Yerel yönetim seçimlerinde adaylık siyasal partilerin her zaman sorunu olmuştur.

Belediye başkan adayları, belediye meclisi üyeliği parti içi çekişmelerin konusu olmaktan kurtulamaz.

Elbette bu yarış da benzerleri gibi her zaman “en iyilerin kazanacağı” bir seçim değildir.

Seçilen adayın başarısı, yaptıkları, yapabildikleri ile ortaya çıkacaktır.

Belediye hizmetlerinin temeli “sorun çözmektir”.

Orada yaşayan insanların sorunlarını çözmek “çok yönlü planlama” gerektirir.

Bu da yeterli olamaz. Bu çözüme vatandaşı katmak, onları da bu çözüme inandırmak, “insandan insana” kurulacak iletişim belediyeciliğin şifresidir.

Bu şifreyi çözen belediye başkanları başarılı olmuşlardır.

İstanbul’da Ekrem İmamoğlu, iktidarın sürekli engellemelerine karşın verdiği çok yönlü hizmetle başarılı olmuştur.

Ankara’da Mansur Yavaş, özellikle vatandaşlara sağladığı desteklerle başarısını kanıtlamıştır.

İzmir’de Tunç Soyer de başarılı bir hizmet dönemi geçirmiştir.

Eskişehir’de Yılmaz Büyükerşen, yeni bir marka-kent yaratmış, yaratıcı-yapıcılığın örneğini göstermiştir.

Başarılı aday da değiştirilir mi?

Yılmaz Büyükerşen’i örnek vermek istiyorum.

Başarısı tartışılmaz bir belediye başkanı.

Benim cumhurbaşkanı adayımdı. Bir diğer adayım Rengim Gökmen’di. Biri efsane belediye başkanı, diğeri efsane orkestra şefi.

Yılmaz Büyükerşen, bu seçimlerde değiştirilmek istendi. Tartışılır nedenleri vardı. Yerine gene onun gösterdiği, ekibinden değerli bir isim aday oldu.

Başarılı bir yönetici de değiştirilir mi?

Başarılı bir yönetici de değiştirilebilir.

Ama onun yararlı çalışmalarından vazgeçilemez.

Bir “YEREL YÖNETİM AKADEMİSİ” kurarsınız.

Yılmaz Büyükerşen’i, bu büyük ustayı, “eğitimci-yönetici” olarak akademinin başına getirirsiniz.

Bütün yerel yönetimde görev alanlar ve görev alması düşünülenler bu akademide belirli sürelerde eğitime katılırlar.

Buradaki eğitim, katılanların deneyimlerini paylaştıkları bir zenginleşme kuruluşu olarak hizmet verir.

“İnsan yetiştirmek” en bilmediğimiz konulardan birisi.

Bugün uygulanan eğitim, “insan yetiştirmek” için değil, “bir meslek kazandırmak” için programlanmıştır.

Oysa, “İNSAN YETİŞTİRMEK”, yaşamın içinde, işin en başından başlayarak sorun çözmeyi öğretmek demektir.

SORUN ÇÖZMEK;

Sorunu anlamak,

Sorunun nedenlerini kavramak,

Bu nedenleri ortadan kaldırarak,

Yeni yollarla hedefe ulaşmak

İle olabilir.

Bu da “yaratıcı-yapıcılık” demektir.

Belediye başkanlığı, insanla bire bir çalışılacak bir hizmet alanıdır.

Sürekli alan hizmetleri, yaygın ve etkin bir iletişim, halkla iç içe bir yakınlık bekleyen yoğun bir çalışma bekler belediyecilik.

“İnsan yetiştirmek” sadece bu alanın değil, her alanın zorunlu gereksinmesidir.

İnsan olarak iyi yetişmek her meslek dalı için olmazsa olmaz bir özelliktir.

İnsan olarak tıp doktoru.

İnsan olarak hukukçu.

İnsan olarak mühendis.

İnsan olarak ekonomist.

İnsan olarak politikacı.

İnsan olarak sanatçı.

Eğer “iyi yetişmiş insan” olamazsak hiçbir meslek dalında insan için hizmet veremeyiz.

Uygar bir gelecek için insan yetiştirmek, alanında ustalaşmış her eğiticinin görevi olmalıdır.

Yerel yönetimler, bize insana hizmet alanının pek de düşünülmeyen yanlarını hatırlatmalıdır.

“Aday”, sadece isteyen kişi olmakla kalmamalı, niteliklerini geliştirmeye hazır kişi olarak göreve istekli olmalıdır.

Zaman değişir, görevler değişir, görevliler değişir.

“Daha iyi hizmet” hedefi değişmez, değişmemelidir.

Çalışmalarımızın temeli de bu olmalıdır.

HER ŞEY İNSAN İÇİN...

QOSHE - Aday... - Erdal Atabek
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Aday...

23 14
15.01.2024

Yerel yönetim seçimlerinde adaylık siyasal partilerin her zaman sorunu olmuştur.

Belediye başkan adayları, belediye meclisi üyeliği parti içi çekişmelerin konusu olmaktan kurtulamaz.

Elbette bu yarış da benzerleri gibi her zaman “en iyilerin kazanacağı” bir seçim değildir.

Seçilen adayın başarısı, yaptıkları, yapabildikleri ile ortaya çıkacaktır.

Belediye hizmetlerinin temeli “sorun çözmektir”.

Orada yaşayan insanların sorunlarını çözmek “çok yönlü planlama” gerektirir.

Bu da yeterli olamaz. Bu çözüme vatandaşı katmak, onları da bu çözüme inandırmak, “insandan insana” kurulacak iletişim belediyeciliğin şifresidir.

Bu şifreyi çözen belediye başkanları başarılı olmuşlardır.

İstanbul’da Ekrem İmamoğlu, iktidarın sürekli engellemelerine karşın verdiği çok yönlü hizmetle başarılı olmuştur.

Ankara’da Mansur Yavaş, özellikle vatandaşlara sağladığı desteklerle başarısını kanıtlamıştır.

İzmir’de Tunç Soyer de başarılı bir hizmet dönemi geçirmiştir.

Eskişehir’de Yılmaz Büyükerşen, yeni bir marka-kent yaratmış, yaratıcı-yapıcılığın örneğini göstermiştir.

Başarılı aday da değiştirilir mi?

Yılmaz Büyükerşen’i örnek vermek........

© Cumhuriyet


Get it on Google Play