başucu kitaplarına göz atmadan uykuya geçmemeli.

Antoine De Saint-Exupéry’nin Küçük Prens (Eksik Parça), Luca Novelli’nin Öncü Doktor Hipokrat (Can Yayınları), Behiç Ak’ın Berberdeki Papağan (Günışığı Kitaplığı) adlı kitapları o türdendir.

- Feridun Andaç, “Küçük Prens, insanın kendi olmak yolculuğunun, kendince yaşamak düşüncesinin doğadaki/evrendeki karşılığını bulmak, öğrenmek için bir yaşama kitabıdır” diyor.

- Öncü Doktor Hipokrat adlı kitapta Hipokrat, çocukluğunu, yolculuklarını ve gerçek ile efsane arasında gidip gelen yaşamını bizzat kendi ağzından anlatıyor.

- Behiç Ak, Berberdeki Papağan adlı kitapta hikâyelerin ve sanatın, toplumların değişiminde oynadığı rolü, mizahla harmanladığı katmanlı bir kurguyla anlatıyor.

QOSHE - Düşünsel gelişim - Adnan Binyazar
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Düşünsel gelişim

19 11
16.02.2024

Çocuk, olayların sıralanarak yazıldığı kitaplarla gerçek anlamda okuma alışkanlığı kazanamaz. Çocuk ağzı kullanılarak yazılan kitaplarsa onda alay edilmiş etkisi uyandırır.

İnsanlık, son beş yüzyıldan, yani ortaçağın düşünceyi körelttiği dünyadan bu yana, yaratıcılığını özgürce ortaya koyacağı bilimsel, düşünsel, sanatsal bir çağ yaşıyor.

O dönemde bile değişimden yana olmayanlar dini ortaya sürerek köstekleyici görevlerinden vazgeçmemiştir.

Onların iktidara geldikleri dönemlerde nice çağdaş ruhlu bilgelerin, yenilikçi sanatçıların, gözünü aydınlığa açan gençlerin soylu kanlarının izi kalmıştır.

Son 50 yılda onun yerini tabancalar, tüfekler almış, Uğur Mumcu, Muammer Aksoy, Bahriye Uçok, Turan Dursun, Ahmet Taner Kışlalı, Ali Gaffar Okkan gibi, yurt sevgisi donanımlı aydınlar katledilmiştir.

Çocuk, gelecek umududur. Yetişkinler, gelecekte onların kendileri gibi olacağını sanır.........

© Cumhuriyet


Get it on Google Play